ALLAH İÇİN İNFAK

Serdar Cemal Hoca

04-01-2024 14:48


    İNFAK NEDİR? NELERDEN ve NASIL YAPILIR?
    İnsanoğlunun dünya nimetlerine karşı zaaf ve tutkusu fıtrîdir. Ham maddesi toprak olan insan toprağın suya olan iştiyakı gibi dünya nimetlerine iştiyak duymakta, onu yutmakta ve tutmaktadır. Nasıl suyu yutan kabiliyetli topraktan yararlı nebatlar çıkıyorsa insanın da dünya nimetlerine sahip olmasının, mahsûl veren toprak gibi güzel sonuçları olmalıdır. Kur'an'da insanın sahip olduğu dünya nimetlerine karşı sorumlulukları değişik lafızlarla ifade edilmektedir. Bunların başlıcaları, sadaka ve tasadduk, nafaka ve infak, zekât, cûd ve îsardır.
    İnsan, İslâm dairesine bir "Kelime-i Şehadetle” girer. Ondan sonra İslâm içinde kişiliği inşa yolculuğu başlar. Müslüman şahsiyetinin, tıpkı, namaz gibi, oruç gibi olmazsa olmaz değerlerinden birisi, infak etme-verme hassasiyetine sahip olmasıdır.
    Kur'an'ın ikinci suresinin ilk âyetleri içinde, "iyi Müslüman" diye niteleyebileceğimiz "müttakî"lerin temel özellikleri arasında, gaybe iman etmek ve namaz kılmaktan sonra "kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak ederler" ifadesiyle "infak" sayılır. Burada infak, "verilen rızık“la bağlantılanmıştır. Yani "vereceğiniz, zaten size ikram edilenden başkası değildir" denmek istenmektedir.
    "Sana Allah yolunda neyi sarf edeceklerini sorarlar. De ki: O’nun için ayırabileceğiniz her şeyi..." (Bakara Suresi,219)
    Kur’an'ın, İslam'a özgü bir dünya görüşü ve medeniyeti oluşturmak için kullandığı anahtar kavramlardan biri de sebilullahtır. (Müzzemmil Suresi,20; A'raf Suresi,45, 86; En'am Suresi,116. Bakara Suresi,190-195-218; Enfal Suresi,74-75)
    Bu terkip, Allah'ın yolu anlamına gelir ve İslam öğretilerinin tümünü ifade etmek için kullanılır. Çünkü Allah'ın yolu, iyilik nev’inden O'nun emrettiği her şeyi içeren ve Kur’an vahyi aracılığıyla insana bahşedilen hidayet yoludur. İnfak kelimesi, Helâl yollarla elde edilen malı, ihtiyaca ve dinin gerekli ya da hoş görüldüğü yerlereAllah’u Zülcelâl’in hoşnutluğunu kazanma niyeti ile harcamada, yardımlarda(maddi, manevi) bulunma anlamına gelir. Aynı zamanda “İnfak” kelimesinin taşıdığı mânâ iyi tahlil edilirse, bu ibâdetin bir hikmetinin de, insanı ruh, şahsiyet ve karakter bakımından maddenin esâretinden kurtararak mâneviyâtımaddiyâta hâkim kılması olduğu görülür. Bu yönüyle ibâdetler içinde infâkınrûha sağladığı belki de en büyük fayda, “vicdan huzûru”dur.

