Rüzgâr Gibi Geçti

Akın Tezel

09-10-2023 14:19


Gereksiz tartışmalar yok, kavga yok, havada uçuşan sandalyeler yok. Önce bir kaç sanatçı çıkıyor.
Herkes onları izleyip alkışlıyor. Sonra kongreye geçiliyor. Yasanın gereği yapılan görevlendirmeler ve
konuşmalardan sonra genel başkan çıkıyor. Konuşmasını yaptıktan sonra alkışlar arasında yerine
oturuyor. En sonunda önceden hazırlanmış bir liste delegelere dağıtılıyor. Delegeler bir dahaki
kongreye kadar partiyi yönetecek siyasetçileri oy birliği ile seçiyorlar. Kongre yine alkışlar arasında
dağılıyor.
Ak Parti olağanüstü kurultayından söz ediyorum. Siyasetle yakından ilgili olmayan çok kimse kurultay
olacağını bile bilmiyordu. Çünkü kurultay öncesi diğer partilerde görmeye alıştığımız tartışmalı süreç
burada yoktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden genel başkan seçileceği, çalışma arkadaşlarının da
önceden belirlenip kongrenin onayına sunulacağı ve kabul edileceği bilindiğinden konu medyanın
gündemine düşmemişti. Üstelik kurultay öncesi delege ve diğer alt kademe seçimleri olmadığından
işler bir anda olup bitti.
Buna karşılık CHP kurultayına aylar kala hakkında konuşulmaya başlandı, Önce delege seçimleri, sonra
ilçe seçimleri ve şimdi de il seçimleri. Kongreler alışkın olduğumuz biçimde devam edip gidiyor.
Tartışmalar, kavgalar, itişip kakışmalar, hatta döğüşler, kafada sandalye kırmalar, bunların biri veya
birkaçı mutlaka her kongrede karşımıza çıkıyor. Bakalım kurultayda neler olacak; Kılıçdaroğlu
koltuğunu koruyacak mı, yoksa siyasi eğilimi bakımından Kılıçdaroğlundan hiçbir farkı olmayan, ancak
CHP tabanını tatmin için sahaya sürülen Özgür Özel mi alacak seçimi. Kurultayda kavga çıkacak mı,
çıkmayacak mı. Herkes bunu soruyor şimdi.
Diyeceksiniz ki sen de CHP'yi mahallenin kavgacı çocuğu yaptın çıktın. Hayır, hiç de öyle değil. Diğer
partilerin üyeleri ne kadar kavgacıysa, CHP'liler de üç aşağı, beş yukarı aynı ölçüde kavgacı. Onlar da
85 milyon Türk vatandaşından pek farklı değil. O halde kavga neden özellikle CHP'de patlıyor?
Bunun nedenini sistemde aramak gerekir. Bizim de bir türlü kurtulamadığımız Batı usulü
demokrasilerde doğruların seçim yoluyla belirlenebileceği konusunda temel bir yanlış egemendir.
Halbuki her bir konuda tek doğru vardır. İki nokta arasındaki en kısa yol ikisinin arasına çizilecek bir
doğru çizgidir. Bunun tartışması olmaz. Bu çizginin nasıl çizileceği esas önem taşıyan konudur.
Diktatörlüklerde bu çizgi liderin iki dudağı arasından çıkacak sözle çizilir. Üzerinde fazla düşünülüp
tartışma imkanı olmadığı için de genellikle yanlıştır. Demokrasilerde ise bu çizgi tüm ilgililerin
katılımıyla, aşağıdan yukarıya doğru yavaş yavaş yavaş olgunlaştırılarak çizilip liderin önüne konur.
Liderin her konuyu bilmesi olanaksızdır. O da önüne konulanı biraz inceleyip, ufak değişiklikler yapıp
onaylar. Çok özel durumlarda da kendince sakıncalı gördüğü taraflarını işaret edip yeniden
değerlendirmek üzere kurullara geri gönderir. Sonunda çizgi çizilir ve kitlenin tümünün sahip çıkması
için kongrenin onayına yollanır.
Biz böyle yapmayıp çizginin nasıl çizileceğini kongrelerde kişilerin oy gücü ile kararlaştırmaya
çalışırsak siyaset insanların öne çıkmak, kendi kişisel egolarını tatmin etmek için bir araç olarak
değerlendirilir. Kimin taraftar sayısı daha fazla ise doğru çizgiyi o çizecek diye bir inanış egemen olur.
Bu da CHP bünyesinde gördüğümüz bitmek bilmeyen, ama hiç bir sonuç vermeyen kavgaları ortaya
çıkarır. Hal böyle olunca gerçek çizgi, hatta gidilecek nokta başkaları tarafından belirlenir. Aynen
Deniz Baykalın bir kaset oyunu devrilip yerine Kılıçdaroğlunun getirilmesi gibi.

