Cumhur ittifakı 31 Mart seçimlerinde önemli kayıplara uğradı. Her ne kadar bunun nedeni olarak
başta emekli maaşları ve pahalılık görülse de teşkilatların yapmış olduğu çocukça hataların da bu
kayıplarda önemli etkisi olduğu görülmekte. Bu gibi durumlarda örgütler çalkalanır, yönetimler ile alt
kadrolar arasında yoğun sürtüşmeler yaşanır, kadrolar birbirini suçlama yarışına girer. Bunu
önleyebilmek için de yöneticiler yoğun çabalar sarf eder, partiyi ayakta tutmaya çalışır.
Ama biz görüyoruz ki aradan dört ay geçmesine rağmen her şey güllük gülistanlıkmış gibi devam
ediyor. Bir iki danışma toplantısı dışında Cumhur İttifakı cephesinde bir hareketlilik yok. Bu arada
dünya kaynıyor. Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesi başımızın üzerinde sallanıyor. Hakkını vermek gerekir,
hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ortalığı yatıştırmak için mekik
dokuyor. Türkiyenin sesini tüm dünyaya duyuruyor.
Dışta böyle önemli bir hareketlilik varken Fethiyenin gündemi sessiz ve sakin. Şu anda Karaçulhada
görüşülen en önemli konu eski hızlı Ak Partili Terzi Özerin siyasi atılımı. Bir zamanların Ak Partilisi
Özer Bey ilçe yönetimi tarafından yakınlık gösterilmediği gerekçesiyle partisine küsmüş. Bunu fırsat
bilen Âlim Bey de kendisini CHP'ye davet etmiş. Şimdi Terzi Amca hızlı bir CHP'li oldu. Anlattığına göre
1000 kişiyi Ak partiden istifa ettirip CHP saflarına katacakmış. Şu ana kadar bu sayı 120 kişiye ulaşmış.
Beni de 121. aday olarak belirlemiş. Ben ise ayak diriyorum. Öyle kolay kolay partimi değiştirmem.
Üstelik çoluk çocuğuma iş bulmak için siyasi parti kapısında bekleyenlerden de değilim. Yani Özer Bey
sert kayaya çattı. Ben istifa etmeyince de 122. adaya atlayamıyormuş. Şimdilik durum kilitlenmiş
görülüyor. 1000 kişilik istifa sonrası yapılacak tören de ufukta yok.
Muğla içinde de sularda bir hareket yok. Ara sıra Aydın Ayaydın isimli eski CHP milletvekili ve 2024
mahalli seçimler Ak Parti Muğla adayı olan şahıstan haberler işitiyoruz. Duyduğumuza göre bu
siyasetçi adaylığı benimsemiş. Seçimi kazanmamış olsam bile hâlâ sabık aday olarak ortalıkta
dolaşmamda bir sakınca yok diyormuş. Bazı kamu kuruluşlarına gidip yetkiliymiş gibi sağa sola emirler
yağdırıyor, görevlilere yoksa senin tayinin falanca yere çıkar türünden imalarda bulunuyormuş.
Olabilir, herkesin gönlünde bir aslan yatar. Ama ilginç olan şu ki Ak Parti İl Başkanı dahil hiç kimse bu
arkadaşa kardeşim, bunlar bizim işimiz, sen rahatsız olma, Bodruma git, keyfine bak demiyormuş.
Gerçi vatandaş seçimde cevabını vermiş. Bir çamur taşıma mavnasını deniz dibi tarama gemisi diye
seçimden üç gün önce Fethiye Körfezine törenle getirip seçimden on beş gün sonra sessizce ortadan
kaybetmenin cezası belli olmuş. Fethiyede Cumhur İttifakı çökmüş.
Ankarada derseniz günün tek hareketi sokak köpekleri. İki yıldan beri iktidara yakın medya tarafından
köpürtülen sokak köpeği sorunu sonunda meyvesini verdi.Gerçekte hiç olmayan bir sorun mecliste
süslü teyzelerle iktidar milletvekilleri arasında kavgalar oluşmasına kadar büyütüldü. İktidarın meclise
sunduğu yasaya göre sokaklardaki üç milyona yakın köpek belediyeler tarafından toplanacak, bir ay
içinde sahiplendirilmeyenler uyutulup öldürülecek. Uygulaması mümkün değil. Belediyelerin bu işi
yapacak elemanı ve parası yok. Bir girişim halinde insanlar yoğun tepki gösterecek, toplumda gereksiz
bir çatışma olacak. O zaman sormak gerek, bütün bunlar bilindiği halde, hem de Cumhurbaşkanı
geçtiğimiz gün çıktı yasayı savundu. Bu kadar konuşacağı yerde haldeki fiyatlar hakkında bir tartışma
açsaydı yer yerinden inlerdi.
Şimdi bütün bu gelişmeler bize göre yeni bir hareketin belirtileri. Dış politika hariç dört aydır boş
işlerle uğraşıyoruz. Bunun bilmediğimiz, görmediğimiz, anlayamadığımız derin bir nedeni olmalı.
Görebildiğimiz kadarıyla çok yakında siyasi atmosferde yoğun bir patlama olacak. Bütün kirli
çamaşırlar ortaya dökülecek ve toplu bir temizlik hareketi başlayacak. Haydi hayırlısı.