YEREL SEÇİM
Giriş Tarihi : 08-02-2024 17:15

Behçet Saatci Fethiye'yi Salladı

Behçet Saatci Fethiye'yi Salladı

Saatcı 5 Yıl Aradan Sonra “Tekrar” Dedi
Saatcı “Sorumluluğumdan ve Zorunluluğumdan Dolayı Aday Oldum”
1999-2019 yılları arasında 4 dönem Fethiye Belediye Başkanlığı görevinde bulunan, Fethiye’nin efsane başkanlarından Behçet Saatcı, ara verdiği bir dönemin akabinde tekrar Fethiye Belediyesini yönetmeye talip oldu. İYİ Parti’den Fethiye Belediye Başkan Adaylığını açıklayan Saatcı, “Sorumluluğumuzdan ve zorunluluğumuzdan dolayı tekrar bu göreve talip olduk” ifadelerinde bulundu. Mevcut Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’ya da göndermede bulunan Aykırı Başkan Saatcı, “Gideceksiniz, korkunun ecele faydası yok, ancak biz hiç kimseyi ekmeğinden etmedik, etmeyiz de” dedi. 
Fethiye’nin 1999-2019 yılları arası 4 dönem belediye başkanlığını yapan Behçet Saatcı, İYİ Parti İlçe Teşkilatı bahçesinde sevenleri ile bir araya gelerek bir dönemin akabinde tekrar Fethiye’yi yönetmeye talip oldu.  Saatcı’nın adaylık açıklaması esnasında yanında İYİ Parti Muğla İl Başkanı Davut Cumhur Akmeşe’nin yanı sıra, geçtiğimiz günlerde MHP Fethiye İlçe Başkanlığı görevinden alınan Osman Cura, geçtiğimiz dönemlerde AK Parti Fethiye İlçe Başkanlığı görevlerinde bulunan Kadir Sarıhan ve geçtiğimiz günlerde CHP’den istifa eden Fethiye’nin duayen siyasetçilerinden Mustafa Toklu’da yer aldılar. 
Yarım saate yakın süren konuşmasının hemen hemen tamamında ismini ağzına almadan Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’ya gönderme yapan Saatcı, “İnşallah bu sefer sekizinci kez seçimlere gireceğim. 4’ünde galip, 3’ünde de sandıklarda mağlup olduk. Ama şunu söylemek istiyorum ki, 31 Mart seçimleri ben ve bizim için en kolay seçim olacak. Bu seçimi kazanacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi. 
Cumhur İttifakının adayı Muhammet Kökten’in kendisinin yeğeni sayıldığını belirten ve Kökten ile ekibine başarılar dileyen Saatcı, neden  tekrar aday olduğu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu. 
“Uzun süre görev yapınca çalıştığınız yer neresi ise sizin evladınız, parçanız gibi oluyor. Onun yüzünün asılması, üzülmesi, sizi rahatsız ediyor. Yoksa 20 sene görev yaptıktan sonra tekrar aynı göreve talip olmak farklı değerlendirilebilir.
Bir gerçek var ki, ne Fethiye bizden, ne biz Fethiye’den vazgeçmedik. Şartların getirdiği zorunluluk,İçimizdeki sorumluluk,Sözümüzdeki doğruluk, bizi bu noktaya getirdi.
Siyaset borsasının kurulduğu, başkan adaylarının verdiği paraya göre belirlendiği, liyakatin, menfaate tercih edildiği bir ortamda, birilerinin çıkıp ‘’bu iş böyle olmaz’’ demesi gerekiyordu, Bizim yaptığımız bu.Fethiye’de bir oyun kurulmuştur. Fethiye tek seçeneğe mahkûm edilmeye çalışılmıştır. Ama unutulan bir şey var beşkazalılık ruhu dayatmaya boyun eğmez.
Bu kadar kirliliğin içinde, yeni bir yol açmak, sizlere alternatif bir seçenek sunmak zorundaydık. Bu sorumluluk bize düştü. Bu karar, bizim şahsi kararımız değildir. Toplumsal talep, samimi baskı ve sokağın sesi bizi tekrar göreve talip olmaya çağırdı. Tüm genç kardeşlerime açık yüreklilikle seslenmek istiyorum ki sizlere yol açmanın göreviyle sizlerin huzurundayım. Halkın sesine kulak verip, Fethiye’mizin sahipsiz olmadığını ve Fethiye’mizi tekrar Fethiye sevdalılarına emanet etmek için bize yüklenen sorumluluktan geri duramadığım için başlangıcımızı yapıyoruz.
Fethiyelilerle bir akdimiz vardı. Önce onlar bize mahcup olmayacaktı sonra biz onlara. Bu 20 sene böyle gitti. ‘’Şehrül emin’’  (belediye başkanı) denince halkın elinden, belinden, dilinden emin olduğu insan anlaşılır. 20 yıllık görev süremizde siz saygıdeğer Fethiyelilerin yüzünü yere eğdirecek çok şükür hiçbir yanlışımız olmadı.
Fethiye hep güzelliklerle, başarılarla, iyi yapılan işlerle anılırken bölgenin yükselen değeriydi. 
Şimdi hak etmediği olaylarla anılması hepimizi rahatsız etmektedir.
