11,0000pt">Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) 11. olağan genel kurulu Antalya'nın Manavgat ilçesinde gerçekleştirildi. Tek listeyle gidilen genel kurul sonucunda mevcut başkan Yılmaz Karaca dördüncü kez genel başkanlığa seçildi. TGF Yönetim Kurulunda Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut'da yer aldı. TGF’nin 1-3 Kasım 2024 tarihlerinde Antalya’nın Manavgat ilçesinin Side Mahallesi Titreyengöl bölgesindeki Megasaray Resort Side Hoteli’nde Manavgat Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti’nin ev sahipliğinde gerçekleştiren 11. olağan genel kurulda, divan başkanlığını Erdoğan Kahya’nın yaptığı ve tek listeyle gerçekleştirilen seçimde başkanlığa yeniden Yılmaz Karaca 4’ncü kez seçildi. Kongreye Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, Manavgat Esnaf Odası Bsşkanı Hasan Özcan, Manavgat’daki A Kalite Eğitim Okulları Başkanı Şerafettin Avcı katıldı.
TGF Başkanı Yılmaz Karaca, saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından yaptığı konuşmada; Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun varlığının; meslektaşlarının, televizyonların, gazetelerin, internet sitelerinin ve radyoların varlığını devam ettirmesi için mücadele eden önemli bir kurum olduğuna dikkati çekti.
“BİZ HİÇBİR ZAMAN HİÇBİR KİMSENİN ARKA BAHÇESİ OLMADIK”
“Biz hiçbir zaman hiçbir kimsenin arka bahçesi olmadık, arka bahçesi olmayız” diyen Genel Başkan Karaca “Hele hele külliyelerde milyonlarca devlet imkanının peşkeş çekildiği, törenlerin yapıldığı bir federasyon olmayız, onun için biz tabii ki eleştiriz, onun için biz sevilmeyiz. Ama herkes şunu biliyor ki bizde her partiden insan var, her kültürden insan var, biz insanları ayırt edemeyiz. Türkiye Gazeteciler Federasyonu siyasete alet olmaz, bunu yıllarca söyledik ve bunu birçok arkadaşımız da biliyor, ama işine gelmeyenler bizi tek bu noktadan vurmaya çalışıyor.
‘SAYIN BASIN İLAN KURUMU GENEL MÜDÜRÜ, DEREBEY GİBİ’
Genel Başkan Karaca, bugün Türkiye’de Anadolu basınını batıran Basın İlan Kurumu’nun hala daha utanmadan şubeler kapatmaya devam ettiğine işaret ederek, “4 yıl önce 2 bine yakın olan gazeteler bugün 800’lere düştü. Rezalet bir şekilde gazeteler de her gün otomatik saat gibi geriye gidiyor ve bugün bir gazete kapanıyor, dün bir gazete kapandı. Sayın Basın İlan Kurumu Genel Müdürü
‘derebey’ gibi, ‘senin üç gazeten var kapatacaksın, kapatmayacaksan sana mahsup uygulayacağım’ diyebiliyor. Böyle bir rezalet olabilir mi? Ne yazık ki demokrasi, adalet, bilmiyor, illerde tek gazeteye düşüyor. Hani nerede bunun muhalefeti, nerede bunun iktidarı? Yani bir ilde bir gazetenin olması adalet midir? Bence değildir. Ama maalesef bizim 3 yıl önce yapmış olduğumuz açıklamada iktidar ve bu işe muhatap İletişim Başkanlığı ve Basın İlan Kurumu’na şunu demiştik. Türkiye’de Anadolu basını batıyor, Anadolu basını bitiyor demiştik ve dediğimiz noktaya ne yazık ki gelmek üzere. Burada gazetelerimiz tek tek yok edildi, yani internet sitelerine yapılan uyduruk yasayla…Bu çıkarılan basın yasası gerçekten uyduruk bir yasa, birilerini bir yere getirmek için yapılan bir yasa, bu yasayla ilgili birçok sakıncalarız var. Yapmayın, etmeyin Anadolu basını bitiyor bu kadroları belli bir yerde tutalım dedik. Örneğin; Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Malatya gibi büyükşehir illerinde değerli arkadaşlarım bize verdikleri 4 kadroydu, 8 kadroya çıkartıldı, yani 6 kadroyu zor yapan şehirler bile 8 kadro artırıldı. İnternet gazeteleri, bu olacak gibi değil dedik, yapmayın 20 bin tıklama olmaz, yavaş yavaş yükseltelim dedik, yok dediler, bunu 20 binle başlatacağız dediler. Sonra patladılar geri geri adım atarak. Bunu tüm Türkiye’de yüzde 50’ye indirdiler, mecburlar, kadroyu da düşürecekler ama ne zaman düşürecekler biliyor musunuz? Anadolu basını yok olduktan sonra düşürecekler. Yani şu anda direniyorlar düşürmemek için neden direniyorsunuz?” dedi.
