Emr-i Bi´l-Ma´ruf Ve Nehyi Ani´l-Münker

Serdar Cemal Hoca

28-02-2023 14:23

 

 

Dinimizin hayatiyetini koruyan mühim bir müessese olan iyiliğin emir, kötülüğün yasaklanması meselesine kısaca temas edeceğiz.

 

Emredilecek olan ma´ruf, aklın ve şeriatın güzel kabul ettiği her şeydir. Yasaklanacak olan Münker de yine aklın ve şeriatın çirkin bulup reddettiği her şeydir.

 

Gerek Kur´ân-ı Kerîm´in birçok âyetleri ve gerekse Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in pek çok hadisleri mü´minleri bu meselede teşvik eder. Emr-i bi´lma´ruf ve nehy-i ani´lmünker yapmayan milletlerin tarihte çöktükleri ve gelecekte de musîbet ve belalara mâruz kalacakları, çökecekleri belirtilir. Bir hadis şöyle: “İçerisinde iyilerin daha mümtaz, daha güçlü bulunduğu bir kavimde kötülükler işlendiği halde, iyiler müdahale edip ıslahda bulunmazlarsa -bir başka rivayette: Müdâhale edecek güçte bir kimsenin bulunduğu bir kavimde kötülükler işlenir ve fakat o kimse müdâhalede bulunmazsa- Allah (celle şânuhu), herkese ulaşacak umumî bir ceza gönderir.”

 

Şu hadis emr-i bi´lma´ruf, zamanında yapılmadığı takdirde cemiyetin mâruz kalacağı ızdırabın sonradan çok zor telâfi edileceğini ifade eder: “Ey mü´minler, yalvar yakar olmanıza rağmen dualarınız kabul olmayacak durumlara düşmezden önce iyiliği (ma´ruf´u) emir ve kötülükten de men ediniz.”[4]

 

 (90)- İbnu Mes´ud (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdu:

 

“Benden önce Allah´ın gönderdiği her peygamberin mutlaka ümmetinden havarîleri ve arkadaşları olmuştur. Bunlar onun sünnetiyle amel ederler emirlerini de yerine getirirlerdi. sonra, bu peygamberlerin ardından öylesi kötüler zuhûr etmişti ki, yapmadıklarını söyleyip, kendilerine emredilmeyeni de yapmışlardır. Kim bu güruhla eliyle mücahede ederse mü´mindir. Kim onunla diliyle mücahede ederse o da mü´mindir. Kim de onlarla kalbiyle mücahede ederse o da mü´ mindir. Bunun gerisine, artık zerre miktar iman yoktur.”[5]

 

AÇIKLAMA:

 

İşlenen bir kötülük (münker) karşısında, mü´min, şartlara göre mutlaka bir tavır alacaktır. Eliyle müdâhale ettiği takdirde halledebileceği, müessir olabileceği bir durumsa eliyle, sözle faydalı olabilecekse diliyle müdâhale edecektir. Her ikisi de fayda vermeyecek bir durumda ise kalben buğzederek taraftar olmadığını belirtecektir. Bunu da yapmazsa o münkeri hoş görüyor demektir. Bu elbette imanla bağdaşmaz.[6]

 

 

 (91)- Yine İbnu Mes´ud (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “İsrailoğulları bir kısım günahlar işlemeye başlayınca âlimleri onları bu işlerden menettiler. Ancak onlar dinlemediler, vazgeçmediler. Zamanla âlimler de onlarla oturmaya, dayanışmaya ve beraber içmeye başladılar. Allah da bunun üzerine, berikinin dalâletini öbürüne katarak, biriyle diğerinin küfrünü artırdı. “Dâvud´un ve Meryem oğlu İsâ´nın diliyle onları lânetledi…” (Maide: 5/78).

 

Sonra, ayakta bulunan Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) oturarak sözünü tamamladı: “Hayır, nefsimi kudret elinde tutan Zat´a yemin ederim, onları hak adına kötülüklerden men etmezseniz (siz de rızaya eremezsiniz).” [7]

 (92)- Kays İbnu Ebî Hâzım anlatıyor: “Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) Cenâb-ı Hakk´a hamd ve senadan sonra buyurdu ki: “Ey insanlar! Sizler şu âyeti okuyor ve fakat yanlış anlıyorsunuz: “Ey iman edenler, siz kendinize bakın. Doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez” (Maide: 5/105). Biz Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in: “İnsanlar, zâlimi görüp elinden tutmazlarsa, Allah´n, hepsine ulaşacak umumî bir belâ göndermesi yakındır” dediğini işittik.” Keza ben, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın: “İçlerinde kötülükler işlenen bir cemiyet, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde, seyirci kalır, müdâhale etmezse, Allah´ın hepsini saran umumî bir belâ göndermesi yakındır” dediğini işittim.”[8]

