Navigasyon sözlük anlamıyla yön bulma demektir. Bir geminin veya bir aracın veya hareket eden her
hangi bir şeyin gideceği yönü bulması için yaptığı çalışmalardır. Burada sözünü edeceğimiz navigasyon
ise çoğumuzun kolaylık olsun diye motorlu araçlarımızda adres bulmak için kullandığı sistemlerdir.
Bu cihazlar şöyle çalışır. Bir uydu ülkedeki yolları ve üzerindeki trafik akışını sürekli gözetler. Uydunun
bağlı olduğu merkezde ise yollar ve trafiğin genel durumu hakkında bilgiler vardır. Bu merkez
uydudan gelen anlık bilgiler ile kendisine önceden verilmiş bilgileri karşılaştırarak hangi yolun
kullanıma açık olduğunu, nereye, hangi yoldan gitmemizin daha uygun olacağını bize bildirir.
Aracımızda veya cep telefonumuzda bulunan program aracılığı ile bu bilgiler ekrana çıkan haritada
bize ulaşır. Biz de ona göre gideceğimiz yolu seçeriz.
Bu sistemin diğer bütün akıllı denilen sistemlerde olduğu gibi temel bir eksiği vardır. Şöyle ki, bunlar
biz ona ne söylersek onu tekrarlar, görmedikleri veya kendilerine önceden bildirilmemiş konular
hakkında sağır ve kördür. Örneğin bir yol uzaydan bakınca trafiğe açıkmış gibi görünebilir. Ama
gerçekte üzerinde bir çalışma yapılacağı için ulaşıma kapatılmıştır. Biz merkeze bunu haber
vermezsek uydu yolu boş sanıp trafiği oraya yönlendirerek bizi yanıltır. Çok yaptığı hatalardan biri de
ana yolların birinde trafiğin yoğun olduğunu görerek bizi ara yollara yönlendirir. Halbuki bu yollar dar
ve kalabalık trafiğe uygun değildir. Bazen de ne yapacağını şaşırır. İşte o zaman felaket olur. Birkaç yıl
önce bir arkadaşımın aracıyla Kuzguncuk semtinden Umraniyeye gitmemiz gerekiyordu. O saatte
Üsküdar-Umraniye arası trafik çok sıkışıkmış.Sistem bizi ara yollardan kuzeye doğru yönlendirdi.
Sonunda kendimizi Ömerli Barajının kıyısında bulduk. Geri dönüp Umraniyeyi ara yollardan bulmaya
çalışan sistem bize hem zaman hem de para kaybettirdi. Fethiye için bir benzetme yapmak gerekirse,
Fethiye merkezden Çalıcaya Çatalarık üzerinden gitmek gibi birşey olur bu.
Sistem Fethiyede şöyle bir hata yapıyordu. Bilmem şimdi düzeldi mi. Muğla yönünden gelip şehir
merkezine gitmek isteyen araçları Günlükbaşında trafiğin yoğun olduğu gerekçesiyle kanal boyundan
Patlangıçta Sağlık Ocağının bulunduğu kavşağa yönlendiriyordu. Bu yol çok dar olduğundan kolayca
tıkanıyor ve sorunlara neden oluyordu.
Önceki gün başıma bir olay geldi. Çalıcada Kapalı Pazar yeri yanında boş bir alan vardır. Pazar
kurulduğu zaman burası araç park yeri olarak kullanılır. Sair günlerde ise bazıları burada direksiyon
talimi yaparlar. Geçen gün baktın bir araba dönüp duruyor. 54 plakaydı sanırım. Sonra benim yönüme
doğru gazladı. Dedim bu adam tam acemi, beni çiğneyecek. Yanımda aniden durdu; Abi Fethiye
merkeze nasıl gideceğim diye sordu. Elinde de cep telefonuna bakıyor. Anlaşılan navigasyona
takılmış, bir türlü çıkamıyor.
Navigasyon deyip geçmeyelim. İnsanların bu kadar teknoloji bağımlısı olduğu, pencereden başını
uzatıp falanca yere nasıl gideriz diye sormaktansa ellerindeki o şeytan ekranına kaderlerine
bağladığı günümüzde ülkede karışıklık çıkarmak çok kolay olur. Bir düşünelim, bu sistemler ABD,
Rusya gibi birkaç büyük ülkenin güdümünde . İsterlerde bize yanlış bilgi verip bütün hayatımızı
baltalayabilirler. Birkaç saat içinde durum anlaşılır ama o zamana kadar olan olmuş olur. Onun için
tüm teknolojiler gibi bu teknolojiyi de yerli ve milli olarak kurmanın zamanı gelmiş geçmiştir bile. Ama
en iyisi babadan kalma usulden şaşmayalım. Çok darda kalmadıkça olmadık işlere burnumuzu sokup
tembelleşmeyelim. Kuracağımız sistemi ancak başka çözüm bulamadığımız zaman yardıma çağıralım.