Denilebilir ki o zaman parlamento seçimlerine ne gerek var. Aksakallılar otursun, ülke için kimin
yönetiminin daha iyi olacağına karar versin, kavga gürültü olmasın. Burada sınıf gerçeğini çok iyi
hatırlamak gerekir . Ülkede çeşitli sınıf ve gruplar vardır, bunların çıkarları farklıdır. Dolayısıyla
yönetime gelirlerse gidecekleri nokta da farklı olacaktır. Bu durumda çizilecek çizgiler de değişik
yönlerde olacaktır.
İşte seçimler burada önem kazanır. Farklı siyasi örgütlerde temsil edilen sınıf ve gruplar kendi
çizgilerinin egemen olması için bilek güreşine girişirler. Sonunda aldıkları oy oranında çizgilerinin
uygulanma gücü ortaya çıkmış olur. Örneğin Türkiye'de şu anda iki temel siyasi çizgi mevcut. Bunların
yönü ve rotası farklı. Bir tanesi tam bağımsız, Türk ve İslam değerlerine bağlı güçlü bir Türkiye istiyor.
Dünya siyasetinde ise Doların egemenliğinden kurtulmuş, çok kutuplu bir düzenden yana. Diğeri ise
Batı ile bütünleşmiş, onun değerlerine tartışmasız bağlı bir Türkiyeden yana. Doların vaz geçilmezliği,
ABD''nin tek dünya egemeni olduğu yılların özlemi içinde. Seçimler bu çizgilerden hangisinin daha çok
taraftarı olduğu, hangisinin daha güçlü olduğunu ortaya çıkarmak için yapılıyor.

