Önceki gün ilaç yazdırmak için sağlık ocağına gittim. Salı günüydü yanılmıyorsam. Bir önceki hafta
doktorlar grevde olduğu için işimi görememiştim. Ama sağ olsunlar, eczacı arkadaşlar ödünç ilaç
veriyor, yazdırınca kayıttan düşeriz diyorlar. Sorun yok bu bakımdan. Ama belki birçok vatandaş
benim gibi şanslı değil, ilaç alabilmek için hastanelerde kuyruğa girdiler, veya parayla almak zorunda
kaldılar ilaçlarını. Neyse, burasını geçelim.
Kalabalık olur diye pazartesi yerine salı günü gitmiştim. Baktım altı doktor çalışan sağlık ocağında fazla
bir kalabalık yok. Bilemedin on kişi var, yok bekleyen. Doktor başına iki hasta eder. Bu da normal. On
dakika sonra sıran gelir. Fiş almak için vatandaşlık numaramı yazdırdım. Makina sıra vermedi. Gittim
görevli hemşireye sordum. Amca, kontenjan doldu, öğlenden sonra saat birde gel Allah, Allah,
nerede bu bekleyen hastalar. Ortalıkta kimsecikler yok.
Her neyse, öğleden sonra mesai başlayınca yeniden gittik sağlık ocağına. Bu sefer makina sıra verdi.
Hem de hemen. İkinci sıra benim. Bekleyen kalabalık biraz daha artmış, yirmi, yirmi beş kişi olmuş. Bu
da normal. Her zamankinden fazla bir farkı yok. Önce şaşırdım. Sabah kontenjan doldu diye bana sıra
vermeyen makina şimdi nasıl sıra verir. Nereye gitti bu kontenjanı dolduran hastalar. Üstelik aile
hekimlerinde sıra kontenjanı diye bir şey yok. Giren kaydolur, sırasını bekler.
Her neyse doktora çıktık, derdimizi anlattık, ilacımızı yazdırdık. Çıkarken olayın aslını bir de doktora
sorayım dedim. Neden sabah sıra alamadım? Bana şöyle cevap verdi Yeni çıkan yönetmeliğe göre
günde 60 hastadan fazlasına bakmamız yasak O halde sabah kontenjanı dolduran hastalar nereye
gitti de hem bana hem de diğer başkalarına sıra geldi diye sormadım. Biraz daha konuştuk doktor
birden belki de sistem hatasıdır diye lafı değiştirdi.
Konuşmaya devam ettik, ben doktor beyin bu şikayetini akşam yetkili siyasilere aktaracağımı
söyledim. Ama ekledim: Sizin bir birliğiniz var. Onun görevi bu sorunları devlet yetkilileri ile görüşüp,
tartışıp bir çözüm yolu bulmak. Ama başındaki bayan terörist örgüte üyelikten ceza yemiş birisi, derdi
vatandaşı hekimlere karşı kışkırtmak dedim. Doktor bana cevap verdi Madem ki terörist, neden
içeri atmıyorsunuz? Merak etmeyin bunun da sırası gelecek dedim.
Eve gittim, Aile hekimleri Yönetmeliğinde değişiklik yapan 30 Ekim 2024 tarihli kararnameyi okudum,
şaşırdım. 8.maddenin 12. fıkrası şöyle diyor :......
Özetle çok hasta bakan hekimlere çok teşvik var. Hastalara iyi bakıp da sair sağlık kuruluşlarına
gitmeden sağlığına kavuşturan hekimlere de teşvik var. Hastaların memnun olduğu hekimlere de
teşvik var. Olur olmaz ilaç yazıp da devleti zarara uğratmayıp, hem de hastanın sağlığını bozmayan
hekimlere de teşvik var. Bunun neresi kötü, ben bundan birşey anlamadım.
Anlaşılan bir kısım siyasiler vatandaşın Resmi Gazeteyi açıp doğruları göreceğini düşünememişler. O
da onların sorunu.