FETHİYE
Giriş Tarihi : 19-01-2023 17:54   Güncelleme : 19-01-2023 18:00

KONUT’TAKİ FİYAT ARTIŞLARINI DEĞERLENDİRDİ

Ülkemizde ve özellikle Antalya, Muğla gibi  tatil yörelerinde konut piyasasındaki fiyat artışları sürüyor. Kira ve konut fiyatlarındaki artışlar ile ilgili Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz açıklamada bulundu. Özellikle hükümetin orta gelirliye yönelik konut kampanyası ile ilgili “Yüzde 10 peşinat, 15 yıla kadar vade ile 0,69’dan başlayan oranlarla kredi desteği sağlanacak” açıklamasında bulunmasından sonra ev fiyatlarına zam geldi. Bu zamlar bazılarına göre suni artış olarak görülmekte bazılarına göre de enflasyondan dolayı artışından kaynaklandığı belirtilmekte.

KONUT’TAKİ FİYAT ARTIŞLARINI DEĞERLENDİRDİ

Neticede kiracılıktan kurtulmak için sınırlı bir bütçe ile ev sahibi olmak isteyen vatandaşları bu fiyat artışları olumsuz bir şekilde etkilemekte. Emlak ve gayrimenkul sektöründeki son durumu değerlendiren Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz; gazetemiz muhabirinin sorularını yanıtladı.

“TÜRKİYEDE KİRALAR VE KONUT FİYATLARI NEDEN ÇOK YÜKSELDİ?                                                                        “ARTIŞLARDA YABANCILARIN VE GÖÇMENLERİN ETKİSİ VAR MI?”

“BUNLARA ÇARE NELERDİR ?”
Sedar Oğuz açıklamasında “Bu soruyu cevaplamadan önce bazı tespitler yapmakta fayda görüyorum. Türkiye gelişen bir ekonomi, nüfusu artan bir ülke, yurtdışından gelen göçlerden etkilenen bir ülke, hükümet politikası ile yabancı vatandaşların konut satın almasını teşvik eden bir ülke, enflasyonist bir dönemden geçiyoruz, Türkiye’de her zaman bir konut arzı sıkıntısı vardı, yani konut üretiminde sıkıntısı vardı. Dönem dönem konut arzının talebi aştığını gördük.  Son 1 yıldan buyana özellikle Ukrayna Rusya savaşından sonra her iki ülkeden gelen sığınmacılar dolayısıyla özellikle kiraların artığını gördük. Bölgemizde özellikle sabit gelirli çalışan, kiracı olan Türk vatandaşları için çok ciddi bir soruna dönüştü.
“TÜRKİYEDE EV SAHİPLİĞİ ORANI %60 KİRACILIK %40”
İstatistiklere göre ülkemizde yaşayan halkın yaklaşık olarak %60  kendi evinde oturuyor, %40 kiracı olarak yaşıyor. Ülkemizde kiracılık oranı yüksek bir oranda seyrediyor diyebiliriz. Hedef daha yüksek mal sahipliği oranı olmalıdır. İstatistiklere göre Türkiye’de her yıl 500.000 ile 800.000 arasında konut ihtiyacı var. Ülkemiz nüfus artışı yaşayan bir ülke Türkiye nüfus artışında; 2019 yılında %1,39,  2020 yılında % 0,55, 2021 yılında % 1,27 oldu. Yabancı konut alışları ve yabancı uyruklu kişilerin uzun dönem konut kiralamaları konut fiyatlarında ve kiralarda artışlara neden oldu.  Ülkemiz her zaman insanlık gereği savaştan kaçan sığınmacılara en yüksek yardımı sağlama konusunda duyarlılık gösterdi. Suriye savaşında da böyle oldu, Ukrayna Rusya savaşında da böyle oldu. Ukrayna Rusya savaşı sonucunda her iki ülkeden ülkemize yoğun bir uzun dönemli kiralama ve satın alma şeklinde talep gördük. Bu durum haliyle konut fiyat ve kira artışlarına sebep oldu. Yabancı konut satın alışları özellikle 2022 yılı içinde artış gösterdi, haliyle konut fiyat artışlarına etki yaptı. Geçtiğimiz on yıla göre yabancılara konut satışı yıllar itibariyle % 2,5 ile % 4,9 arasında değişim gösteriyor. Buna göre 2013-2022 yılları arasında satılan konutlardaki yabancı satın alış oranı %2,5 olmaktadır. Türkiye genelinde 2022'nin ilk yarısında toplam satılan konutların % 4,9’unu yabancılar aldı. Bu oran Antalya ve İstanbul’da ise çok daha yüksek oldu. 2022 Ocak-Haziran aylarında Antalya’da satılan toplam konutun % 25,7’sini;   İstanbul’da ise satılan toplam konutun % 11,1’ini yabancılar aldı. Yabancılar geçtiğimiz 9,5 yılda Türkiye’de 314 bin 310 konut satın aldı. En çok konut satılan alan ülke vatandaşları ise Irak, İran, Rusya ve Suudi Arabistan olmaktadır” dedi.