Görev süremiz boyunca ki bu 20 yıl az bir süre değildir. Bu süre boyunca gözüm gibi baktığım belediyeme ne bir polis ne bir jandarma baskını ve soruşturması olmamıştır. Fethiye, ulusal basında ve yerel medyada hep güzelliklerle, başarılarla anılan yer olmuştur. 
Turizm sektöründe Fethiye’ye çağ atlattık, turizm fuarlarına katılımdaki birlikteliği ilk kez oluşturarak sayısız ödüller aldık. Avrupa’daki kardeş şehirlerimizle turizm bağlantıları kurduk.
20 yılda Fethiye’ye kazandırdıklarımızın yok sayılması, bunların bakım ve sürdürülebilirliğinin engellenmesi, tek kelime ile Fethiye’ye ihanettir. Bizim yaptığımız işlerden birkaç tanesini sayalım; belediye binası, Cahit Beğenç Bulvarı, arıtma ve kanalizasyon, çöp depolama tesisi, Ece Saray, Beşkaza Meydanı, Uğur Mumcu Parkı, yürüyüş ve bisiklet yollarını da kapsayan Birinci, İkinci, Üçüncü Etap Sahil Bandı, Alışveriş Merkezi, Şehir Stadı, Huzurevi, Konukevi, İşletme Fakültesi, Fen Lisesi, Şehit Fethi Bey Parkı ve sayamadığımız diğerleri… 
Özellikle bir tanesi var ki yapılış sürecinde haksız eleştirilere göğüs gererek hayata geçirdiğimiz Dispanser Bölgesi, bugün Fethiye’mizin en nezih ve işlek bölgelerinden bir tanesi haline geldi.
Bunları yaparken yanımızda ne bir hükümet vardı ne de büyükşehir desteği. Sade ve sadece sizler vardınız. Sizlerle başardık, yine sizlerle başaracağız” şeklinde konuştu. 
Fethiye’ye 20 yılda kazandırdıklarını mevcut yönetimin 5 yılda bitirdiğini de iddia eden Behçet Saatcı, “Hele ki çocuklarımızın ve genç evlatlarımızın spor yaptığı, biz bıraktığımızda 1100 çocuğumuzun kürek çektiği, yelken bastığı, satranç, voleybol, basketbol, hentbol oynadığı, güreş yaptığı içlerinden 40 küsur milli sporcunun çıktığı belediye sporumuzun yok edilmesini her Fethiyeli gibi hazmedemedim.  Allah nasip eder göreve gelir isek, ilk işimiz tekrar çocuklarımızın ve gençlerimizin zararlı alışkanlıklardan uzaklaşabilmesi için küçük yaşta spor yapmalarını sağlayacak her türlü tedbiri almak olacaktır.  Önceki dönemimizde engelli ailelerimize sağlanan imkânların daha fazlasını bu dönemde de gerçekleştirip kendilerine sunacağız. Kadın istihdamına yönelik her türlü çalışmayı gerçekleştirip, onların evlerinde yaptığı ürünlerin pazarlanmasına öncülük edeceğiz. 
Diyorlar ki, Behçet gelince halkevlerini kapatacak. Bugün halkevi diye kullandıkları yer, zaten bizim oluşturduğumuz kurumsal Fethiye Evi’nin devamıdır. Biz kendi diktiğimiz ağacı niye kökleyelim? Bırakın kapatmayı, daha işlevsel hale getirip her türlü kültür hizmetini bu noktalarda halkımızla buluşturacağız. Buradan faydalanan halk kitlesini mümkün olduğunca genişletip özellikle gençlerimiz ve kadınlarımızın uğrak yeri haline getireceğiz. 
Fethiye Belediyesi herkesi altında toplayan bir üst kimlik iken kirli siyaset ile bir partinin arka bahçesi haline getirildi. Ben bıraktığımda 1100 kişi vardı. Bu arkadaşları işe alırken hiç kimsenin ne partisine baktık, ne etnik kimliğine, sadece o işi yapıp yapamayacağına baktık. Şimdi duyuyoruz, filanca partiye git üye ol, aidatını yatır, ondan sonra gel. O işi yapıp yapmayacağı hiç önemli değil. Deniyor ki ‘’biz gidersek hepinizi işten çıkarırlar.’’ 
Gideceksiniz, korkunun ecele faydası yok, ancak biz hiç kimseyi ekmeğinden etmedik, etmeyiz de. Biz sosyal medyada bizi paylaştı diye eşi hamile olanların bile sürgün edildiğini, çocuklarını işten çıkarmak tehdidi ile arkadaşlarımızın zorla emekli edildiğini, bizim bir paylaşımımızı beğendi diye sürgüne gönderildiklerini ve bizim dönemimizde çalışan evlatlarıma, dilim varmıyor ama Behçet’in nokta noktaları denildiğini biliyoruz. 
Biz bunların hiçbirini ne yapar ne yaptırırız. Merak edenler 2014 ucube büyükşehir yasasından sonra Fethiye Belediyesinin büyük ailesine katılan arkadaşlara sorabilirler. 
Belediyenin bir tane sahibi olur, o da başkanıdır. Parti ilçe başkanı ve yöneticileri, aile fertleri, hısım akrabaları, o işin içine girmez, giremez. Girer ise de işte örneğinde olduğu gibi olur. Ortada ne düzen kalır, ne sistem kalır” ifadelerinde bulundu.

AdminAdmin