AW-11362371499
https://www.muglaturk.com/files/uploads/user/843966e79e757cf797b7dfe514e30af1-8e2f821b9d85e339159e.jpg
DR.İSMAİL TEKPINAR

HER FERT POTANSİYEL ENGELLİ ADAYIDIR

13-12-2023 13:11 4123 kez okundu.

Dolayısıyla bize düşen görev onlara iyilikte bulunmak, birlikte yaşamak, onlara mânen destek olmak, her birimizin insanlık borcudur.

Bakın yukarıda da bahsettik bir sahâbeyi Peygamber efendimiz (S.A.V) kendi yerine vekil olarak bırakıyor, diğer sahâbeyi vali tayin ediyor, demek ki engelli olmak farklı, insan olmamak farklı bir kavram. Mefkûreleri tefessüh etmiş bu alaycı tavırların inanç değerleri olmadığı gibi insanlıktan nasiplerinide almadıkları ortadadır.

Aslında bakarsak insan, eşrefi mahlûkât olarak yaratılmıştır.

Eğer kim ki Allah’ın yarattığı masum bir engelli kardeşimle alay edip dalga geçerse bilsin ki Allah’ın lâ’neti onun üzerinedir.

İnsanların dış görünüşüyle alay etmek dalga konusu yapmak ne ahlaki ne kültürel ne de bizim din anlayışımıza yakışmaz.

Bizim inandığımız değerlerde gönül kırmak, insanları toplum önünde rencide etmek yoktur.

İnsanların dış sûretlerine bakarak alay edenlerin başına elbette ki alay ettikleri gelmeden ölmeyeceğini bilmekteyiz.

“Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurmuş hadis-î şerifinde: “Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz.” (Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507)

Demek ki burada anlaşılan insan ettiği sözlerden mesuldür. Başına iş açmak, hüsrana uğramak arzu ediyorsa ahmaklık edebilir.

İnsanların dış görünüşleriyle kusurlarıyla ne dalga geçilir ne de alay edilir.

Her fert önce aynaya bakacak sonra toplumdaki yerini kendi belirleyecektir.

Engelli tabir ettiğimiz öyle insanlar var ki engeli olmayan birçok insandan topluma, vatanına, ailesine daha fazla hizmeti dokunmuştur.

Üstün zekâlı otizmli insanlarında var olduğunu unutmayalım.

Hayatın bizlere ne getireceğini bizden neler götüreceğini biz bilemeyiz.

O yüzdendir ki ahmaklık yapmaya lüzum yok, önce şerefli insan olmak lazım.

İnsanın insana karşı ne maddi ne de bedeni üstünlüğü asla olamaz. Ancak Allah’ın rızasını gözeterek yapılan işlerde ve Rasûlüne tabiî olarak, üstünlük takvayla olur. Gerisi teferruat kalır ve cehalet olur ancak.

Eğer biz yüce Allah’ın yarattığı sanatıyla alay edersek, bunu espiri konusu yaparsak hem sanat-ı İlahiye’ye hem de sanatına büyük edepsizlik etmiş oluruz bu da insanı zarar içinde zarara sokar.

Bizim dinimiz yaratılanı yaratandan ötürü sevmeyi öğütler…

Vesselâm.

Neler Söylendi?