 (93)- Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

 

“Nefsimi kudret elinde tutan Zat´a kasem olsun, ya ma´rufu emreder ve münkerden de yasaklarsınız veya Allah´ın katından umumî bir belâ göndermesi yakındır. O zaman yalvar yakar olursunuz da duanız kabul edilmez.”[9]

 

(94)- İbnu Mes´ud (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

 

“Sizler yardım görecek, ganimetler elde edecek ve birçok memleketleri fethedeceksiniz. Sizden kim bu vakte ererse, Allah´tan çekinsin, ma´rufu emredip, münkerden de nehyetsin. Kim de bile bile bana yalan nisbet ederse, ateşteki yerini hazırlasın.”[10]

 (95)- Urs İbnu Amîre el-Kindî (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

 

“Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şâhid olan bunu takbîh ederse (kötü olduğunu te´yîd ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şâhid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şâhid olmuş gibi mânen zarar görür.”[11]

 

(96)- Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

 

“Zâlim sultanın yanında gerçeği söylemek en büyük cihaddandır.”[12]

 

EMR-İ Bİ´L-MA´RUF NEHY-İ ANİ´L-MÜNKER

 

“Fitneyi, daha çıkmadan, önlemek maksadıyla İslâm´ın vaz´ettiği en mühim tedbirlerden birini, emr-i bi´lma´ruf ve nehy-i ani´lmünker müessesesi teşkil eder. Ma´rûf, aklın ve şerîatın güzel gördüğü, münker de yine aklın ve şeriatın çirkinliğine hükmettiği fiil olunca, bu müessese iyi fiillerin duyurulması, yaygınlaştırılması, kötü olan fiillerin de yasaklanması, önlenmesi demektir. Gerek Kur´ân-ı Kerîm´de ve gerekse Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in sözleri arasında emr-i bi´lma´ruf ve nehy-i ani´l-münker üzerinde fazlaca durulur. Bu işin ihmal edilmemesi için tekrar tekrar dikkat çekilir, yapıldığı takdirde elde edilecek mükâfaatın büyüklüğü, terkedildiği takdirde de gelecek felâketin, uğranılacak zararın büyüklüğü, son derece vâzıh, herkesin anlıyacağı bir şekilde ifâde edilir.

 

Meselenin şâyân-ı dikkat olan yönü, emr-i bi´lma´rufun terkinden gelecek zararın bütün cemiyeti zarardîde edecek bir fitne olarak ifade edilmiş olmasıdır.

 

Şu halde bu bahiste emr-i bi´l-ma´rufun ehemmiyetini, buna olan teşvîkleri, onu terketmenin neticelerini âyet ve hadislerden vereceğimiz misâllerle belirtmeye çalışacağız. Bu tâbirin uzunluğu sebebiyle, bâzan bu mânada olmak üzere irşâd kelimesini kullanacağız.[14]

 

İrşad-Fitne Münâsebeti:

 

Dinî nasslarda irşad´ın (emr-i bi´lma´ruf ve nehy-i ani´l-münker faaliyetlerinin) terki ile fitnenin zuhuru ve yaygınlaşması arasında sıkı bir alâka kurulmaktadır. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurur:

 

“Ya ma´rufu emreder, münkerden de nehyedersiniz, yâhut Allah şerirlerinizi hayırlılarınıza mutlaka musallat edecektir. O zaman hayırlılarınız dua etse de duaları kabul edilmez.” Bir başka hadis de şöyle:

 

“İçerisinde iyilerin daha mümtaz, daha güçlü bulunduğu bir kavimde, kötülükler işlendiği hâlde, iyiler müdâhale edip ıslahda bulunmazlarsa, -bir başka rivayette: müdâhale edecek güçte bir kimsenin bulunduğu bir kavimde kötülükler işlenir ve fakat o kimse, müdâhalede bulunmazsa-, Allah (celle şânuhu), herkese ulaşacak umumî bir ceza gönderir.” Bu ceza o kadar umumî, o kadar herkesi yakalayıcıdır ki, o geldiği zaman, değil kötüler, iyiler bile şaşkına döner, “Ne fenâlığı ortadan kaldırmaya güçleri yeter, ne de onun şerrinden kaçıp kurtulabilirler.” Bu sebeple Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm), irşâdın vaktinde yapılarak, fitne ve fesadın zuhur edip büyümeden önlenmesini tavsiye eder:

 

“(Ey mü´minler) yalvar yakar olmanıza rağmen dualarınız kabûl olmayacak durumlara düşmezden önce iyiliği (ma´rufu) emir ve kötülükten de men´ediniz.”