    İnfak: Nafaka verip geçindirme, besleme, doyurma mânâlarındadır. Bakara suresinde Cenabı Hak, kurtuluşa erecekler için "o muttakiler ki, gaybe iman ederler, namazlarını dosdoğru kılarlar ve Allah’ın kendilerine verdiği rızıklardan infak ederler. İşte onlar felaha (gerçek kurtuluşa) ereceklerdir. Buyurmuştur.
    İnfak kelimesi, sözlükte "azalmak, bitmek ve tükenmek" gibi anlamlara gelen n f k kökünün türemiş şeklidir. Bunun için, "insanın helal ve kıymetli olan servetini yahut en aktif ve verimli olan gayretini Allah rızası için başka insanların hayrına sarf etmesine" infak denir. Bu harcama, insanın sahip olduğu tüm değerlerden yapılabilir. İşte helal servetin ve olumlu gayretin insanların hayrına sarf edilmesi, Kur’an'da "Allah yolunda infak" olarak isimlendirilmiş, bu niteleme ile O'nun yolunda yapılan harcamaların bir zarar olmadığı anlatılmak istenmiştir. Bu demektir ki, müminin yaşarken Allah yolunda sarf ettiği çabalar ve cömertçe harcadığı mallar, Hesap gününde boşa gitmeyecektir.(İbnManzurLisanu'lArab, X, 358-361. Ragıp el-isfehani, el-Müfredat, s.819. Bakara Suresi,195, 261, 262 )
    İNFAK NELERDEN VE NASIL YAPILMALIDIR?
    Kur’an'da birçok ayette yer alır. Bu ayetlerde infakın, sevilen ve en iyi olan şeylerden yapılması istenir. İnfak, Müslüman şahsiyetin en belirgin özelliğidir. O, sahip olunan imkânlardan başkalarını yararlandırmak ve bu imkânları Allah rızası için harcamaktır.
    İnfak etmeye, en yakın kişilerden başlamak gerekir. Özellikle ve öncelikle yoksulluğunu açığa vurmaktan çekinen onurlu kimselere infak edilmelidir. Çünkü onların durumunun farkında olmayan, onları zengin zanneder, hâlbuki onlar istemekten çekinirler.
    İnfak, karşısındakini horlama veya cömertlik gösterisi altında riyakârlık aracı yapılmamalıdır. Çünkü Kur’an, insanlar arasındaki ilişkilerde güzel muameleyi ve İslami terbiyeyi esas almış, İslam'ın ruhuna ve insanın onuruna ters düşen davranışların sahibine hiçbir fayda sağlamayacağını bildirmiştir. Özellikle riyakârlığın, insanın bütün hayırlı faaliyetlerini boşa çıkaran bir illet olduğuna dikkat çekmiştir. Şu halde insan infak ederken ne kadar dürüst davranıp samimi olursa Allah'tan göreceği mükâfat da o denli büyük olacaktır. Öyleyse infak, başa kakmadan nezaket dairesinde yapılmalıdır. Zira dinin buyruklarının amacı, insanı Allah'a iyi bir kul, başkalarına da iyilik eden bir şahsiyet haline getirmektir. Yoksa Allah, hiç kimsenin infakına ve ibadetine muhtaç değildir. (M.Fuad Abdulbaki, Mucemu'l Mü-fehrez, s.715. Bakara Suresi,215-262-264-267-273-274. Al-i imranSuresi,92-134Maun Suresi,6-7 )

    İnfakın sınırını üç derecede değerlendiren gönül erleri bunu sehâvet, cûd ve îsâr diye isimlendirmektedir.
    Sehâvet, malın bir kısmını verip bir kısmını kendine ayırmaktır. Nitekim Allah Resulü sehâvet sahibini şu ifadelerle övmektedir: "Sahî Allah'a yakındır, halka yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri Allah'dan uzaktır, halktan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil fakat sahî kimse Allah katında, âbid fakat cimri olandan daha sevimlidir." (Tirmizî, Birr, 40; Aclûnî, I, 450)
    Cûd, malın çoğunu dağıtıp az bir kısmını kendine ayırmaktır.Cûd, sahip olunan mal ve ilmi bezledip saçmaktır. Para ve mal harcamanın kişiye zor gelmemesi demektir. Mal, beden, mevki, dünya ve ahiret konularında olur.
    Îsar da zarar ve sıkıntılarına katlanarak başkasını kendisine tercih ile kifâyet derecesindeki maîşetini vermektir. Nitekim "Onlar ihtiyaçları bile olsa başkalarını kendilerine tercih ederler..."(Haşr Suresi, 9)âyeti buna işarettir.
Sehâbelli bir ölçü ve sınır dâhilindeki cömertliktir. Cûd ayırım yapmaksızın sınırsız herkese gösterilen cömertliktir. Bu yüzden "Cevâd" Allah'a izâfe edilir, ama "Sahî" edilmez.
    İnfak, mal ve başka şeylerde yapılan tasarruf ve harcamadır. Farz olanı vardır, nâfile olanı vardır. Nafaka da infak edilen şey için kullanılır.
    Bu kavramlar içinde en kapsamlı olanı infaktır. Hem verilecek şeyin dînî hükmü bakımından farz ve nâfile olanını, hem mal ve ilim gibi Hak tarafından verilen nimetlerin her türlüsünü kapsamaktadır. Nitekim "Kendilerine nasip ve kısmet ettiğimiz rızıktan, maddî ve manevî şeylerden az çok infak ederler, Allah yolunda harcamada bulunurlar." (Bakara Suresi,3) ayetinde bu infak kavramı kapsamlı bir biçimde açıklanmaktadır.
    Bakara suresinin 215. ayetinde ise: "Ey Muhammed, neye, ne gibi yerlere harcamalar yapacaklarını sana soruyorlar. De ki: Az veya çok hayır cinsinden vereceğiniz nafakalar ana-baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Bundan başka hayır olarak ne yaparsanız Allah ondan haberdardır.”

