FETHİYE
Giriş Tarihi : 03-10-2023 16:40

Eş Katiline Müebbet Hapis Cezası İstendi

Eş Katiline Müebbet Hapis Cezası İstendi

Eş Katiline Müebbet Hapis Cezası İstendi

Fethiye'de ormanlık alanda cesedi bulunan Sevim Çet’in tutuklu sanık kocası Özgür Çet’in "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

iles/uploads/1696340589-4ff7803e25d2e5ce7708.jpg" style="height: 369px; width: 550px;" />
Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Özgür Çet, Sevim Çet’in annesi Emine Kaçar ile babası Mehmet Kaçar ve  taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmayı, Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği üyeleri de baştan sona izledi. Geçtiğimiz duruşmada, savunma yapmayan tutuklu sanık Özgür Çet, mahkemede yaptığı savunmada, eşiyle aralarında sürekli tartışma yaşandığını, evliliğini çocukları için sürdürdüğünü iddia etti. Olay günü 15 yıllık eşi Sevim Çet ile kavga ettiklerini, itişme sırasında elinde bıçak olan karısını ittirdiğini anlatan Özgür Çet, "Yüzüstü düşen karımı kaldırdığımda bıçağın vücuduna saplandığını gördüm. Bıçağı çektiğimde karım ölmüştü. Ne yapacağımı bilemedim. Gece de sanayide plakasız bir kamyonetin anahtarı üzerindeydi. Onu alıp eve gittim. Kamyonetin kasasına koyarak gece Çırpı mevkiinde ormanlık alana bıraktım." İfadelerini kullandı. Çet, olayın ardından eşinin odasına bile girmediğini, eşinin banka hesaplarına bakmadığını çantasının da nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Duruşmada söz alan maktul Sevim Çet'in annesi Emine Kaçar, kızının kocasıyla sürekli “ev sahibi olma yüzünden “ tartıştığını söylerken, “Damadım daha önce de kızımın bileziklerini sattı. Geriye daha düşük ayarlı bilezik getirdi. O kızımın parasını hep alırdı. “şeklinde konuştu. Acılı anne Emine Kaçar, "Kızım çalışıp parasını bankaya koyuyordu. Kızımı öldürüp dağa attıktan sonra bankadaki parasını almaya çalışmış. Kızımın kemiklerini dağdan topladım. Onun da ölene kadar cezaevinde çürümesini istiyorum" dedi.
TUTUKLULUĞUNUN DEVAMI İSTENDİ
Duruşmada tanık Ekrem K. İfade verirken, çiftin çocukları da SEGBİS aracılığıyla pedagog eşliğinde dinlendi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek delillerin toplanması ve diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri tarihe erteledi. 
Mahkemenin ardından Sevim Çet'in ailesi ile Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği üyeleri adliye önünde basın açıklaması yaptı.
YALANCI, HEP CEZAEVİNDE KALSIN
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamada bulunan acılı anne Emine Kaçar, “Ölünceye kadar cezaevinden çıkmasını istemiyorum. Ağır ceza almasını istiyorum. Her konuşması yalan, astı astarı yok. Benim kız çocuğum ev isterdi, bu konuda çok yalan söyledi. Ben söylemek zorunda kaldım. Ev yaptıracağım, ev alacağım diye çok yalan söyledi bu konuda çok tartışırlardı” dedi.
ÇELİŞKİLİ İFADELERDE BULUNDU
Avukat Okşan Palabıyıkoğlu ,”Bu duruşmada sanık Özgür Çet ifadesini verdi. Geçen duruşmada süre istemişti ve bu duruşmada aslında ifadesini verdi ama verdiği ifade son ifadelerle, birbirine çok çelişkili olduğu için, yine üstüne bambaşka hikayeler kurguladı. Bunun haricinde çocukların ifadeleri alındı, çocuklar beyanda bulundular aslında, olay anında ilişki durumları ve bir tanığın daha ifadesine başvuruldu tevsi tatbikat taleplerimiz alındı. Önümüzdeki celseye kadar hazırlanacak olan banka dekontlarını istedik, bir sürü evrak istedik. Önümüzdeki celsede çeşitli tanıkların dinlenmesi için zorla getirme kararı alındı. Önümüzdeki celse 30 Kasım’da.” diye konuştu.