 

Zeyneb Bintu Cahş´tan gelen bir rivayette Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün uyanınca:

 

“Yaklaşan bir şerden Arapların vay hâline -ve parmaklarını halkalayarak- bugün Ye´cüc ve Me´cüc´ün duvarından şu kadar delik açıldı” der. Zeyneb vâlidemiz (radıyallahu anhâ) sorar:

 

“Aramızda sâlih kimseler olduğu halde toptan helâk mı olacağız ” Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şu cevabı verir:

 

“Evet, fenalık artarsa (hepiniz birlikte helâk olursunuz.)”[15]

DİĞER YAZILARI BIR TOPLUM NASIL ÇÖKER? 01-01-1970 03:00 Bu Dua İle Parayı Koyacak Yer Bulamazsınız ! 01-01-1970 03:00 BİR MALI KOLAY VE ACİL SATMAK İÇİN DUALAR.. 01-01-1970 03:00 Fıtır sadakası nedir 01-01-1970 03:00 Teravih Namazı 01-01-1970 03:00 Müslüman Olmayan Doktor 01-01-1970 03:00 İslam'da Yalan Söylemek 01-01-1970 03:00 Namaz 01-01-1970 03:00 İslam Dini'nde Tebliğ 01-01-1970 03:00 KADER 01-01-1970 03:00 Müslümanlık ve Salih Amel 01-01-1970 03:00 Süleyman Mührü 01-01-1970 03:00 Patlıcan'ın Faydaları 01-01-1970 03:00 AYDIN AYAYDIN 01-01-1970 03:00 İslam dininde kader inancı 01-01-1970 03:00 NAMAZ 01-01-1970 03:00 Salavat Getirmek 01-01-1970 03:00 Osman Gürün Tekrar Aday Olacakmı ? 01-01-1970 03:00 İslam Dininde İsraf 01-01-1970 03:00 Gün Birlik Olma Vaktidir 01-01-1970 03:00 İslam'da Yönetim 01-01-1970 03:00 Fâiz Nedir ? 01-01-1970 03:00 ALLAH İÇİN İNFAK 01-01-1970 03:00 İSLAM’IN YILBAŞI-NOEL KUTLAMALARINA BAKIŞI 01-01-1970 03:00 Müslüman Olmayan Doktor 01-01-1970 03:00 Zeytin Ağacı 01-01-1970 03:00 Pozitif Sevgi 01-01-1970 03:00 İş Bulmak İçin Okunacak Dua 01-01-1970 03:00 Bir Malı Kolay Ve Acil Satmak İçin Dualar 01-01-1970 03:00 Adım Adım Gelen Bir Felaket Var 01-01-1970 03:00 Malların Çabuk Satılması İçin Dualar 01-01-1970 03:00 KADIN HAYATTIR 01-01-1970 03:00 İSM-İ A'ZAM DUASI(SIR DOLU DUA) 01-01-1970 03:00 Büyü Belirtileri 01-01-1970 03:00 Kurbanlık Hayvan Nasıl Seçilir ? 01-01-1970 03:00 9 Haziran Cuma Hutbesi 01-01-1970 03:00 Hanımın ve Beyin Birbirine Karşı Görevleri 01-01-1970 03:00 Ramazan Bayramı'nın Önemi 01-01-1970 03:00 İtikâf Nedir ? 01-01-1970 03:00 İSLAM’A GÖRE GÜZEL AHLAKIN ÖZELLİKLERİ 01-01-1970 03:00 Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır. 01-01-1970 03:00 Leyse Leha Min Dunillahi Kaşifeh Sırları 01-01-1970 03:00 Ayetel Kursi’yi Okuma Usulleri 01-01-1970 03:00 SELAMLAŞMA'DA ADAP 01-01-1970 03:00 İSLAM’DA AİLE KURMANIN ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 İSLAM’A GÖRE GÜZEL AHLAKIN ÖZELLİKLERİ 01-01-1970 03:00 YALANCILIK 01-01-1970 03:00 Satılamayan Malların Çabuk Satılması için Etkili Dualar 01-01-1970 03:00 İslamiyet’te Hayvan Sevgisi 01-01-1970 03:00 Muğla’nın ağabeyi Yavuz Demir performansıyla göz dolduruyor 01-01-1970 03:00 İslamda Evlilik 01-01-1970 03:00 Yöneticiler hakkında Ayet, Hadis ve Güzel Sözler 01-01-1970 03:00 DENENMİŞ ZENGİNLİK DUASI YÜZDE YÜZ ETKİLİDİR 01-01-1970 03:00 21 Günde Zengin Olmak 01-01-1970 03:00 BİR MALI KOLAY VE ACİL SATMAK İÇİN DUALAR.. 01-01-1970 03:00 İslam'da Yöneticilik 01-01-1970 03:00 Rızk ve Kısmet Duaları 01-01-1970 03:00