    Nitekim İbrahim(a.s) Allah'a Halîl (dost) idi. Misafirsiz sofraya oturmazdı. Bir kere hanesine bir Mecûsî geldi. İbrahim(a.s) onun Mecûsî olduğunu anlayınca ağırlamaktan imtinâ etti ve adama: "Sen benim ikramıma ve ağırlamama layık değilsin." dedi. Adam da savuşup gitti. İbrahim(a.s) hemen vahiy ile uyarıldı. Allah’uTealâ: "Yâ İbrahim, benim yetmiş yıl beslediğim bir kula bir öğün yemek vermek sana ağır geldi ha..." buyurdu. İbrahim (a.s.) hemen Mecûsî'nin peşine düşüp onu buldu ve ağırladı. Mecûsî olanların sebebini sorup öğrenince: "Ne iyi Rab, düşmanı için dostunu (Halîl) azarlıyor..." dedi ve Müslüman oldu.
    Allah'ın Habîb'i Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v) de HâtimTâî'nin oğlu geldiğinde sırtındaki ridasını çıkarıp onun altına sermişti. İnsanlar arasında fark gözetmeden kâfirin altına kendi elbisesini koymuştu. İşte Habîb ile Halîl'densehâ ile cûd birer örnektir.
    İnfakta aslolan ihtiyaç sahibine ihtiyacını istemeden vermektir. Nitekim Allah dostlarından birine bir arkadaşı gelip dört yüz dirhem istedi. O da dört yüz dirhemi getirip arkadaşına verdikten sonra evine girerek ağlamaya başladı. Hanımı da: "Eğer bu parayı vermek zor geldiyse keşke mazeret gösterip vermeseydin." dedi. Allah dostu: "Ben ona ağlamıyorum, arkadaşım benden istemeden onun halini araştırıp kendiliğimden veremediğime ağlıyorum." dedi.
    Rabbimiz buyuruyor: “Allah yolunda infak edin. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. اَحْسِنُوا : Amellerin hepsi en güzel olsun. Allah iyilik yapanları (hayır-hasenat, amel-i salih işleyenleri) sever.” (Bakara suresi, 195)buyuruyor.
    İnfak bazen tasadduk, zekât, fıtır sadakası, kurban, hediye, icare bazen insanların istihdam edilecekleri meşru bir alanda yatırım ya da vakıf olarak çıkar karşımıza. Her biri toplumsal ve bireysel faydalarının yanında ibadettir bir diğer anlamıyla. Ve Allah yolunda cömertlik ve hak sahiplerine haklarını teslimdir de aynı zamanda Cenab-ı Hak Müminlere
    Kur’an-ı Keriminde muhtelif kalıpla, 72 kere infâkı emrediyor. Yani Kur’an’da; zekât, sadaka, infak 125 yerde geçiyor, fakat 72 yerde de “infak” geçiyor. Şimdi zaten zekât, minimum, asgarînin asgarîsi. Zaten o zekât, o kişinin malı değil, fakirin emaneti onda. Sadaka, kendisini koruması için. Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmak için. Fakat infak ise, ucu açık. Zekât kırkta birdir. İnfak ise bunun ucu açık. Bu, Cenâb-ı Hakk’a giden bir tünel olmuş oluyor. Cenâb-ı Hakk’a yaklaştıran tünel oluyor.

