Hemen şunu söyleyeyim emin başta.
Bodrum ile Seydikemer arası tam 276 km'dir. Bi git-gel 552 km.
Seçim dönemi ortalama 90 gündür.
Bir milletvekili adayı, 90 günlük çalışma esnasında ortalama 58.000 km yapar. Bu, sabah 10.00, gece 22.00 arası olarak kabul etsek, 12 saat eder günlük çalışma. 12 saati 8 programa bölseniz, program başı 1.5 saat eder. Yarım saatte 100 ile gitseniz, 4 saatte 400 km gitmeniz gerekir. Program bitimi eve gitme ve gelme ile beraber, 650 km'dir günlük.
90 günde 58.000 km eder.
80 günde 51.000 km,
70 günde 45.000 km.
Daha aşağısı Muğla için kurtarmaz bilesiniz..
---
Yıl 2019
Türkiye yerel seçime doğru gidiyor.
Fethiye allak bullak. AK Parti Fethiye ilçe başkanı ısrarla belediye başkan adayı olmak istiyor. Ama yapılmıyor.
2019 yerel seçimlerinde Fethiye AK Parti belediye başkan adayı Muhittin Kayabaş oluyor.
O dönemin ilçe başkanı, hem kendisinin olmamasını, hem de istediğinin olmamasını bir türlü hazmedemiyor.
Başlıyor Muhittin Kayabaş'ın aleyhinde konuşmaya. Konuşma çalışmaya dönüyor. Muhittin Kayabaş aleyhine haberler yaptırılıyor. Muhittin Kayabaş'ın FETÖ cü olduğundan tutun da neler neler denmiyor.
Muhittin Kayabaş Milli Görüşten beri bu davanın içinde olan biri. 2002 AK Parti kurulurken de en ön safta yer alan biri.
Muhittin Kayabaş 2019 seçimlerinde aleyhine yapılan bu çalışmaların hepsini belgeliyor. Mahkemeye veriyor. Haberi yapan yoldaş medyanın gazetecisi, herşeyi itiraf ediyor. Muhittin Kayabaş tazminat kazanıyor. Kazandığı tazminatı aldı mı almadı mı, aldıysa ne yaptı bilmiyorum. Almışsa Muhittin Kayabaş kuruşuna dokunmadan vermiştir hayır kurumlarına zaten.
Bu olay ayyuka çıkınca, AK Parti Genel Merkezi, ilçe başkanını partiden atıyor. Dikkat edin; görevden almıyor, görevde olan bir ilçe başkanını, belediye başkan adayına karşı yapmış olduğu çirkin iftiralar sebebi ile partiden atıyor...
O dönem Altılı Masa vardı biliyorsunuz.
Bu Behçet Saatçi MHPdeydi önce. MHP tarafından Parti disiplinine aykırı davrandığı için ihraç istemiyle disipline sevkedilmişti. Partiden atılacağını anlayınca, erken davranıp istifa ediyorum dedi.
Sonra DP ye gitti.
2019 a gelindiğinde, Partisiz kaldı. Epeyce bi uğraştı herhangi bir partiden aday olmak için. Olmadı. Kimse kabul etmedi.
En sonunda 27.01.2019 tarihinde kendi resmi sosyal medya hesabından
"BU İŞ DÜZELDİ DÜZELDİ, AKSİ TAKDİRDE ŞAHSIM, MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYIDIR. BİZ ADAY OLACAK KAPI BULURUZ. " diyerek adeta "ya ben, ya hiç" dercesine rest deyiverdi tekrar.
Ancak yine tutmadı bu blöf. Restini kimse kaale bile almayınca..
Bağımsız aday oldu Muğla'ya.
--
2024 de geldik. Behçet Saatçi İp'te bu defa. Hem de Genel Başkan Yardımcısının yardımcısı. İyi makam yani. Gece gündüz yine ortada Saatçi ismi dolaşıyor. Saatçi ne yaptıysa, ne ettiyse kimseyi ikna edemedi. Hani az birşey MHP veya AK Parti'den yeşil olmasa bile flu bir ışık görse musmutlu olacaktı.
O ışık tıpkı 2019 daki gibi hiç yanmadı.
Partisinden ihraç edilen ilçe başkanı ile, ihraç edileceğini anlayan eski belediye başkanı sonunda buluştular İp'te.
Belediye başkanı yine kaybetti.
Ama ihraç edilen ilçe başkanı meclis üyesi olabildi.
Bu birlik çok sürmedi. Ya da bize öyle geldi.
Aslında hiç kopmamış olabilirler mi?
Aynen öyle. Zahire bakarak da net olarak anlıyoruz zaten bunu.
--
Düşünsenize;
2019 seçimlerinde "biz aday olacak kapı buluruz " dediği halde ortada kalan, ama Bağımsız aday olmayı gözüne kestiren Saatçi, 2024 e gelindiğinde, umut üzerine umut beklediği partilerden yine umduğunu bulamayınca, hatta ben dahil herkes Muğla Büyğkşehir adayı olmasını beklerken o, bu görev Metin Abime yakışır deyiverdi ya. Hiç Behçet Saatçi'lik bir harekete benziyor mu bu?
