Tarihin akışını değiştirecek öncü kuşaklar yetiştirmek.
Konuşmanın cümle bitimi ile başladığı tek adres.
Umutları yüreklerinden daha büyük olanların yola çıktıkları merkez.
O merkezin başında eğitimde devrim yapmaya karar vermiş, zihniyet ve maarif devrimi ile eğitimde çığır açmaya yeminli, kararlı, azimli, dimdik duran, bu dünyada yaşayan, bu dünyayı yaşamayan Yusuf Kaplan Hocamız öncülüğünde Erzincan'da üç günlük MTO Kış Kampı'nda Öğretmenler ve Eğitimin Sorunları Çalıştaylarımızı yaptık.
Türkiye'nin dört bir yanından, hatta Avrupa'dan gelen yüzlerce eğitim gönüllüsü hocalarımızın teşrifi ile, saat ve mekan kavramını unutturan çalışmalara ev sahipliği yaptı Erzincan..
Tabiri caiz ise, kangren haline gelen eğitim sistemi, ehil ellerde masaya yatırılarak nereden başlayarak neşter vurulnası gerektiği hususunda muhteşem çalışmalar ve sunumlar yapıldı.
Elbette bir yazıya sığacak değil bu Çalıştay.
İnşallah devamını da yazacağız. Eğitim sistemi dahil olmak üzere, alınan kararları, yayınlanacak olan bildirileri teker teker arz etmeye çalışacağız.
Ben bu yazıda, ev sahiplerimizden bahsetmek istiyorum. Zira, bu kadar mühim, bu kadar kapsamlı, bu kadar meşakkatli ve bu kadar geniş katılımlı bir çalıştayı, kampı tertip etmek kolay değildi.
MTO Samsun Temsilcimiz ve aynı zamanda MTO Yönetim Kurulu Üyemiz, Kıymetli insan, Muharrem Kartancı Hocamızın bizzat organize ettiği bir kamptı Erzincan Kampı.
Muharrem Kartancı Hocamız MTO ya gecesine gündüz de katarak, hem maddi hem manevi, hem de ruhen kendini vakfetmiş bir güzel adam. Çok güzel Müslüman. Yusuf Kaplan Hocamız'ın eli, kolu, sözü, yazısı.. Adeta gölgesi.
Muharrem Kartancı Hocam'ız ile birlikte Erzincan MTO Temsilcimiz Kıymetli Muhammed Taha Ayçiçek Kardeşimizin emekleri asla unutulmaz. Muhammed Taha Kardeşimiz gencecik bir Müezzin. O kadar canayakın, o kadar naif bir kişiliğe sahip ki. Özellikle acizane benim için çok ayrı bir yere sahip olduğunu belirtmek isterim.
Elbette 3 gün boyunca bütün programların çekimi, yayınlanması, canlı yayınlar.. Hepsinin Mimarı Dr. Ömer Uçur Bey ve Muhterem Eşi. Adeta karınca misali. Pür dikkat..
Ev sahimiz Erzincan Valiliği.
Erzincan o kadar şanslı bir il ki. Bu cümleyi her vilayete inşallah birgün nasip olur diye kurmak isterim.
Recep Yazıcıoğlu'nu biliyorsunuz Erzincan'da Valilik yapmış idi. Adı bugün sadece Erzincan'da değil, Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, hayırla yâd edilen bir isim. Ne olduğu belli olmayan elim bir trafik kazasında Hakk'ın rahmetine kavuştu.
O'na SÜPER VALİ denirdi ya.
Erzincan bir SÜPER VALİ'ye daha kavuşmuş. Gönüllerde taht kurmuş biri. Gönül adamı lafını hak eden bir kişilik. Onu gören kim olursa olsun Sayın Vali'm bir resim dediğinde, tereddüt etmeden kabul ettiğini görünce, koruma ordusu ile gezenler aklıma geliverdi.
Doç.Dr. Hamza Aydoğdu.
Erzincan Valisi.
