Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu Cehennem azabından kurtuluşa vesile.
Mübarek Ramazan-ı Şerif..
Gönül sofraları kuruldu Rahmet ayında.
Yurdun dört bir yanında.
Dünyanın dört köşesinde.
Kabe'de..
Medine-i Münevvere'de.
Sınır boylarında.
Salonlarda.
Sokaklarda.
Taş üstünde taş kalmayan Gazze'de..
Gazze..
Her sofranın bir bereketi.
Her sofranın duası.
İllaki o duada Gazze vardı.
Mazlumlar.
Dün akşamki Gönül Sofrasının nihayetinde yine Gazze.
Muğla Müftüsü Yaşar Çapçı Hoca yaptığı duada;
Açılan ellerimizle Sana Yalvarıyoruz, Gazze'yi felaha kavuştur Ya Rabbi.! dedi.
Gönül Sofrası.
"Rahmet ve bereketin bol olduğu, nefsin terbiye edildiği, dayanışmanın güçlendiği Mübarek Ramazan-ı Şerif münasebetiyle düzenlenen, teşrifleriyle onurlanacaklarını beyan ederek tertip edilen bir Gönül Sofrası.
AK Parti Muğla Milletvekilleri bu cümlelerle tertip ettiler Gönül Sofrasını.
Teşrif ederseniz onur duyarız diyerek..
Bir kısımı, bir kesimi değil, herkesi, her kesimi..
Muğla tarihinin herhalde en kalabalık iftarı, en kalabalık iftarından ziyade, Muğla tarihinin en büyük tek Gönül Sofrası..
Vefa kelimesini ucuzlamasın diye bir kenarda tuttuğumu sanmayın sakın.
Önceki programa göre 22 Martta kurulacaktı bu Gönül Sofrası.
22 Martta Sanayi Bakanımız Mehmet Fatih Kacır'ın Muğla ziyareti gündeme geldi. Aslında Sayın Bakanın iştirak edeceği bir Gönül Sofrası olsaydı...
Olmadı tabi.
Sayın Bakanımız için Marmaris'te küçük bir restaurantta iftar tertip edilmiş. Milletvekillerinin de Bakan Beyi yalnız bırakması söz konusu olamayacağı için, 22 Martta Marmaris'teki küçük bir restaurantta verilen iftar sebebiyle bu iftar, 23 Marta ertelendi...
Muğla Öğrenci Sarayı beş ana bölümden oluşuyor. Ana salon ikibin kişinin aynı anda yemek yiyeceği bir salon. Ayrıca giriş, hall, fuaye alanları var. Onun hemen yanında VİP salonu. Onun hemen yanında bir salon.
Aslında öngörülen ikibin kişi idi.
Dedik ya Rahmet Ayı. Dedik ya Gönül Sofrası.
Daha iftara bir saat kala ana salon tıklım tıklım dolmuştu bile.
Dışarıdaki kalabalık..
Yan salonlar hemen açıldı. Yemeklerini alanlar o salonlara yönlendirildi. İftar saati yaklaşmasına rağmen Gönül Sofrası daha da büyümeye başladı.
İnsanların yüzlerine baktım. Sırada olanlara. Yer bulamayanlara. Hiç kimse buraya kadar geldik, oturacak bir sandalye bile yok falan diyen kimse yok. Herkes olsun, bi kenarda yiyiveririz diyordu. Yüzlere gülümsemeler, kucaklaşmalar. Selamlaşmalar...
Maksat yemek mi sanki?
Maksat oturmak mı?
Hayır hiç değildi.
Dün akşam kurulan Gönül Sofrasına gelenler, o sofrada olmanın mutluluğunu, o sofrada bulunmanın mutluluğunu yaşıyordu.
AK Parti Muğla Milletvekili Kadem Mete konuşmasında, davetlerine icabet eden misafirlerinin sayısını 3.400 olduğunu açıklandığında, daha dışarıda en az 300 kişi daha vardı. En az 300 kişi de yolda. Yokdakiler yetişemeyenler. Onlar şehir içinde, yolda iftarlarını açtılar.
Kaba taslak, dün akşam kurulan Gönül Sofrasına en 4.000 Gönül Eri şeref verdi.
Rahatsızlığı, başka işleri veya başka programlara katılmaları gerektiği için gelemeyen, gönüllerini gönderen en az bu kadar daha Gönül Dostu da cabası..
Deniz kenarında akşam güneşinin batışının resmi paylaşma gerekçesiyle katılamayanları demiyorum tabii ki.!
Bazıları arkasına aldıkları güneş gibi; doğar ve batarlar o ayrı.!
--
Dedik ya ;
Samimiyet olunca..
