ÇEVRE
Giriş Tarihi : 19-03-2024 18:25

Çevreciler Akbelen'de Buluştu

Çevreciler Akbelen'de Buluştu


Muğla'nın Milas ilçesinde Akbelen'de bir araya gelen çevreciler, “Akbelen’de büyük buluşma” etkinliği düzenledi. İkizköylü Esra Işık, "Biz bitti demeden bu dava bitmez" dedi.
Muğla’nın Milas Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı bölgesinden linyit madeni çıkarılmasına karşı direnişlerini sürdüren İkizköylüler ve çevreciler, ağaçların kesilmesine ve her gün gerçekleştirilen dinamit patlatmalarına karşı “Akbelen’de büyük buluşma” düzenledi. İkizköylüler ve çevreciler buluşma sonrasında, maden alanı olan ilk nöbet alanına giderek incelemede bulundu.
Buluşmaya CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Aras ile CHP'nin ilçe belediye başkan adayları ile CHP Muğla Milletvekilleri Cumhur Uzun, Gizem Özcan, Süreyya Öneş Derici de katıldı.
Akbelen Ormanı’nda, Limak Holding ve IC Holding‘in iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’nin kömür sahasını genişletmek için Temmuz 2023’te ağaç kesimine başlarken, bölge halkı ve çevrecilerin direnişine rağmen kesimler devam etti.
Son olarak alandaki 190 parsel için verilen kamulaştırma kararı geri çekildi. Böylece, İkizköy, Çamköy ve Karacahisar’da bulunan toplam 190 parsellik tarım arazisi şimdilik kurtuldu.
"TOPRAKLARIMIZI RAHAT BIRAKIN"
İkizköy Çevre Komitesi adına açıklama yapan Esra Işık, "Bizler sırf, toprağımızı, ağacımızı savunduk diye baskılara maruz kaldık. En sonunda acele kamulaştırma kararına imza atıldığında dünyamız başımıza yıkıldı. Çünkü bu karar ölüm fermanıydı. Biz hukuki süreç in hazırlık yaparken, bu kadar iki gün içinde acele şekilde kaldırıldı. Akbelen'in kırılmayan iradesinin sonucudur. Ne yazık ki hiçbirimiz derin bir nefes alamadık. Köyümüz hala madenin ağır tehdidi altında. İptal edilen kararın yine başımıza gelmeyeceğine nasıl inanabiliriz. Bu topraklardan gidelim diye her şeyi yaptılar. Şiddet uyguladılar, kan kusturdular, dava açtılar. Bu direniş ateşini söndürmeye kimsenin gücü yetmez. Birliğimizin karşısında kimse duramaz. Şirketler cebini dolduracak diye bizleri açlığa, sefalete sürükleyemeyeceksiniz. Bizi topraklarımızdan süremeyeceksiniz. Köylerimizi, topraklarımızı, yaşamlarımızı rahat bırakın. Bize her gün depremi yaşatan dinamit patlamalarını durdurun. Siz durmadan biz asla durmayacağız. Biz dava bitti demeden bu dava bitmez" dedi.
KARDOK Derneği Başkanı Nejla Işık da, "Burayı çocuklarımıza miras bırakmamızı bize çok gördüler. Bir gecede her şeyimizin üzerine çökülmeye çalışıldı. Bizler bu işin peşini bırakmayacağız. Patlayan dinamitlere rağmen buradayız" diye konuştu. İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Hasan Yorulmaz, "Bizler 5 yıldan beri burada dimdik ayakta durabilmek için mücadele ediyoruz. Bu çevrenin sadece bize değil, bütün nesillerin yaşaması için korumak gerektiğini biliyoruz" ifadelerini kullandı.
İkizköylü Aytaç Yakar ise, "Topraklardan bizim evimize toz geliyor. Benim eşim KOAH hastası. Hayvanlarım hep öldü. Biz ciğerlerimizi, topraklarımızı asla vermeyeceğiz" dedi.
"MUĞLA OKLUK KOYUNDAN İBARET DEĞİL"
Buluşmada konuşan CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Aras, şunları dile getirdi: "Maalesef hektarlarca orman alanımızı burada kaybettik. Süren mücadelede sadece bir Akbelen, İkizköy ismiyle kısıtlanamaz. Bu mücadele yaşam mücadelesidir. İki yıldır ağaçlara sarılan insanları görmeyenler, seçimlerden hemen önce çevre mücadelecisi kesildiler. Onların samimiyetini 1 Nisan'dan sonra göreceğiz. Burada acele kamulaştırma yapılmaya çalışıldı. Cumhuriyetin tüm kazanımlarını satan anlayış, acele kamulaştırma kararını yine sermaye gruplarının menfaatlerini öne alıyor. Resmi Gazete bir karalama defterine çevrilmiştir. Buradaki mücadele hayat ve gelecek mücadelesidir. Burası korunması gereken bir coğrafyadır. İnsanların yaşam hakları ortadan kaldırılıyor. Burada insanlara 'Sen yaşama' diyorlar. Vicdanınıza sesleniyorum. Muğla sadece Okluk Koyundan ibaret değil."
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, "Akbelen'de yaşam alanı mücadelesi kamuoyuna yansıdığı dönem itibariyle üçüncü yılını fakat arka planıyla birlikte beşinci yılını doldurmuş durumda. Bu santral burada çalışmaya devam ettiği müddetçe ağaç kesimleri devam edecek. Kamulaştırma bu noktadaki sonun başlangıcı sayılabilir. Kamulaştırma kararından vazgeçildi ama emin olun eğer bir ürüne acele el koymayı gerekli kılacak kadar bir ihtiyacın varlığı söyleniyor ve bu samimiyse o takdirde seçimden 3 ya da 5 gün geçmez. Acele el koyma kararı tekrar yayınlanır. Umarım bunda yanılırım. Yanılmayı çok isterim. Ama perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ya. Bu akış içinde bunu yaşayacağız gibi gözüküyor. Eğer samimililerse madem buradaki bir duyarlılığı kıymetli buluyorlarsa bu acele el koyma kararını ortadan kaldırdıkları gibi buradaki maden ruhsatıyla ilgili kararı iptal ederler" dedi.
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan da, "Böyle bir süreçte bir adayın sırf siyasi olarak bir gerekçeyle, bir rant sağlamış, bir oy devşirmesi sistemine dayanarak buradan böyle bir karar çıkarılması gerçekten çok üzüntü verici. Burada birilerinin ricasıyla karar iptal edilecekse ki bir karar iptali de söz konusu değil. Bu halkın iradesiyle olmalıydı. Burada dört yılı aşkın süredir verilen bir mücadele var. Akbelen direnişin adı oldu, simgesi oldu. Çevre mücadelesi açısından da tarihte gerçekten önemli ölçüde yerini aldı. Bu bağlamda halkın iradesi dinlenmeliydi. Burada alınan bilimsel raporlar var. Bu raporlar göz önüne alınmalıydı. Yani bir kişinin iradesi, ricası üzerine değil, bilime, tekniğe dayanan, tamamen bilim insanlarının vermiş olduğu görüşler üzerine bu karar alınmalıydı. Ama yurt içinde izlenen politikada tam tersi bir irade ortaya konuyor. Biz bunun da karşısındayız. Ve bu sürecin de sonuna kadar takipçisi olacağız. Niyet Samimiyet çok önemli. Diliyorum ki seçimden sonra da bu kararın tamamen ortadan kaldırılması söz konusu olur" ifadelerini kullandı.

AdminAdmin