Türkiye Basın Federasyonu olarak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda gazeteciler Zafer Şahin, Cem Küçük ve Abdulkadir Selvi’ye yönelik sarf ettiği hakaret içerikli ve hedef gösterici ifadeleri büyük bir üzüntü ve rahatsızlıkla kınıyoruz. Demokratik bir toplumda basın özgürlüğünün korunması ve gazetecilerin görevlerini özgür, tarafsız ve saygın bir biçimde yerine getirebilmeleri temel bir zorunluluktur. Ancak ne var ki, Başarır’ın kürsüden yaptığı açıklamalarda özellikle Zafer Şahin’in fiziksel özellikleri üzerinden alay etmesi, siyasi nezaket ve etik anlayışıyla bağdaşmayan, kabul edilemez bir davranış sergilemiştir. Gazetecilere yönelik bu tür hakaret ve hedef gösterme eylemleri, yalnızca kişilik haklarının ihlali olmakla kalmayıp, aynı zamanda basın özgürlüğüne ve demokrasinin temel değerlerine ciddi bir darbe niteliği taşımaktadır. Türkiye Basın Federasyonu olarak, demokratik eleştiriyi desteklediğimizi vurgulamakla beraber, hakaret, küçümseme ve hedef göstermeye karşı kesin bir duruş sergilemekteyiz. CHP gibi demokrasi ve insan hakları savunucusu bir siyasi partinin, mensuplarının bu tarz nefret söylemi içeren davranışlarına karşı gerekli tepkiyi göstermesi, toplumun demokratik yapısının güçlendirilmesi açısından elzemdir. Ali Mahir Başarır’ın siyasal eleştiri sınırlarını aşan ve gazetecilere yönelik şahsi hakaretler içeren ifadeleri, sadece basını değil, aynı zamanda demokratik değerleri de zedelemektedir. Bu bağlamda, Türkiye Basın Federasyonu olarak, Sayın Başarır’ı; Zafer Şahin’in fiziksel özellikleri üzerinden yaptığı alaycı söylemler için kamuoyu önünde özür dilemeye, Cem Küçük ve Abdulkadir Selvi’yi hedef gösteren ifadelerinden dönmeye ve siyasetin temel üslubu olan demokratik eleştiri ile hakaret arasındaki farkı gözeterek daha saygılı bir dil kullanmaya davet ediyoruz. Unutmamalıyız ki, basın mensupları mesleklerini icra ederken siyasi baskı, aşağılanma veya hedef gösterilme gibi yaklaşımlara asla maruz kalmamalıdır. Demokratik toplumlarda siyasetçilerin basın özgürlüğüne olan saygısı, hem medya etiğinin hem de sağlıklı bir kamuoyunun vazgeçilmez unsurudur. Bu üzücü olayın, Türkiye’de medya etiği ve demokratik tartışma kültürü adına bir dönüm noktası olmasını temenni ederken, tüm siyasi partileri saygılı, yapıcı ve ölçülü bir dil kullanmaya bir kez daha çağırıyoruz.
Türkiye Basın Federasyonu Basın Açıklaması