 

 

DİĞER YAZILARI BIR TOPLUM NASIL ÇÖKER? 01-01-1970 03:00 Bu Dua İle Parayı Koyacak Yer Bulamazsınız ! 01-01-1970 03:00 BİR MALI KOLAY VE ACİL SATMAK İÇİN DUALAR.. 01-01-1970 03:00 Fıtır sadakası nedir 01-01-1970 03:00 Teravih Namazı 01-01-1970 03:00 Müslüman Olmayan Doktor 01-01-1970 03:00 İslam'da Yalan Söylemek 01-01-1970 03:00 Namaz 01-01-1970 03:00 İslam Dini'nde Tebliğ 01-01-1970 03:00 KADER 01-01-1970 03:00 Müslümanlık ve Salih Amel 01-01-1970 03:00 Süleyman Mührü 01-01-1970 03:00 Patlıcan'ın Faydaları 01-01-1970 03:00 AYDIN AYAYDIN 01-01-1970 03:00 İslam dininde kader inancı 01-01-1970 03:00 NAMAZ 01-01-1970 03:00 Salavat Getirmek 01-01-1970 03:00 Osman Gürün Tekrar Aday Olacakmı ? 01-01-1970 03:00 İslam Dininde İsraf 01-01-1970 03:00 Gün Birlik Olma Vaktidir 01-01-1970 03:00 İslam'da Yönetim 01-01-1970 03:00 Fâiz Nedir ? 01-01-1970 03:00 İSLAM’IN YILBAŞI-NOEL KUTLAMALARINA BAKIŞI 01-01-1970 03:00 Müslüman Olmayan Doktor 01-01-1970 03:00 Zeytin Ağacı 01-01-1970 03:00 Pozitif Sevgi 01-01-1970 03:00 İş Bulmak İçin Okunacak Dua 01-01-1970 03:00 Bir Malı Kolay Ve Acil Satmak İçin Dualar 01-01-1970 03:00 Adım Adım Gelen Bir Felaket Var 01-01-1970 03:00 Malların Çabuk Satılması İçin Dualar 01-01-1970 03:00 KADIN HAYATTIR 01-01-1970 03:00 İSM-İ A'ZAM DUASI(SIR DOLU DUA) 01-01-1970 03:00 Büyü Belirtileri 01-01-1970 03:00 Kurbanlık Hayvan Nasıl Seçilir ? 01-01-1970 03:00 9 Haziran Cuma Hutbesi 01-01-1970 03:00 Hanımın ve Beyin Birbirine Karşı Görevleri 01-01-1970 03:00 Ramazan Bayramı'nın Önemi 01-01-1970 03:00 İtikâf Nedir ? 01-01-1970 03:00 Emr-i Bi´l-Ma´ruf Ve Nehyi Ani´l-Münker 01-01-1970 03:00 İSLAM’A GÖRE GÜZEL AHLAKIN ÖZELLİKLERİ 01-01-1970 03:00 Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır. 01-01-1970 03:00 Leyse Leha Min Dunillahi Kaşifeh Sırları 01-01-1970 03:00 Ayetel Kursi’yi Okuma Usulleri 01-01-1970 03:00 SELAMLAŞMA'DA ADAP 01-01-1970 03:00 İSLAM’DA AİLE KURMANIN ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 İSLAM’A GÖRE GÜZEL AHLAKIN ÖZELLİKLERİ 01-01-1970 03:00 YALANCILIK 01-01-1970 03:00 Satılamayan Malların Çabuk Satılması için Etkili Dualar 01-01-1970 03:00 İslamiyet’te Hayvan Sevgisi 01-01-1970 03:00 Muğla’nın ağabeyi Yavuz Demir performansıyla göz dolduruyor 01-01-1970 03:00 İslamda Evlilik 01-01-1970 03:00 Yöneticiler hakkında Ayet, Hadis ve Güzel Sözler 01-01-1970 03:00 DENENMİŞ ZENGİNLİK DUASI YÜZDE YÜZ ETKİLİDİR 01-01-1970 03:00 21 Günde Zengin Olmak 01-01-1970 03:00 BİR MALI KOLAY VE ACİL SATMAK İÇİN DUALAR.. 01-01-1970 03:00 İslam'da Yöneticilik 01-01-1970 03:00 Rızk ve Kısmet Duaları 01-01-1970 03:00