Sayın Valimizin bir özelliği daha var; Valiliğinden evvel öğretmen olması. Yıllarca Milli Eğitim çatısı altında bulunması. Bu sebeple, eğitim meselelerine o kadar hakim ki..
Sayın Valimiz 3 gün gece gündüz demeden hemen hemen bütün programlara iştirak ettiler. Muhteşem bir ev sahipliği ancak bu kadar olurdu. Şöyle ağız dolusu, kalpten gelen bir ses ile ALLAH RAZI OLSUN dedirtti bize.
Anadolu ve Avrupa'dan çalıştaya katılan yüzlerce eğitim gönüllüsü ve temsilcilerinin konaklamaları için İl Özel İdaresi başta olmak üzere, Üniversite yurtları, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Konukevi tahsis edilmişti. Konaklama yerlerinden programların yapılacağı mekanlara, oradan tekrar başka mekanlara, gecenin bir vaktine kadar tahsis edilen onlarca araç, minibüsler, midibüsler.. Programlar baştan sona o kadar kusursuz bir şekilde hazırlanmış ki..
Cumartesi günü, Sabah Namazı, Sayın Valimiz Doç.Dr. Hamza Aydoğdu'nun da teşrifi ile Erzincan Cami Kebir Camii'de kılındı. Yusuf Kaplan Hocamız'ın mihraptan yaptığı konuşma, tam anlamı ile muhteşem oldu.
Sayın Valimiz ile birlikte, bütün programlara iştirak edenlerden biri de Erzincan Belediye Başkanımız Sayın Bekir Aksun Bey oldu. Naif, nezaket sahibi, misafirperver bir kişilik tanımak hakikaten önemli. Bekir Aksun Bey, hem Üniversitedeki sunumlara, hem programlara, hem de gece çalışmalarına bizzat katıldı.
Erzincan'da öyle bir gönül eri daha var ki...
3 gün, sabah kahvaltısından, gecenin nihayet bulmasına kadar, bir dakika bile ayrılmayan, her programa iştirak eden, Erzincan İl Milli Eğitim Müdürü Değerli Hacı Ömer Kartal.
Hacı Ömer Bey tam bir eğitim delisi, aşığı, gönüllüsü. Yusuf Kaplan Hocamız'ı bir an olsun yalnız bırakmadan, Sayın Valimizin olmadığı anlarda da, Sayın Valimizi temsil edercesine bulunan, alçak gönüllü bir Abimiz...
Ve elbette İl Kültür ve Turizm İl Müdürü Oğuzhan Kılıç.
Oğuzhan Bey de tıpkı Hacı Ömer Kartal gibi bir an olsun bizleri yalnız bırakmadı. Tevazu ve alçakgönüllük sahibi bir kardeşimiz Oğuzhan Bey.
Erzincan hakikaten çok ama çok şanslı.
Doç.Dr. Hamza Aydoğdu Valimiz öyle güzel bir kadro ile çalışıyor ki. Erzincan gibi şanslı olmayı Allah her ile nasip etsin derim.
Okul Müdürlerinden tutun da, kurum amirlerine varıncaya kadar, tam kadro.
MTO 'nun ne demek olduğunu, MTO 'nun kıymetini, MTO'nun mana ve ehemmiyetini, kısaca, MTO'nun ağırlığını kalben bilen insanların heyecanı vardı Erzincan'da.
Bana sürpriz oldu ama, tabii ki Yusuf Kaplan Hocamız için sürpriz değildi belki.
Ankara'dan gelen bir Erzincan'lı daha katıldı kervana bu sabah itibariyle..
Sinan Aksu.
Sinan Aksu Bey halihazır Vakıflar Genel Müdürü. Daha evvel Gençlik Ve Spor Bakan Yardımcısı idi.
Sinan Aksu'nun birçok başarılı özelliğinin içinde, bana göre en mühim özelliği YILIN HİZMETKAR BÜROKRATI olması.
O kadar donanımlı, tarihe dair sözleri, tarih bilgisinin yanısıra, tarih şuuru beni gerçekten mest etti.