DİĞER YAZILARI Bütün Kabahat Müfredatta Mı? 01-01-1970 03:00 108 Yıllık Sınır Paramparça 01-01-1970 03:00 Toplu Çılgınlık 01-01-1970 03:00 Seçmen Yeni Seçilen Belediye Yöneticilerinden Ne Bekliyor 01-01-1970 03:00 Filimi Geriye Saralım 01-01-1970 03:00 Seçimleri Kim Kazandı ? 01-01-1970 03:00 Şimdi Ne Olacak ? 01-01-1970 03:00 Hüzünlü Gemi 01-01-1970 03:00 Behçet Saatcı'nın Yolu Açılıyor 01-01-1970 03:00 Vatandaş Yasalara Uymuyor, Biz de Yasaları Vatandaşa Uydururuz 01-01-1970 03:00 Fethiye Neden Fethiye Oldu? 01-01-1970 03:00 Muğla Seçimlerinin Sosyo Politiği 01-01-1970 03:00 Bugün Ne Yazsam Acaba? 01-01-1970 03:00 Bana Göre Hava Hoş 01-01-1970 03:00 İngiltere 3-Türkiye 0 01-01-1970 03:00 Herkes Safını Belirlesin 01-01-1970 03:00 Fethiyeli Ak Parti Seçmeni Endişeli 01-01-1970 03:00 Aaa... Adama Bak, Dama Çıkmış Atlayacak 01-01-1970 03:00 Elektrik Direklerinin Dili Olsa 01-01-1970 03:00 Osman Abiyi Uğurlarken 01-01-1970 03:00 Newsweek Ne Diyor 01-01-1970 03:00 Ağır Ağır Çıkacaksın Bu Merdivenlerden 01-01-1970 03:00 Karamsarlık ve Yılgınlık 01-01-1970 03:00 Tosun Gibi Maşallah 01-01-1970 03:00 Seçim Mitingi Mi, Aday Tanıtım Toplantısı Mı? 01-01-1970 03:00 "Nedir bu Atatürk ilkeleri? 01-01-1970 03:00 Emperyalizmin Dini Yoktur 01-01-1970 03:00 Athena 01-01-1970 03:00 Bir Başkadır Fethiye'nin Sonbaharı 01-01-1970 03:00 Ortanın Solu 01-01-1970 03:00 Filistin İsrail Savaşı Nereye? 01-01-1970 03:00 Filistinde Neler Oluyor 01-01-1970 03:00 İmama Kızıp Oruç Bozmak 01-01-1970 03:00 Küresel Isınma, Yanlışlar ve Doğrular 01-01-1970 03:00 Müşteri Kızıştırma 01-01-1970 03:00 Besmeleyi Unuttuk 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Faciası Ne Zaman Son Bulacak? 01-01-1970 03:00 Önce Kendimizi Eleştirelim 01-01-1970 03:00 Sesi Çıkmayan Siyasetçiler 01-01-1970 03:00 Rahat Bırakın Kızları 01-01-1970 03:00 Ne Kadar Da Sevinmiştik 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'dan Büyüktür (II) 01-01-1970 03:00 Türkiye Anadolu'ya Sığmayacak Kadar Büyüktür 01-01-1970 03:00 Villakondu 01-01-1970 03:00 Bizden Hatırlatması 01-01-1970 03:00 Kültürel Saldırı Altındayız 01-01-1970 03:00 Elbette Bir Bildiği Vardır 01-01-1970 03:00 Sıcaklarda Ne Yapmalıyız 01-01-1970 03:00 Sağlam Giren, Hasta Çıkar 01-01-1970 03:00 Örgüt Yöneticileri Nasıl Olmalı 01-01-1970 03:00 Örgüt Yöneticileri Nasıl Olmalı 01-01-1970 03:00 Gökkuşağı 01-01-1970 03:00 Cenazeyi Taşıyan Başka, Gömen Başka 01-01-1970 03:00 Karasinek mi, Sivrisinek mi? 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, Yeni İsimler 01-01-1970 03:00 Cenazeyi Taşıyan Başka, Gömen Başka 01-01-1970 03:00 Karasinek mi, Sivrisinek mi? 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, Yeni İsimler 01-01-1970 03:00 İsimler, İsimler, İsimler... 01-01-1970 03:00 Matematik Ne Diyor? 01-01-1970 03:00 Yüzde Elli İki Yetmez 01-01-1970 03:00 Bu Adamlara Devlet Teslim Edilmez 01-01-1970 03:00 Mozart'ın Kapı Gıcırtısı Konçertosu 01-01-1970 03:00 Okçular Tepesinde Ne Oldu 01-01-1970 03:00 Bu Seçim Farklı Seçim 01-01-1970 03:00 "Megri, megri" 01-01-1970 03:00 Böl ve Yönet 01-01-1970 03:00 Kıyamet Erken Koptu 01-01-1970 03:00 Üretici Kazandı 01-01-1970 03:00 Bu Ne Biçim Sol 01-01-1970 03:00 Kime Propaganda Yapalım 01-01-1970 03:00 Boş Atıp Dolu Tutmak 01-01-1970 03:00 Allah Akıl Versin 01-01-1970 03:00 "AKP'lilerin İzmir'de işi yok. Burası Atatürkçü'lerin." 01-01-1970 03:00 Seçim Toto 01-01-1970 03:00 Biraz Da Gülelim 01-01-1970 03:00 Sonunda Oldu 01-01-1970 03:00 "Başbakan Erbakan, Şakadan" 01-01-1970 03:00 Siyasi Parti Mi, İşçi Bulma Kurumu Mu? 01-01-1970 03:00 Soğanın Cücüğü 01-01-1970 03:00 Kızılay 01-01-1970 03:00 AHLAKIN FAY HATTI: 01-01-1970 03:00 Müteahhitler Günah Keçisi Oldu 01-01-1970 03:00 "Yaşadığımız Tek Sorun Yağmacılık Değil Yalancılıktır" 01-01-1970 03:00 Muhalefet Nasıl Yapılır 01-01-1970 03:00 Rıfkı Nereye Kayboldu? 01-01-1970 03:00 Sokak Köpekleri Üzerinden Siyaset 01-01-1970 03:00 Tasarruf Etmeyi Öğrenelim 01-01-1970 03:00 Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Fethiye’de 01-01-1970 03:00 Nasıl Bir Siyasetçi İstiyoruz 01-01-1970 03:00 Asgari Ücret Efsanesi 01-01-1970 03:00 Anlayamadıklarım 01-01-1970 03:00 Oyun İçinde Oyun 01-01-1970 03:00 Aspirin 01-01-1970 03:00 Medyanın Gücü 01-01-1970 03:00 Bu Da Mı Gelecekti Başıma? 01-01-1970 03:00 01-01-1970 03:00 Babadağ'ın Babası 01-01-1970 03:00 Göründüğün Gibi Ol, Olduğun Gibi Görün 01-01-1970 03:00 LGBTI'yi Konuşmak Yasakmış 01-01-1970 03:00 Tunç Soyer Neden Böyle Konuştu 01-01-1970 03:00 Tatil-i Eşgal 01-01-1970 03:00 Enflasyon 01-01-1970 03:00 Ayıp Ettin Osman Abi 01-01-1970 03:00