AK Partinin ilk Muğla Milletvekillerinden olan Seyfi Terzibaşıoğlu kısa konuşmasında " Rahmetli Erbakan Hocamızın ismini yâd ederek başladı. Dün seçim bitmiş olabilir, lakin yarın seçim olacakmış gibi canla başla çalışmaya....
İşte bu vardı.
Doğru, emin ve kararlılık sarmışsa bir vücudu, önünde ne setler durabilir, ne firavunlar, ne nemrutlar..
Yeter ki bir olmak..
Evet.
Dün akşamki Gönül Sofrasına en az 3500 Gönül Eri iştirak etti. Gönülleri bu sofrada olanları saymak ne mümkün.!
Kimler mi vardı?
Ne önemi var kimlerin olduğunun?
3500 kişiyi sayacak değiliz ya.
Tam burada isimlerini şerefle, şanla zikretmekten onur duyacağım tam beş isim yeterli olur herhalde.
Durun, durun. Aklınıza gelenler değil.
Dün akşam Gönül Sofrasında beş mücahit Kardeşimiz de vardı;
Kavaklıdere İlçe Başkanı Volkan Alpözen,
Yatağan İlçe Başkanı Emre Karaöz,
Seydikemer İlçe Başkanı Ali Büklü,
Menteşe İlçe Başkanı Av.Mustafa Köse.
Ve .
AK Parti Gençliğini layıkı vechile temsil eden İl Başkanı Av. Ceylan Koca.
Bazı Kurum Müdürleri de Gönül Sofrasındaki yerini aldılar. Aldılar diyorum. Onların üzerlerindeki sorumluluğunun ne kadar kıymetli ve ağır olduğunu bildiğimiz için diyorum. İnşallah şu saatten sonra, bu Gönül Sofrasına icabet edenlere karşı bir harekette bulunulmaz. An be an takip etmek de bizim vazifemizdir zira..
--
Kimler yoktu?
Ne önemi var kimlerin olmadığının?
Gönül Sofrasına buyur edilipte, kendisini bu sofrada oturmaya layık görmeyenleri mi sayacağız? Çetelesini mi tutacağız yani?
Biz gelenin Çetelesini iyi tutalım yetmez mi? Bu sofrayı kuranlar kısır ve naçar bir hesapla hareket eder mi yani?
Davete uzaklardan icabet edenler de vardı.
AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcımız ve Ege Bölge Koordinatörü.
İftar evvelinde samimi, içten, biz bize dercesine edilen sohbet..
Şaştılar bu İŞ'lere.
Nasıl olur dedikleri şeyler oldu.
Hepi topu sadece iki Milletvekili olan Muğla'da, Milletvekillerinin kuyruğu Gönül Sofrasına kimlerin AMBARGO koyduğunu fiilen salonda gördüklerinde..
Evet..
Surda bir gedik mi açtık ne?
Rüzgarın nereden estiğinin ne önemi var?
Evet.
Dün akşam Gönül Sofrası Muğla'da kuruldu.
Aidiyet hissi ile hareket edenlerle doldu taştı.
Şunu net bir şekilde gördüm;
Geçmiş seçimlerde bu kabil bir samimiyet tesis edilse idi, Muğla bugün AK Parti iktidarını iliklerine kadar yaşıyor olabilirdi.
Dün dünde kaldı cancağızım.
Bu samimiyet ve birliktelik, aynı inançla yarınlara taşınırsa...
Kuruluştan bugüne, bu davada bilabedel, hatta bedel üstüne bedel ödeyenler, dün akşamki gibi kucaklaşmaya, safları sımsıkı tutmaya devam ederse..
Ben şunu açıkça gördüm ki; bu yük öncelikle iki Milletvekilinin üstüne farzı ayn'dır. Bedeli, zorluğu, ağırlığı ne olursa olsun, tabiri caiz ise, bu davanın selameti, bu samimiyetin devamı için gemileri yakma vaktidir. Her iki Milletvekili dün akşam ayırmadan, ayrıştırmadan, ötekileş/tir/meden, küsmeden, darılmadan, dağılmadan, dağıtmadan başlattılar. Onlar diklenmediler, lakin dimdik durdular. İşte Gönül Erlerinin açıkça görmek istedikleri bu idi zaten.
Varın gerisini siz düşünün.
Yemeği herhangi bir iş adamı falan organize etmedi. Tertip edenle organize eden aynıydı; Kadem Mete ve Yakup Otgöz.
Dün akşam tıpkı Kadem Mete'nin dediği gibi;
Salona sığmayan coşkumuz Ramazan Ayının maneviyatı ile bütünleşti.
Bugün çektiğimiz kardeşlik fotoğrafımızda yer alan her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Bir olmak, beraber olmak bizim en büyük gücümüz.
Zannedersem mesaj iyi anlaşılmıştır.
Der;
#SöylerimGeçerim