Önceki gün işim icabı Ovacık’a gittim. Belediyenin yol inşaatı nedeniyle dönüş yolunu Kayaköy
üzerinden veriyorlar. Hisarönünden Kayaya ininceye kadar normal, hatta sakin diyebileceğimiz bir
trafik akışı var. Kayaköy girişindeki antik çeşmeye yaklaştığımızda yol üzerinde insanlar
kalabalıklaşmaya başladı. Gidiş geliş yol dar olduğu için yola bir de yaya hareketi eklenince trafik hayli
yavaşladı.
Bir de şunu gözlemledim. Tatil günleri yollarda çoğunlukla aileler olur. Çoluk çocuk sokaklarda
dolaşırlar. Bu insanların çoğu sokakta nasıl yürüneceğini bilmez. Yolu kendi özel bahçeleri gibi
kullanmak alışkanlığındadırlar. Bir de hava güzel olunca hareketleri iyice yavaşlar. Aynı yolu
kendilerinden daha hızlı gitmek zorunda olan araçların da paylaşmak zorunda olduğunu
düşünemezler. Bir kusurları daha vardır, genellikle başlarını havaya kaldırıp sanki gökyüzüne
bakıyormuşçasına yürürler. Önlerinde arkalarında olup bitene hiç dikkat etmezler.
Çaresiz ben de aracımla yaya trafiğine uydum. Yavaş yavaş köy meydanına vardım. Fethiye yönüne
dönünce trafik tam tıkandı. Belki birkaç dakika hiç hareket yok. Sonra beş on metre hareket, yine
birkaç dakika bekleme. Dedim ki ön tarafta bir kaza olmuş, yol tıkanmıştır. Yaklaşık on beş dakika dur
kalk ilerledik. Restoranlar bitip yol kenarında tarlalar başlayınca yol açıldı, trafik rahatladı. Kaza filan
da yok ortalıkta.
Bu on beş dakikalık süre içinde de şunları gözlemledim. Araçlar genellikle özel amatör taşıt. Sürücüleri
belki de haftadan haftaya araç kullanıyorlar. Arka koltukta oturan araç komutanı belki de şöyle diyor "
Kocacığım, arabayı daha yeni aldık. Dikkatli sür, boyası çizilmesin. Adamcağız karısını mı dinlesin, yola
mı odaklansın, ne yapacağını şaşırıyor. olmadık bir yere sıkışıyor. Sonra da çıkmak için bir sürü
manevra yapıyor. Bu arada trafik karşılıklı olarak duruyor.
İkinci ve çok önemli bir sıkıntı daha var. İki aracın karşı karşıya geldikleri zaman yavaşlayıp birbirlerine
yol vermek zorunda oldukları kadar dar bir yolda bazı kendini bilmezler yol kenarına park etmiş.
Kimsecikler de bunlara engel olamıyor. Buranın muhtarı yok mu? Özellikle tatil günleri emniyetten
veya belediyeden bir yardım istese olmaz mı diye düşündüm. Kendisinin gücü yetmiyorsa bir gücü
yeten bulunur elbette.
Esas önemli sıkıntı ise yol kenarındaki restoranlara giriş çıkıştan kaynaklanıyor. Bu restoranların çoğu
bahçelerinin bir bölümünü müşterilerinin araç parkı olarak ayırmışlar. Başka çare de yok zaten. Ancak
bahçelere giriş çıkışlarda önemli bir hata yapılıyor. Çıkışta kapının karşı tarafındaki şeritte, yani ters
yönde devam etmek isterseniz ön taraftaki trafik akışını engellemiş oluyorsunuz. Bu kadar dar bir
yolda da sonuçta yol kilitleniyor. Halbuki çıkışın doğru yönde devam edilse, ilerde yol genişleyip trafik
ferahladığında bir dönüş yapılsa bu kilitlenme olmayacak diye düşünüyorum.
Kayaya villalar yaptık, tarla sahiplerini ve siyasetçileri zengin ettik. Köşe bucak restoran doldu, köye
bir gelir kapısı açıldı. Otursak diyorum, şu basit konuları birlik olup konuşsak. Yabancılar bir gelir, iki
gelir, sonunda burası mahzen gibi bir yer, bir giren zor çıkıyor diye konuşmaya başlarlarsa yazık olur.