“TÜRKİYE’DEKİ GAZETELERİN YÜZDE 80’İNİN KADROLARINDA GERÇEK GAZETECİ YOK”
Genel Başkan Karaca, konuşmasını, şöyle sürdürdü “Şu gerçeği de söyleyelim, bazı gazete sahipleri bana kızabilir. Türkiye’de arkadaşlar gazetelerin yüzde 80’i kadrolarında gerçek gazeteci yok. Kimse kusura bakmasın. İslam için devlet bu yardımı yapıyor, o zaman siz bu gazeteleri denetleyin, tehdit için kullanmayın, yani şu anda 10 binin üzerinde bir fiil çalışıp işsiz kalan arkadaşlarımız var ve bu çalışan arkadaşlarımız da 10 bin-15 bin TL maaşla çalışıyorlar, kartları da muhasebecinin cebinde. Burada olan arkadaşlarımızda da vardır ve yatırılıp para geri çekiliyor, siz bunları denetleyin, yani biz tabii ki burada gazetelerin, televizyonların, internet sitelerinin haklarını savunacağız ama bizim en büyük savunucularımızdan biri de çalışan arkadaşlarımız. Türkiye’de hamalın bile 30 bin TL’den aşağı çalışmadığı ülkede asgari ücreti bile alamayan arkadaşlarımız var, bu gerçekten acı bir olay, bunlara çözüm bulalım dedik, gelip siz siyaset yapacağınıza, gazeteleri siyaset nedeniyle yok edeceğinize…. Kontrol altına alamadıkları için Anadolu basınını yok etmeye çalışıyorlar, gelin bunu denetleyelim, kadroyu aşağıya düşürelim, gerçekten nitelikli gazeteciler olsun. Değerli arkadaşlarım hepimiz biliyoruz haber yazacak muhabir kalmadı, ajanstan gelen haberlerle gazeteyi çıkarmaya çalışıyoruz. Şu anda gerçekten yani o kadar İletişim fakültelerimiz var. Ancak buradan gelen kardeşlerimizi değerlendiremiyoruz Onlar da ne yapsın, başka yerlerde kendilerine iş istihdam ediyorlar. Yılda 5-6 bin mezun var ama basına girebilen belki 100 kişi yok, yani bu da çok enteresan bir olay, bunu teşvik edelim dedik. Türkiye Gazeteciler Federasyonu bundan 10 yıl önce Mehmet Atalay’ın (önceki BİK Genel Müdürü) döneminde bir şart getirttik. Dedik ki iletişim mezunlarına bekleme süresi olmasın, direkt kadroda istihdam edilsin ve bunu başardık. Ama şimdi bekleme süresini, bir gazetenin nitelik kazanması için bu süre arkadaşlar 6 aya düşürüldü, kardeşim bunu neden 6 aya düşürüyorsun? Bunu 6 aya düşürdüğün zaman gazete sahibi ne yapıyor, yakınlarını alıyor kadrosuna, keyfine bakıyor. Bırakın bunu neden düşürüyorsunuz. İletişim Başkanlığı, bu hakkı iletişim mezunlarına verdi, maalesef bu olaylar böyle sürüyor” dedi.
