Dedem Akkoyunlu Yörüklerinden Ahmet Efendi, önce Selanikte, sonra da İzmir,
Tirede uzun yıllar devlet memuriyetinde bulundu. Babam İhsan Tezel, o da yıllar
boyu devlete, millete hizmet etti. Yahudilikle, Sabetayistlikle hiç ilişkimiz yok. Bunu
neden anlattım; bazı kışkırtmacılar Selanik göçmenleriyle milletimizi karşı karşya
getirmek için bir yalan uydurmuşlar. Aynen Suriyeli sığınmacı kardeşlerimizle
milletimizi kavga ettirmek için yaptıkları gibi. Diyorlar ki Çanakkalede savaşanlar
arasında bir tek Selanikli şehit yok. Nereden biliyorsun? Askerin künyesini sen mi
tutuyordun? 1923 yılındaki mübadele ile Yunanistandan 300 bin göçmen geldi.
Balkan Savaşında gelenlerle birlikte bu sayı 400 bini bulur. Bunların 30 bin kadarı
Sabetayist diye adlandırılan sapkın bir Yahudi mezhebine mensup. Nüfusta
Müslüman olarak görünüyorlar. Çoğunluğu varlıklı ve tahsilli. Kurtuluş Savaşından
sonraki ortamda kadroların boşalması nedeniyle önemli mevkilere gelmişler. Cemaat
dayanışması içinde günümüze kadar Türkiyede güçlerini korumuşlar. Konumları
nedeniyle Batıya açıklar. Batılıların işlerini gördürmek için ilk başvurdukları adres
bunlar. Bu nedenle Müslüman Türk Milleti tarafından pek sevilmiyorlar. Şimdi bu
kışkırtıcılar Sabetayistlerin varlığından hareketle sanki tüm Yunanistan göçmenleri
bunlardanmış gibi dedikodular üretmekte. Onlara göre Debboylu Romanlar, Kayalılar
ve başkaları hep aynı takımdan. Hatta bazıları daha da ileri gidiyor, Atatürkü de
Yahudi yapıp çıkıyor. Hassas günlerden geçiyoruz, birilerinin Kayseride yaptığı
kışkırtmalar, bunlara sözde cevap olarak Fırat Kalkanı bölgesinde Suriyelilere
yaptırılan eylemler gündemdeyken bir de Selanik kışkırtmasıyla uğraşmayalım.