Geçtiğimiz günlerde Muğla’nın Menteşe ilçesinde kocası tarafından vahşice katledilen 2 çocuk annesi Senem Kıvrık için Fethiye’de eylem düzenlendi. Cumhuriyet Halk Partisi Fethiye Kadın Kolları tarafından düzenlenen eylemde Senem Kıvrık ve tüm kadın cinayetleri bir kez daha kınandı. Özer Olgun Kültür Merkezi önünde düzenlenen eyleme CHP Fethiye Kadın Kolları başkanı Ayşe Devrim Öztürk, yönetim kurulu üyeleri, geçmiş dönem CHP’li belediye meclis üyesi Veli Pabuşçu, bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileri, partililer ve vatandaşlar katıldı. Yapılan basın açıklamasında “şiddetin her türlüsüne karşıyız. Senem Kıvrık ve tüm kadın cinayetlerini kınıyoruz” denildi.
“TÜM KADIN CİNAYETLERİNİ KINIYORUZ PROTESTO EDİYORUZ”
CHP Fethiye Kadın Kolları başkanı Ayşe Devrim Öztürk basın açıklamasında “Bugün burada toplanmamızın nedeni kadına, çocuğa, hayvana uygulanan şiddettir, şiddetin her türlüsüne her canlıya yapılan şiddete karşıyız ve reddediyoruz. Hepinizin bildiği üzere 5 gün önce Muğla Menteşe'de kocası tarafından acımasızca öldürülen Senem Kıvrık özelinde tüm kadın cinayetlerini kınıyoruz protesto ediyoruz. Neredeyse; her gün bir kadının kocası sevgilisi ya da başka bir erkek tarafından öldürüldüğü haberini alıyoruz. Malumun ilanıdır bilinen insanlık tarihinden bugüne kadar kadın erkek eşitsizliği süre gelmiş bin yıllardır semavi dinlerin etkisiyle bu daha da artmıştır. Kadın nesnelleştirilmeye çalışılmış sadece doğurganlığı ve emeği sömürülmüş ve eril anlayışın altında kendine yer bulmaya çalışmıştır. Öyle ki kadının sırtından sopayı karnından sopayı eksik etmeyeceksin, kızını dövmeyen dizini döver, atasözleri ile kadının aşağılanması, erkeğin yüceltilmesi çok doğru bir şeymiş gibi nesilden nesil’ e kültür olarak aktarılmış ve kadının her türlü şiddet hak görülmüştür. 2009 yılında Münevver Karabulut cinayetinde devlet büyüklerimiz, aileler de kızlarına sahip çıksınlar sözleri ile katil adaylarını daha çok cesaret vermiştir
“SON 10 YILDA EN FAZLA KADININ ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YIL OLMUŞTUR”
Raporlara göre Türkiye'de kadın cinayetlerinin sayısı 2000'li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiştir. 474 kadının öldürüldüğü 2019 yılı ülkede son 10 yılda en fazla kadının öldürüldüğü yıl olmuştur 2010-2019 yılları arasında kadın cinayetleri sayısında sadece İstanbul sözleşmesini imzalandı 2011 yılında düşüş görülmüştür. Neden mi ? İstanbul Sözleşmesi'nin olduğu yıl size sözleşmenin 49 maddesini okumak istiyorum. Taraflar iş bu sözleşme kapsamındaki; Her türlü şiddete ilişkin soruşturma ve adli işlemlerin mağdurun haklarını göz önüne alarak aşırı bir gecikme olmaksızın, yürütülmesini sağlamak amacıyla ceza muhakemesinin tüm saflarında gerekli hukuki veya ziyaret tedbirleri alır. Yani şunu söyleyebiliriz ki; İstanbul sözleşmesi fesih edilmeseydi. Belki de Senem kıvrık hayatta olacak ve biz burada olmayacaktık. Sadece Senem Kıvrık mı? Özge Can'ı mı, Pınar Gültekinli’mi, Ayşe Paşalı' mı ?.Peki ya onlardan geriye kalanlar mesela Senem'in 5 ve 16 yaşında olmak üzere iki erkek çocuğu var. Bu çocukların akıl ve ruh sağlığı ne olacak feshedilen İstanbul sözleşmesi ile ne kadar hayat kurtarılabilirdi, düşünebiliyor musunuz ? Ancak bu acı vesileyle bunu büyükşehir belediye başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın geçen ay imzaladığı “Cerm Sözleşmesi” yani Avrupa yerel yaşamda kadın erkek eşitliği şartı anlaşmasında sizlere duyurmak istiyorum. Kendilerini yürekten kutluyor. Tüm Muğlalı kadınlar adına minnetlerinize sunuyorum. Konuşmamı sonlandırırken çağrımızdaki gibi bir kez daha diyoruz ki; şiddetlere hayır, kanıksamıyoruz isyan ediyoruz” dedi.