“KONUT ARZI PANDEMİDE AZALDI”
“Pandemi sürecinde konut imalatı olumsuz yönde etkilendi” diyen Serdar Oğuz “ Sokağa çıkma yasakları, seyahat yasakları, konut imalatında, konut arzında azalmalara sebep oldu. Bu durum fiyatların artışına sebep oldu

“ENFLASYON VATANDAŞI KONUT VE GAYRİMENKULE YÖNELTTİ”
Türkiye ekonomisi enflasyonist bir sürece girince Konut/Gayrimenkul güvenli bir yatırım aracı olarak GÜNDEME GELDİ. Geçtiğimiz iki yıl vatandaşın konut ve gayrimenkule olan yüksek talebini gördük. Bu durum fiyatların artışına sebep oldu.

“DÜŞÜK FAİZ POLİTİKASI FİYAT ARTIŞLARINDA ETKİLİ OLDU”
Pandemi döneminde ülkemizde uygulanan düşük faiz politikası da konut ve gayrimenkule talebi artırarak fiyat artışlarına neden oldu.
“ORTALAMA HANE HALKI BÜYÜKLÜĞÜ AZALIYOR”
Günümüzde bir evde yaşayan kişi sayısı azalmakta. 2000li yıllar öncesi 1970 li yıllarda bir evde yaşayan anne baba ve 3 çocuklu ailelerden iki / tek çocuklu ailelere veya tek yaşayan bireylere değişim ve dönüşüme şahit olduk. Kısaca; Ülkemizde daha önce 5 kişi olan hane halkı büyüklüğü 3,8 kişiye düşmüş durumda. Avrupa’da hane halkı oranının 2,5 kişi olduğunu göz önünde bulundurursak, ülkemizde de bu oranın önümüzdeki 20- 30 yıl içinde görülebileceğini düşünebiliriz. Bu durum konut ihtiyacını ve talebini artıracak bir gelişmedir. Dolayısıyla bu durum uzun dönemde talebi artırıcı etki yapacak ve fiyat artışına katkı sağlayacaktır.
“ÇÖZÜM NE OLMALI? ÖNCELİKLE KONUT ARZI ARTIRILMALIDIR”
Bir yandan özel sektör, diğer taraftan KAMU SEKTÖRÜ aracılığı ile konut arzı artırılmalıdır. Konut üretimi sadece özel sektöre devredilen bir inşai faaliyet olmamalıdır. Özel sektör konut üretimi anlamında desteklenmeli ancak kamu toplu konut veya benzeri uygulamalar ile “konut sorununa” çözüm üretmede piyasa yapıcı, yönlendirici, piyasanın kontrol ve denetiminde etkin olmalıdır. Devlet toplu konut üretimine özellikle arz yönünde aktif bir görev yüklenmelidir.
“YENİ MODERN ŞEHİRLER PROJESİ”
Ülkemizde “Toplu konut” söylemi ucuz konut olarak algılanıyor. Kamu eliyle ekonomik, estetik, modern, sosyal alanları spor alanları kültürel mekânları ile yeni kaliteli çağdaş projeler inşa edilip konut arzı arttırılabilir.
“YAP-SAT , YAP UZUN SÜRELİ KİRALA”
“Yeni Şehirler Projesi” Toplu konut imalatları “Yap - Sat” olabilir, bunun yanında “Yap uzun süreli kirala” modeli ile modern toplu mekânlar inşa edilebilir. Konut fiyatlarında radikal yükselmeler ve düşüşlerin önüne geçmek için devlet; piyasa yapıcılığı konusunda düzenlemeler yapmalıdır. Devletin, Kamunun arsa üretimi planlama konusundaki kabiliyeti yüksektir. Kamu otoritesi, devlet konut makro planlaması yapılmalıdır. Yeni imar alanları açılmalı, mevcut planlarda revizyon yapılmalı, eski yerleşimlerdeki konutlar çağın gereklerine ve günün koşullarına göre uygun hale getirilmelidir. Aksi halde Türkiye tarım arazilerini koruyamaz hale gelir, tarımın gittikçe artan öneme haiz olacağı gelecekte tarımsal emtia sıkıntısı olabilir. Plansız, kaçak yapılaşmanın önü bir an önce kesilmelidir.
“ENFLASYON TEK HANEYE DÜŞÜRÜLMELİDİR”
Türk vatandaşının uzun dönemli borçlanarak kredi ile konut satın alabilmesi için enflasyon tek haneli rakamlara indirilmelidir. Böylelikle inşaat maliyet artışlarında önlenmiş olacak, inşaat malzemelerinde maliyet enflasyonunun önlenmesi sağlanabilecektir. Dolayısıyla enflasyon kontrol altına alınarak inşaat malzemelerine artışın önlenmesi neticesinde konut sektöründeki fiyat artış baskısı azaltılmış olacaktır.

