Sayın Başkanım, "Birileri aramıza fitne sokmaya izin vermeyeceğiz" şeklindeki ifadeniz, partimizin birlik ve beraberliği adına kuşkusuz önemli ve kıymetlidir. Ancak bu önemli çağrının samimiyetini ve etkinliğini sorgulamak, mevcut durumun bir analizini yapmak ve çözüme yönelik öneriler sunmak, bizler gibi partisine gönül vermiş bireylerin sorumluluğundadır. Zira, fitnenin en sinsi hali, onu dışarıda ararken, yanı başımızda yeşermesine izin vermektir.
İzin verin, doğrudan konuya gireyim: "Fitneyi sokanlar yanınızda duruyor hala anlamadınız mı?" sorusu, sadece bir eleştiri değil, aynı zamanda bir uyarıdır. Fitne, açık bir savaş ilanıyla değil, çoğu zaman sessiz fısıltılarla, kulis dedikodularıyla, güvensizlik tohumları ekerek ve en önemlisi, samimiyetsiz ilişkilerle yayılır. Toplantı masalarında olmayanların dedikodusunu yapmak, bir kişiyi "onun adamı, bunun adamı" diyerek ötekileştirmek, sonra da bu dedikodunun o kişinin kulağına gitmesini sağlamak, işte tam da fitne sokmaktır. Bu tür eylemler, partimizin içindeki dayanışmayı zayıflatır, bireyler arasındaki güveni sarsar ve nihayetinde, ortak hedeflerimize ulaşmamızı engeller.
Bu bağlamda, eleştirilere kulak tıkamak yerine, önce kendi içimize dönmeli ve "dizimizin dibindeki fitnecileri" temizlemeliyiz. Sizin konuşmanız sırasında, sizi dinlemeyip elinde telefonla sağa sola talimat yağdıran, kendi ajandalarını partinin menfaatlerinin önüne koyan kişilere dikkat etmeliyiz. Bir ve birlik olmak istiyorsak, önce ekibinizin samimiyetini sorgulamalı, liyakat ve dürüstlük ilkelerini ön plana çıkarmalıyız. Suçu başkalarına atmak, kolay bir yoldur; ancak bu yol, bizi asla çözüme götürmez.
Yerel seçimler sürecinde yaşananları unutmadık. Arada kaç fitneci vardı, herkesi birbirine düşüren, kimin kiminle konuştuğunu takip eden, dedikodularla ortalığı karıştıran… Keşke o günlerin listesini yapabilseydik. Belki de şu anda bunları konuşuyor olmazdık. "Sakar altı sakar üstü" bir liste, belki de çok geç olmadan yapılması gereken bir özeleştiridir. Zira fitnecileri dışarıda aramak, çoğu zaman yanılgıdır. Onlar, sıklıkla en yakınımızda, en güvendiğimiz yerlerde bulunurlar.
Sayın Başkanım, "fitne sokucular aramıza giremez" diyorsunuz ya, lütfen yanınızda olanlar buna alınmasın. Ancak şunu da unutmayın ki, geçmişte bu fitne sokucular, 2019 yerel seçiminde aday çıkmasını engellemek için her türlü entrikayı çevirmişlerdi. Acaba 2024 seçimlerinde de aynı senaryoyu tekrarlayıp, "kaybedelim de kurtulalım" demiş olabilirler mi? Kimse parti için değil, kişisel kavgaları için mücadele etti. Bu durumun en canlı örneği, partimize verdiği zararları yakinen bildiğiniz kişilerdir. Onların "onun adamı, bunun adamı" diyerek yarattığı fitne, bugün hala etkisini sürdürüyor. Aynı oyun kurucular, şimdi de sayın büyükşehir adayımıza benzer şekilde zarar veriyorlar ve ne yazık ki, bu durum hala devam ediyor.
2011 yılında ilk genel seçimlerle başlayan ve Mugla'daki fitneci kadroların adeta "usta"sı haline gelen bir isim olarak, ben de gerçekleri söylediğimde dışlandım. Ancak, şimdi size verilen bu onurlu görev için şunu söylemek istiyorum: Lütfen fitneciyi uzakta aramayın, hepsinin kim olduğunu siz de benim gibi iyi biliyorsunuz. Şimdi yanınızdan ayırmadığınız ekibi bir kez de bu bakış açısından değerlendirmenizi rica ederim.
Unutmayalım ki, birlik ve beraberliğimizi korumak, partimizi daha ileriye taşımak ve halkımıza hizmet etmek için en önemli silahımız, samimiyet, dürüstlük ve özeleştiridir. Fitneye karşı en etkili panzehir ise, şeffaflık, adalet ve liyakat ilkeleridir. Bu ilkeleri hayata geçirdiğimizde, fitneciler kendilerine zemin bulamayacaklar ve partimiz, hak ettiği başarıya ulaşacaktır.
#sözunutulur #yazıbakikalır