‘EN BÜYÜK SORUN TELEVİZYONLARDA, AÇILIYOR KAPANIYORLAR’
En büyük sorunun televizyonlarda olduğuna dikkat çeken Karaca, "Bugün uydu bedelleri aldı başını gitti ve birçok televizyonumuz kapanıyor açılıyor, neden açılıyor kapanıyor biliyor musunuz? İki ay borucunu ödemediği zaman RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) tak kesiyor. Parasını ödemediği için kapanıyor, sonra para denk bulabilirse televizyon sahibi açıyor, bu nedenle mutlaka uydu bedelleri aşağıya düşürülmeli, kapanan ile duranların rakamını tutmak mümkün değil televizyoncu arkadaşlarımızdan edindiğimiz bilgiye göre sağlıklı uydu televizyonu yayın yapan 50’nin 50’nin altında, çok acı bir durum. 150-200 civarında olan televizyon zaman zaman açılıp zaman zaman kapandığı için bu ortalama 50 rakamını ancak tahmini olarak yapıyoruz. Mutlaka televizyonlara da bir devlet desteğini ve devletin RTÜK uydu bedelini düşürmesi gerektiğine inanıyorum. Tabii televizyonların dışında radyoların durumu daha facia, arkadaşlarımız gerçekten çok güç durumda. Şu bir gerçek var ki radyolar çok azaldı ama bazı illerimizde çok nitelikli iyi radyolarımız var. Yani biz radyocu sadece şarkı, türkü söylesin diye değil gerçekten programlarıyla haberleriyle oluşan radyolar artık kazanmalı ve bu konuyla ilgili de tabii ki devlet desteği olmadığı için o radyolarımız da can çekişiyor. İnternet siteleri bir rezalet, şu anda bu yayın yapan 800 gazetenin maalesef sadece 250 civarı Basın İlana girebildi, diğerleri giremedi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak mecliste (TBMM) Anadolu basınının sorunlarının çözümü noktasında bir komisyon kurulması için çalışıyoruz. Bu konuda çok teşekkür ederiz Eskişehir milletvekilimiz Utku Çakır Özer çalışıyor. İnşallah bu komisyonu oluştururuz, tabi şu anda iktidar işine gelmediği komisyonları reddediyor ama biz mücadelemizi sürdüreceğiz, gerek MHP ile gerek AK Parti ile görüşmelerimiz oldu. MHP’den bir milletvekilimiz bu konuda çok yoğun çalışıyor." dedi.
‘NEDEN BAZI ARKADAŞLARIMIZ İKTİDAR SOPASINDAN KORKUYOR’
Bunun gerçekleşmesi durumunda Türkiye’de hiç olmazsa gerek çalışanların, gerek gazete, televizyon, internet sitesi, radyo sahiplerinin nefes almasını beklediklerini dile getiren Yılmaz Karaca, şöyle devam etti: "Zaten Türkiye’de şu anda nefes alacak hiç kimsenin hali yok ama bizim de hiç nefesimiz yok o vesileyle bu nefesi alabilmemiz için sayın divan başkanımızın da dediği gibi mutlaka birlik beraberlik içinde dayanışma içinde mücadele etmemiz lazım. Sadece bu görev basın kuruluşlarının dememek lazım arkadaşlar, herkes sıkıntıya düştüğü zaman bağırıyor ama haydi beraber hareket edelim denildiği zaman arkada kimse yok, neden bazı arkadaşlarımız iktidar sopasından korkuyor? Bu Basın İlan Kurumu, Anadolu’da yayınlanan gazete sahiplerini verem etti, kanser etti ve bir arkadaşımızı resmen öldürdü. O arkadaşımız derdinden öldü, üç gün önce beni aradı ve ‘başkanım ölüyorum, bittim, kağıt parası yok, ne yapacağım, yemin ediyorum akşam yiyecek ekmeğim yok’ dedi. Adam Çankırı’da gazete sahibi, 3 gün sonra öldü arkadaşlar. Yani bunun katili Basın İlan Kurumu’dur, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü… Harun beye Allah rahmet eylesin. Anadolu basını gerçekten çok dertli, yani bir rahatsızlığa yakalandık ve bunun yükselerek gitmesinden korkuyoruz ama Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak bizler bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu sıkıntılı günlerde buraya kadar gelen siz değerli meslektaşlarıma gerçekten teşekkür ediyorum, bu dayanışma çok güzel bir dayanışma, dayanışmamıza büyük destek veren buranın belediye başkanımıza ve cemiyet başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Biz büyük bir aileyiz, bu büyük ailenin çok işler yapacağına inanıyorum, biz yine sahadayız sahada olan tek kişiyiz” dedi.
“BAŞKAN AKBULUT FEDERASYON YÖNETİMİNDE”
Muğla Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Süleyman Akbulut, bir kez daha TGF Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Ayrıca TGF Yönetim Kurulu ve diğer kurullarında, MGC delegeleri Temel Irmak, Kemal Sürgün ve İlker Cömert de yer aldı.