İnsanlık tarihi bize çok net bir hakikati öğretmiştir: Bilgi, kudrettir. Bilgiye sahip olan toplumlar yükselmiş, bilgiden mahrum olanlar ise başkalarının boyunduruğu altına girmiştir. Çünkü bilgi; sadece aklı aydınlatan bir ışık değil, aynı zamanda bireylere ve toplumlara güç, özgürlük ve üstünlük kazandıran en büyük nimettir.
Kur’an-ı Kerim’de bu hakikate defalarca işaret edilmiştir:
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9).
“Kime hikmet verilmiş ise ona çok hayır verilmiş demektir.” (Bakara, 269).
Burada geçen hikmet, faydalı bilgi demektir. İnsanlığa hizmet eden, doğruyu yanlıştan ayıran bilgi; sahibine yalnızca bir meziyet değil, aynı zamanda izzet ve şeref kazandırır.
İlim, Her Müminin Vazifesi
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.):
“İlim talep etmek, kadın erkek bütün müminler için farzdır.” buyurmuştur.
Bu ilahi emir, ilmin sadece alimlerin, medrese ehlinin veya belli kesimlerin değil; her müminin üzerine borç olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü bilgisiz bir toplum, doğru ile yanlışı ayırt edemez, haksızlığa karşı hakkını savunamaz, başkasının esiri olmaktan kurtulamaz.
Ashab-ı Kiram’dan Ebu’d-Derdâ Hazretleri bu gerçeği şöyle dile getirir:
“Ya alim ol, ya öğrenci ol, ya dinleyici ol. Sakın dördüncü halde olma, sonra helak olursun.”
Bu söz, insanın ya öğreten, ya öğrenen, ya da en azından öğrenmeye kulak veren bir konumda olması gerektiğini, bilgisizlik içinde kayıtsız kalmanın ise felakete sürükleyeceğini anlatır.
---
Âlimlerin Değeri
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Âlimler yeryüzünün kandilleri, peygamberlerin halifeleridir. Onlar benim ve diğer peygamberlerin vârisleridir.” (Keşfü’l-Hafâ, H. No: 1751)
Âlimler, insanlığın yolunu aydınlatan meşalelerdir. Onlar, cehaletin karanlığını dağıtır, hak ile batılı ayırır ve toplumları istikamete sevk eder. Bir milletin ilim ehline sahip çıkması, kendi istikbaline sahip çıkması demektir.
---
Bilgi Paylaştıkça Kıymet Bulur
Efendimiz (s.a.v.) bir başka hadisinde şöyle buyurur:
“Doğru bir sözü işitip sonra da onu din kardeşine ulaştırarak öğretmek, ne güzel bir hediyedir.”
Bilgi, paylaşıldıkça artar. Öğrenilen ilmi aktarmak, başkasına faydalı olmak, sadaka-i cariye hükmündedir. İnsanların hidayetine, gelişimine ve kurtuluşuna vesile olan bilgi; nesilden nesile aktarıldıkça hem dünyada hem ahirette kazanç sağlar.
Cehalet Karanlıktır, İlim Aydınlık
Tarih, cehaletin toplumları nasıl geri bıraktığını; ilmin ise milletleri nasıl medeniyetlerin öncüsü yaptığını bize defalarca göstermiştir.
Bilmeyen toplumlar, bilenlerin kölesi olur.
Bu nedenle her birey, öğrenmeyi bir hayat gayesi edinmeli; toplumlar da ilim ve hikmetle yoğrulmuş bir nesil yetiştirmelidir.
Çünkü ilim, müminin kaybolmuş malıdır; nerede bulursa almalıdır.
Ve ancak bilen toplumlar, bağımsız, onurlu ve güçlü kalabilir.
Serdar Cemal Hoca
“Elhamdülillah” Demek Nimete Şükürdür – Müminin Dilindeki En Güzel Zikir
Akın Tezel
Rahat Bırakın Atatürkü!
Serap'la Tatlı Sert
“Yeni Prenslerin Fermanı”
YUSUF POLAT
Osimhen işi çok uzadı
Cemal Demirtaş
BODRUM BELEDİYESİNİN ŞEZLONGLARI
Murat Mallı
Fethiye Deprem Tehlikesi Altında: Turizm Mi, Güvenlik Mi?
ERHAN DARGEÇİT
TBMM kapanmamalıdır
Hatice ATAMAN
YEMEKLERDEN SONRA UYUYORSAN DİKKAT! İNSÜLİN DİRENCİN OLABİLİR.
DR.İSMAİL TEKPINAR
HER FERT POTANSİYEL ENGELLİ ADAYIDIR
Hakan'ın Kalemin'den
Sevgili Dostlar...