Fethiye'yi de kaybeden Saatçi, kendi elceğizleri ile transfer ettiği AK Parti'den ihraç edilen eski ilçe başkanını, kendi elceğizleri ile meclis üyesi yapsın, sonra da gerisini geri, nasıl, ne şekilde ve ne biçimde herkesçe malumu olan bir harekÂt ile AK Parti ilçe başkanı olarak uğurlasın.
--
Saatçi İp 'te.
Kendi getirdiği kişiyi meclis üyesi yaptı. Sonra onu terk etti.
Öyle değil mi?
Partisini bırakmadı mı?
Siz, bir AK Parti'li meclis üyesi istifa edecek, CHP'ye geçecek, aynı meclis üyesi ertesi günü AK Parti ile yanyana, yanak yanağa, kolkola olacak. Biz de bunu hazmedeceğiz öyle mi? Bir tek AK Partili bunu kaldırabilir mi soruyorum.
Burada ne gibi bir pazarlık var sormaz mıyız?
Neyde anlaştınız demez miyiz yani?
Daha da vahimine gelelim ;
Saatçi'nin daha dün sabah resmî, mavi tikli sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım. Asıl skandal burada.
Cumhurbaşkanımız'ın bulunduğu bir ortamda, ikinci defa yemin etme cüreti gösterenleri hatırladınız mı? İhraç edilmişlerdi Şanlı Ordumuzdan.
Onları, bu Ankara'daki CHP li Belediye Başkanı işe almış.
Peki bunun Behçet Saatçi ile ne ilgisi var ?
Behçet Saatçi dün sabah Mansur Yavaş ın işe aldığını göğsünü gere gere paylaştı ya. Kim paylaşan?
Behçet Saatçi.
--
Aynı Saatçi gün içinde, son bulunduğu partiye alarak belediye Meclis üyesi yaptığı, ardından istifa ederek AK Partiye giden, orada kendisini kapılarda karşılayan AK Parti ilçe başkanı, yanında birkaç kişiyle birlikte Behçet Saatçi ' yi ziyarete gidiyor.
Hiç ayrılmıyorlar. Bu ne sevgi diyesi geliyor insanın. Sizi bu kadar birbirinize bağlayan güç nedir bi deyin hele. AK Parti değil, Recep Tayyip Erdoğan hiç değil. Ne peki?
Yüzler o kadar gülüyor ki. O kadar mutlular ki. Hani dersiniz biz biriz diyorlar. Zaten öyleler de.
--
AK Parti bunun neresinde?
Behçet Saatçi belli ki Mansur Yavaş tarafında. 2027 seçimlerinde doğal olarak Cumhurbaşkanı adayı da Mansur Yavaş..
Peki AK Parti Fethiye ilçe başkanı?
Onlar nerede?
Bu skandalın faturasını kim ödeyecek acaba?
---
Beni inanın aynı günün akşamı verilen iftar hiç ilgilendirmiyor. Kim gitmiş, kim gitmemiş, kim düzenlemiş, kim ödemiş... Bana ne? İnşallah oruçlular düzenlemiştir. İnşallah samimi ve içten, Ramazan'ın maneviyatına binaen düzenlenmiştir. Değilse zaten, sıradan bir yemek davetinin showa dönüşmüş hali olarak yapılmış demektir.
Beni ilgilendiren AK Parti ilçe başkanı ile, rengini sabah paylaşımı ile net bir şekilde ortaya koyan Behçet Saatçi nin samimiyeti.
--
Haa.
Bu gidişe AK Parti kalır mı Muğla'da bilemem. Ama gelecek mi gelmeyecek mi bir türlü anlaşılamayan Behçet Saatçinin siyasi parti değiştirme adeti AK Parti ile de devam ederse..
İşte kötünün en kötüsü.
--
AK Parti Genel Merkezi'nin artık Muğla'yı ACİLEN masaya yatırması şarttır.
Onbinleri bulan istifaları bir kenara bırakın, AK Parti kendi içinde tam anlamıyla kaynayan bir kazan olmuştur. Bu böyle elbette gidemez.
Muğla'da ikamet eden en az 200 AK Parti milletvekili (eski-yeni) vardır. Hiçbiri bugüne kadar ben burada oturuyorum, evim var, öyleyse herşeye karışayım dediğini hiç duyan oldu mu? Olsalar bile başımızın üstünde yerin var deriz, çünkü en azından AK PARTİ ' LİDİR ONLAR. Öyle bir durum olsa dahi, Cumhurbaşkanımız onlara bırakın Muğla'yı kendi iliniz ile uğraşın der. Arsızlık edip hala uğraşan bir tek AK Parti'li çıkmaz.
--
Siklet her geçen gün daha da ağır basıyor.
Çekmez hale gelmiş vaziyette.
--
Bölen, parçalayan, yok eden, kovan, baskılayan, susturan, yıldıran, atan, koparan, tehdit edenlerin birlik, beraberlik, kardeşlik, kırgınlık, dostluk falan filandan bahsetmeleri gerçekten çok eğreti duruyor. Piar yapmak buna denir. Aslını bilmeyenler ne bilsin değil mi?
Der;
#SöylerimGeçerim