Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta ortaya bir pas attı; şimdi herkes topun peşinde. Reis, Türkiye'nin uzay programına başladığını ilan etti, ama bunun ayrıntılarını, sürecin nasıl yol alacağını açıklamadı. Bu durumda herkes topa koşarak kendi meşrebi doğrultusunda yorumlar yapmaya başladı.
Muhalifler , "Bu ülkede saman bile yok iken bunlar aya gitmeğe hevesleniyorlar" diye atıp tuttular. İktidar yanlılarına ise bir öz güven geldi. Sanki yarın aya gidilecekmiş gibi bir kısmı ay aracına isim bulmaya kalktı, bir kısmı da aya gidecek insanın kim olması gerektiği konusunda tartışma açtı. Bazı sivri akıllılar ise uzaya gitmek mümkün değildir, atmosferden çıkmak imkansızdır şeklinde ortaya atıldılar. Son hafta Mars gezegenine inen ABD uzay aracının gerçek olmadığını, diğer ülkelerin şimdiye kadar yapmış olduğu uçuşların da gerçek olmadığını iddia ettiler. Hatta daha da ileri giderek Kur'andan ayetlerle bu görüşlerini kanıtlamaya çalıştılar.Biz bütün bu konuşmaları olağan karşılıyor ve gülümseyerek bakıyoruz.
O halde gerçek nerededir? Gerekli şartlar yerine getirildiğinde yalnız Türkiye değil, herhangi bir ülke aya insan yollayabilir. Bunun için yeterli bilgi birikimi, deneyim ve her şeyden önce paranız varsa bu işi yaparsınız. Ama sorulması gereken soru şudur; aya gitmenin getirisi ne olacaktır. Oraya giden insan hangi bilinmeyenleri öğrenip gelecek, veya orada ne gibi işler yapacaktır? Amerikalılar aya gideli 50 yılı geçti, şayet orada işe yarar bir şeyler yapmak fırsatını görselerdi hiç durmaz her saat başı aya adam gönderirlerdi. Şurası gerçek ki ay ile ilgili elde edebileceğimiz bilgilerin çoğuna sahibiz. Orada koloni kurmak, ya da oradan bir şeyler getirip dünyada satmak anlaşılan günümüzde pek ekonomik olmuyor. Bu durumda aya insan göndermek bir reklam çalışmasından öteye gitmiyor.
Uzay çalışmalarına önce roketlerden başlamak gerekiyor. Şu anda her isteyen bir roket yapabilir. Bir aluminyum tüp içerisine azıcık barut doldurur, arkasına bir tapa koyup ateşlerseniz, dengeyi sağlayabilmişseniz sizin roket birkaç metre uçabilir. Biz uzaya giden roketlerden söz açalım. Çoğu kıtalararası balistik füzeler ateşlendikten sonra atmosfer dışına çıkıp dünya yörüngesine girerler. Hedefin üstüne geldiklerinde ise yörüngeden çıkarak yeniden atmosfere girerler. Böylece atmosferde yol alabilmek için gerekli yakıtı taşımaktan kurtulmuş olurlar. İşte size uzay çalışmasının birinci aşaması.
İkinci aşamaya gelelim. Günümüzde dünya yörüngesinde çeşitli ülkelere ait yüzlerce uydu dolaşıyor. Bunların arasında Türkiye'ye ait olanlar da var. Uydular genellikle haberleşme ve gözetleme amacıyla kullanılıyor. Tarlanıza gelip ölçüm yapan kadastrocu bu ölçümleri uydudan gelen sinyallere bakarak santimi santimine kaydediyor. Televizyon yayınları yine uydu aracılığı ile bir yerden bir yere aktarılıyor. Eskiden bu uyduları başka ülkelere yaptırır, başkalarının roketleriyle uzaya yollardır. Şimdi ise uyduları yerli olarak yapmaya başladık, ama henüz onları uzaya gönderip yörüngeye oturtacak roketleri yapamıyoruz. Bu roketleri yapacağımızın sinyalini de yetkililer verdi. Somali'de bir uzay istasyonu kurulacak ve bizim uzay çalışmaları oradan fırlatılacak roketlerle yürütülecekmiş. Roket rampasının Somali'de olmasının nedeni de şu. Ekvatora yakın bir yerden fırlatılan roketler uzaya çıkabilmek için daha az enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. Böylelikle yakıt ağırlığından yaptığınız tasarruf sonucu rokete başka faydalı yükler yükleme imkanınız oluyor. İnşallah yakında kendi uydularımızı kendi yaptığımız roketlerle uzaya yollarız.
Üçüncü aşama ise uzaya insan gönderip dünya etrafında insanlı uzay istasyonlarını yörüngeye oturtmak. Bu iş biraz daha zor, çünkü roketiniz ve uzay aracınız insanın yaşam şartlarına uygun bir biçimde tasarlanmak zorunda. Bu da çok güçlü, çok kademeli roketlerle mümkün olur ancak. Uzay istasyonunun uzay şartlarında kurulması, insanların oraya gönderilip aylarca orada araştırmalar yapabilmesi için oldukça yoğun bir bilgi ve tecrübe birikimine sahip olmak gerektiği ortada. Buna da zaman ister.
Bir sonraki aşama ise aya veya yakın bir gezegene insanlı veya insansız bir uzay aracı gönderip orada araştırma yapmasını sağlamak. Burada en zor kısım aracın diğer gezegenin yörüngesine girdikten sonra yumuşak iniş yapmasını sağlamak. Şayet içinde insan varsa dönüşü için yeterli malzemeyi bu araçla birlikte taşımak. Duyduğumuza göre bizimkiler 2023 yılında aya insansız bir uzay aracı gönderip sert iniş yapmak üzere hazırlığa başlamışlar. Hayırlı olsun. Şunu da aklımızdan çıkarmayalım; NASA yetkililerinin belirttiğine göre aya insan götürecek bir roketin maliyeti 1,6 milyar dolarmış. Buna uzay aracının bedeli ve diğer masraflar dahil değilmiş. İyi düşünmek gerek.