“TÜRKİYEYE GÖÇ SINIRLANDIRILMALIDIR”
Türkiye’nin sığınmacı taşıma kapasitesi her geçen gün dolmaktadır, kamu otoritesi bu konuda daha sıkı tedbirler ile sınırlandırma uygulamalarına geçmelidir.
“YABANCI UZUN DÖNEM KİRALAMALARI DURDURULMALIDIR”
Ukrayna Rusya savaşı sonrası kira artışlarında yükselmeyi sağlayan yabancıların uzun dönemli konut kiralamaları oldu. 26 Aralık 2022 tarihi itibariyle Ukrayna vatandaşları haricinde tüm ülke vatandaşlarına uzun dönemli kiralama ile uzun süreli ikamet izni verilmesi uygulaması durdurulmuş durumda. Bu uygulama kiraların düşmesine neden olmasa da en azından kiraların artışına engel olacaktır. Doğru bir uygulama olmuştur.
“ÜLKE NÜFUS PLANLAMASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR”
Ülkemiz genelinde yapılacak nüfus projeksiyonu ve hangi bölgelerde yoğun konut talebi mevcut ise geleceğe dönük planlamalar neticesinde uzun dönemli konut imalat planlamaları yapılabilir. Vatandaşın 2. konut ve üzeri mal sahipliği yüksek vergilendirilerek yatırım amaçlı iki veya daha fazla sayıda konut sahipliği caydırıcı hale getirilebilir. Kişi adına tapuda kayıtlı 1. konuttan sonra 2. ve 3. Konutlara yüksek vergiler getirilebilir.
“KONUT SAHİPLİĞİ ORANININ ARTIRILMASI HEDEF OLMALIDIR”
Konut sahipliği oranının artması ile “konut ve kira sorunu” daha yönetilebilir bir hale gelecektir. Sosyal devlet olma yolunda alınacak mesafeler benzer uygulamaların devreye alınmasını sağlayacaktır. Öğrencilere yeterli yurt sağlanmalıdır. Öğrenci ihtiyaçlarına cevap veren yeterli sayıda yurt binası acilen inşa edilmeli, kredi ve yurtlar kurumu daha aktif ve yeterli çalışmalı,  bu devlet politikası olmalıdır” dedi.




 

 

AdminAdmin