Ak Parti Fethiye İlçe Başkanlığına Kadir Sarıhan'ın getirilmesiyle partide yoğun bir hareketlilik başladı.
Partiye uzak duran bazı eski üyeler canlanırken, bir kısım eski yönetim taraftarları ve eski yöneticiler
Sarıhan'ın karşısında yer alarak bir protesto eylemine giriştiler. Bu eylemler hızlanarak devam
ederken bir haber de Muğladan geldi. İl Başkanı Gültekin Akça başkanlıktan istifa ettiğini ve
önümüzdeki kongrede aday olmayacağını açıkladı. Görebildiğimiz kadarıyla hareket Fethiye ile sınırlı
değil. Tüm Muğla çapında bir yenilenme ve silkinme çabası görmekteyiz.
Bu arada Fethiye'deki imzacıların eyleme devam ediyor. İddiaya göre şimdiye kadar Sarıhan'ın
görevden geri alınması için toplanılan imza sayısı 500'e yaklaşmış. İmzacıların gerekçeleri daha önce
burada açıklamıştık. Bunların arasında iki nokta öne çıkıyor ki biraz karanlıkta kaldığı için açıklanmaya
muhtaç. Birincisi şu; protestocular Fethiye teşkilatına dış odakların komuta ettiğini söylüyorlar
Ancak bu dış odakların kimliği konusunda bir açıklama yapmıyorlar. İkinci konu ise şöyle; muhalifler
"Fethiye'ye eş başkanlık isteminin geldiğini iddia ediyorlar. Yine iddia ortada kalıyor. Bu sistem nasıl
oluşmuş, kimler veya kim eş başkan. Bunun DEM Partide gördüğümüz eş başkanlık sistemiyle bir
ilişkisi veya benzerliği var mı? Bu konuda da bir bilgimiz bulunmuyor.
Dış odakların kim olduğu konusunda kamu oyunda bir söylenti dolaşıyor. Buna göre 2024 yerel
seçimlerinde Muğla büyükşehir belediye başkan adayı olan Aydın Ayaydın bu iş ile görevlendirilmiş.
İddiaya göre Ayaydın Muğla genelinde teşkilatlara kendisine yakın isimlerin gelmesi için çalışmalar
yapıyor ve Ak Parti genel merkezi de bunu onaylıyormuş.
Biz en başında söylemiş ve Ayaydının adaylığının uygun olmadığını iddia etmiştik. Buna gerekçe
olarak da kendisinin CHP zihniyetine yakın bir kişi olduğunu ve zamanında CHP'de milletvekili olarak
görev yaptığını, belediyecilik konusunda özel bir tecrübesi bulunmadığını ve Muğla örgütüne yabancı
olduğunu söylemiştik. Ayrıca bazı kişiler kendisinin Kürt kökenli olduğunu söyleyerek bunun
Muğla'daki Kürt seçmenleri Ak Partiye yönlendireceğini savunmuştu. Biz bu düşünceye de karşı
çıkmış ve seçmenleri olsun, adayları olsun etnik aidiyetleri üzerinden sınıflandırmanın terör
örgütünün bölücü çabalarına yardımcı olacağını anlatmıştık. Ancak yine de Genel Başkanımızın
takdiridir diyerek seçimde oyumuzu Aydın Bey'e vermiştik.
Şimdi soruyoruz, şayet dış mihraklar diye kastedilen Ayaydın ise kendisini seçimlerde neden
desteklediniz. Neden onunla birlikte seçim çalışması yaptınız? O büyükşehir adayı olarak çalışırken siz
nasıl olup da onunla birlikte Fethiye adayı olarak çalışma yaptınız. Yoksa o zaman kendisini tanımıyor
muydunuz? Yok, eğer dış mihrak diye söz edilen Aydın Bey değilse, kimdir bu? Açıklayın, biz de
bilelim. Cumhurbaşkanımız Erdoğan nasıl olup da bu dış mihrakların oyununa geldi bize de anlatın ki
sizinle birlikte olalım.
Gelelim eş başkanlığa. Bu eş başkanlık nasıl bir sistem? Bunu açıklayın. Eş başkanlar nedir, nasıl
çalışır? Biz DEM partili değiliz ki bu işlerden anlayalım. Bu iş siyasette genel olarak kabul gören bir
yöntem midir, yoksa bizim terör örgütü yandaşlarının icad ettiği bir iş midir? Bunu anlayalım.
Fethiyedeki eş başkan kimdir veya kimlerdir? Böyle birileri gerçekten var mıdır yoksa bu iş henüz
tasarı halinde midir?
Şunu da unutmayalım, eş başkanlık denildi mi akla hemen terör örgütü geliyor. Yoksa terör örgütü Ak
Parti ilçe teşkilatında yuvalandı da bizim mi bilgimiz yok?
Şimdi gelelim en önemli soruya; Kadir Bey'in ihanet içinde olduğu iddia ediliyor. Biz bu iddiayı
tartışmaya açmıyoruz. Olayların içinde olmadığımız için görüş bildirmemiz yanlış olur. Ancak
görebildiğimiz kadarıyla Sayın Erdoğan ihanet içinde olduğu iddia edilen bu kişiyi aklayarak görev
vermiş. Acaba eylemlerini ihanet olarak değerlendirmemiş mi. Yoksa bu konuda yeterince bilgisi mi
yok. Yoksa en kötüsü ihanet içinde olduğunu bildiği bir kişiyi görevlendirmekte sakınca görmemiş mi?
Şimdi 500 imza toplamış bir hareketin öncüleri olarak bu imzaları Erdoğana teslim ettiğiniz zaman bu
soruları da kendisine yöneltmeyi düşünüyor musunuz?