ADALETİN SAĞLANACAĞI İNANCINDAYIZ
Avukat Hayal Özenç ise,”Özgür Çet geçen celse ifade vermemişti bu celse ifade verdi. Hazırlığını sıkı yapmış Özgür ama tabi ki mahkeme heyeti bu konuda çok tecrübeli ve Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği ve Muğla Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal İlişkileri Komisyonu her zaman rastladığı savunmalarda olduğu için hepimiz çok hazırlıklıyız. Kimsenin inanmayacağı bir şey ama her defasında aynı şeyi tekrar tekrar kadın katilleri geliyorlar. Bizim örfümüze de aykırı davranıyordu. Ne demişti Özgür boşanmayı düşündüğünü, aralarında bir takım sorunlar olduğunu, erkeklik gururunun incindiğini nasıl bir erkeklik gururu olduğunu mahkeme sonunda görüyoruz. Çoğunlukla erkeğin vurduğu ve devletin koruduğu mahkeme kararları takipsizlikleri diyoruz ama burada biz adaletin sağlanacağı inancındayız ve adalet sağlanana kadar da burada olacağız. Sanık Özgür her ne kadar duruşma salonunda ifade verirken çok narin, kibar, beyaz gömleğiyle, ütülü pantolonuyla gelmiş olsa da içindeki canavarı 2 ay boyunca, Sevim’i katlettikten Sevim’in cesedi bulunana kadar nasıl ortaya çıkardığını aslında hepimiz biliyoruz. Nasıl hikayeler uydurduğunu, Sevim’in iffetinin sorgulanmasına kimlerle nerelere gittiğinin sorgulanmasına neden olan bir sürü ifade vermişti. Şimdi buraya gelip beyaz ütülü gömlek, siyah pantolonla, takım elbiseli, kravatlı sanıkların sırtının sıvazlandığı düşündüğü bir ortam ama Fethiye ağır ceza mahkemesinde bunun olmasına biz izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.
İDDİANAMEDE NASIL SAVUNMA YAPMIŞTI?
Adli Tıp Kurumu raporlarına yer verilen iddianamede, bulunduğunda vücut bütünlüğünün bozulduğu belirtilen Sevim Çet'in kesici delici aletle öldürüldüğü delillerinin bulunduğu vurgulanmıştı.
Sanık Özgür Çet ifadesinde, eşiyle maddi konular nedeniyle sürekli tartıştıklarını, evliliğini çocukları için sürdürdüğünü ileri sürmüştü. Olaydan önce eşinin babasından miras bir yeri sattığını ve parasıyla ev almak için anlaştıklarını anlatan Özgür Çet, ev satıcısıyla kendisinin 80 bin lira cayma bedelli sözleşme imzaladığını belirtmişti. Aracı kişinin eşini arayıp ev için kendisinin imza attığını söylediğinde eşinin "Benim haberim yok" demesiyle tartışmaya başladıklarını iddia eden Özgür Çet'in iddianamedeki ifadesinde cinayet anını anlatıp eşinin cesedini bir hurda toplanan kamyonet ile ormanlık alana götürüp sakladığını itiraf etmişti.
 Özgür Çet ifadesinde "Evde kızım vardı ve ben eşime 'Bak bağırma çocuk korkuyor. Bana 80 bin liranın altına imza attırdın. Çocukların rızkıyla mı uğraşacağım, bununla mı uğraşacağım?' dedim. Eşim de bana 'Bu çocukların senden olduğuna emin misin ki neden savunuyorsun bu çocukları?' dedi. Evden çıkıyordu. Tartışma sırasında eşim bana bıçak salladı. Arbede sırasında eşimi ittirdiğimde merdivendeki iki korkuluk arasında düştü. Baktığımda kan akıyordu. Bıçak sağ göğsüne saplanmıştı. Bıçağı çektiğimde kan geldi. Eşimde hiç ses ve hareket yoktu, baygın vaziyetteydi. Eşimi brandaya sardım ve apartmanın altıda bize ait balkonun altına doğru ittirdim. Gece de sanayide hurda toplanan plakasız bir kamyonetin anahtarı üzerinde idi. Onu alıp eve gittim. Kamyonetin kasasına koyarak gece ormanlık alana bıraktım. Üstünü de oradaki çalılarla örttüm. Bıçak ile brandayı da bölgedeki kanala attım. Kamyoneti aldığım yere koydum. Sonra eve yürüyerek döndüm. Ertesi günü evden dolmuş ile bölgeye yakın bir yerde indim ve ormanlık alanda eşimi arayarak buldum. Yaşıyor mu diye baktım ve yaşamıyordu. Orada yarım saat durdum, yürüyerek Esenköy'e gittim. Oradan dolmuşa binerek işyerime gittim. Bir daha hiç olay yerine gitmedim. Olayı kimseye anlatmadım. Ailemden kimse bu olayı bilmiyor. Bu cinayeti ben işledim. Ancak istemeden oldu. Suçumu kabul ediyorum." demişti.

AdminAdmin