Sabah Sayın Valimizin davetinden, akşama kadar bütün programlara iştirak etti. Gece de Sayın Valimizin de iştirakleri ile Sayın Genel Müdürümüz Ilıç programına devam ettiler.
Açık ve net olarak söylemek isterim ki;
Devletimizin inançlı, imanlı, kararlı, azimli, tarih bilincini, milli şuurunu, aslî kimliğini tam anlamı ile bilen, savunan, koruyan, kollayan ve taşıyan bürokratlarını görünce göğsümüz kabardı. Gurur duymamak elde değil çünkü. Konunun ciddiyetini net bir şekilde anlamış insanlarla yarınları inşa etmek Allah'ın izni ile daha kolay olacaktır. Dert sahipleri kervanında Rektörlerimiz, Dekanlarımız, Öğretim Üyelerimiz, Valilerimiz, Genel Müdürlerimizin de olması kadar güzel başka ne olabilir ki?
Yusuf Kaplan Hocamız'ın inşa ettiği MTO'nun önemini anlamak işte bu sebeple daha mühim.
Kampımıza iştirak eden yüzlerce öğretmen ve Öğretim görevlisi kardeşlerimizin, imanlı, bilinçli, şuurlu nesiller yetiştirmek için, hiçbir maddi karşılık beklemeden, günlerce, haftalarca, belki aylarca üzerinde kafa yorarak ortaya koydukları fikirlerin, tekliflerin, yazdıkları makalelerin kıymeti şimdi daha mühim. Şimdi sorumluluk ve yükümlülük bir kat daha artmış oldu.
Eğitimde devrim yapacak kadrolar vardı Erzincan'da. Hz. Ali'nin kırk yıl kölesi olmaya razı olduğu o bir harf öğretenler ordusu. O kadar içten, o kadar samimi, en önemlisi kararlı..
Yusuf Kaplan Hocamız'ın çizdiği yolda emin adımlarla koşan, uğraşan, çoşan, çalışan bir ordu.
Bence her okulda mutlaka ama mutlaka bir MTO talebesi olmalı.
Olmak zorunda.
MTO kimseden para istemiyor. Kimsenin ne olduğuna bakmıyor.
Diploma çılgınlığı söz konusu zaten değil. Makam, mevki, rütbe, mertebe yok..
Kimseye de buyur etmiyor.
Talip olan, talep eden her kim ise kapısını sonuna kadar açıyor.
Her okulda bir MTO talebesi...
Hatta üç MTO talebesi.
Biri öğretmen,
Biri talebe,
Biri veli.
MTO talebesinin Hoca'sından öğrendiği ilk düstur nedir derseniz; bana göre bulunduğu yerin şeklini alan değil, bulunduğu yere şeklini verendir.
Her okulda bir MTO talebesi..
Bir MTO'lu bile bulunduğu yere şeklini vermek için başlangıçtır.
Çarşıda bile bir MTO'lu esnaf, o çarşının şeklini değiştirmeye yeter de artar bile.
Fabrikada, Kamu kurumlarında.. Her yerde.
Tek kural ; O-KU-MAK..
Allah sayılarımızı artırsın.
Şuur mühim...
Gece, gündüz demeden, kar-kış dinlemeden, ekmek-aş istemeden, bir kuruş maddi beklenti içinde olmadan, sadece Anadolu'yu değil, bütün dünyayı karış karış, defalarca dolaşan, Dertlilerin öncüsü Yusuf Kaplan Hocamız'ın emeklerinin zayi olmadığını bir daha görmek şükrü vardı Erzincan'da.
Emeği geçen kıymetli kardeşlerimizden Allah binlerce kere razı olsun.
MTO sıradan bir okul değil, sınırdışı olmadan sıradışı olan bir okul, bir ekoldür.
Ben de Varım diyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır..
Der ;
#SöylerimGeçerim
N O T ;
(MTO ' YA ULAŞMAK ÇOK KOLAY
X Hesapları ;
@mtokurumsal,
@yenisafakwriter )