Fethiye, doğasıyla, deniziyle ve turizm potansiyeliyle öne çıkan bir bölge. Ancak bu güzelliklerin arkasında büyük bir gerçek var: Fethiye birinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. Son yıllarda yaşanan depremler, bu gerçeği bir kez daha hatırlatırken, bizler hâlâ yeterli önlemleri alıyor muyuz?
Yetkililer, turizmi canlandırma projelerine milyarlarca lira yatırım yaparken, deprem güvenliği için ne yapılıyor? Kentsel dönüşüm, sadece rant projeleriyle mi sınırlı kalıyor? Depreme dayanıksız olduğu bilinen binalar neden hâlâ ayakta? Yerel yönetimler, altyapıyı güçlendirmek için hangi adımları atıyor?
Yakın zamanda Tunceli'yi ziyaret ettim ve sayın valinin girişimleri ile konteynır kent ve acil durum planları hakkında bilgi aldım. Fethiye'de bu önlemlerin hiçbirinin alınmaması beni soru işaretleri ile tedirgin etti. Kentimiz depreme ne kadar hazırlıklı? Bırakın turizmi, burada yaşayan halk için ne gibi önlemlerimiz var?
Fethiye'de yaşayan halk, deprem gerçeğiyle yüzleşmeye hazır mı? Deprem anında toplanma alanlarımız belli mi? Acil durum planlarımız güncel mi? Yoksa yıllardır olduğu gibi, felaket geldiğinde mi hatırlayacağız bu soruları?
Turizm, elbette Fethiye için hayati bir sektör. Ancak turizmi geliştirmek adına yapılan tüm projelerin, buradaki insanların can güvenliği göz ardı edilerek planlanması ne kadar doğru? Olası bir büyük depremde yaşanacak kayıpların sorumluluğunu kim üstlenecek?
Fethiye’de yaşayan bizler, bu soruları sormak zorundayız. Yetkililere hesap sormak, denetimleri sıkılaştırmalarını istemek ve yaşadığımız şehrin güvenliği için talepte bulunmak hepimizin hakkı. Çünkü deprem geldiğinde ne turist kalır, ne de ekonomi. Geriye sadece ihmallerin yarattığı enkaz kalır.