Fethiye Belediye Başkan Adayı Behçet Saatcı, Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, 1 Nisan sabahından itibaren Fethiye’nin adının yöneticilerinin sansasyonel haberleriyle değil, güzellikleri ile anılacağını kaydetti. Saatcı’nın seçim ofisti açılışında izdihamdan dolayı trafik zaman zaman durmak zorunda kaldı.
İyi Parti Fethiye Belediye Başkan Adayı Behçet Saatcı’nın seçim çalışmalarını yürüteceği Fethiye Seçim Koordinasyon Merkezi törenle açıldı. Törene Saatcı, belediye meclis üyesi adaylarıyla birlikte katılırken, kendisine gönül veren vatandaşlar da Saatcı’yı yalnız bırakmadı. Tezahüratlar eşliğinde sahneye çıkan Saatcı’nın açılış törenin katılım büyük oldu. İlk önce meclis üyelerini tanıtan Saatcı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bir kişinin yapacağı işin 3-4 kişiye yaptırırsanız, eleştirdiğiniz liyakatsizliği kendiniz uygularsanız diyen Saatcı, “kadroları partililerle şişirirseniz, işçilerin hakkını veremezsiniz.” Dedi. “Hayat, oyun ve eğlenceden ibaret değildir.” diyerek eleştirilerini sürdüren Saatcı, göreve geldikleri zaman hiç kimsenin ekmeği ile oynamayacaklarının altını çizerek, “Herkes aldığı paranın hakkını verecek. Biz de çalışma arkadaşlarımızın hakkını vereceğiz. Kanun Hükmünde Kararname ile şirketler bünyesinde çalışan kardeşlerimize taban 30 bin, kadrolu işçi kardeşlerimize de 40 binden aşağı ücret vermeyeceğiz. Memur-işçi ücret makasını daraltacağız.” dedi.
Konuşması sık sık tezahüratlarla kesilen Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Karayolları işçisi baba ile terzi annenin çocuğu olarak Fethiye’nin her köşesinde bir anısı olduğunu belirtti. 1874 yılında kurulan Fethiye Belediyesi çatısı altında 4 dönem aşık olduğu Fethiye’ye hizmet ettiğini hatırlatan Saatcı, bu süre zarfında Fethiye’nin hakkını kimseye yedirtmediğini anlattı.
“KUVAYI MİLLİYECİLER KUVAYI MALİYECİ OLMUŞ”
“Bugün tekrar yola çıktıysak, sebebi bu binanın (belediye hizmet binası) özelliklerinden uzaklaşmasıdır. Bu şehre duyduğumuz sevgi ve onun gereği olan sorumluluktur. 20 yılda sizlerden kuruş kuruş topladığımız paralarla, ilmek ilmek dokuyup, tuğla tuğla yükselttiğimiz eserlerin yok sayılmasına, unutturulmasına, değersizleştirilmesine engel olmaktır.” diyen Saatcı konuşmasını şöyle sürdürdü. “Bu seçim bizi belediye başkanı yapma seçimi değil Fethiye’ye sahip çıkma seçimidir. Bu kadar kirliliğin içerisinde yeni bir yol açmak mecburiyetindeydik, hep beraber bunu yapıyoruz. Fethiye’miz yöneticilerinin sansasyonel haberleri ile değil güzellikleri ile anılan bir şehir olacak. Bizler gerçekten çok temiz kalmışız. Parayla her şeyin elde edildiği bir ortamda sizler bu işin böyle olmadığını ispat edeceksiniz. Fethiye seçimlerinde sizin desteğiniz ile kazanılacak başarı Türkiye’ye model olacaktır. Daha önce de değindiğim bir detayı vurgulamadan geçemeyeceğim. Seçim sathı mahalline girildiğinde tablo çok tuhaftı. Parti aday belirlemelerinde normal olmayan işler yapılıyordu. Fethiye seçimi bir oyuna, Fethiyeli de bir piyona dönüştürülmek isteniyordu. Kendini ‘’Kuvayı Milliyeci’’ diyenler ‘’Kuvayı Maliyeci’’ olmuş. Aday borsaları kurulmuştu. Sizlerin de samimi davetleriyle, biz bu oyunu bozarız dedik ve yola çıktık. Arkamızda binlerce Fethiye Sevdalısı var. Zaten bundan zerre kadar şüphemiz yoktu. Artık hepimiz biliyoruz ki oyun ne kadar büyük olursa olsun, sizin Oyunuz daha büyük.
TEMELİNİ BİZİM ATTIĞIMIZ HALK EVLERİ KAPANMAYACAK, FETHİYE EVİ OLACAK
Atatürk’ün bu milletin ortak değeri olduğunun altını çizen ve bir partinin reklam yüzü olmayacağına dikkat çeken Behçet Saatcı, devlet, benim partime oy verirsen devlet imkânlarından yararlanırsın, yoksa hizmet yok deme lüksünün de bulunmadığına vurgu yaptı. Saatcı: “Bizde devlet babadır. Biz bütün bu yaptığımız işlerin sizlerle yaptık, yine yapacağız. İş bilmezsen kimsenin sana faydası olmaz. Bir halk değimi vardır ‘’Kırığına güvenen kocasız kalır.’’ Biz birikimimize ve sizlere güveniyoruz. Bu alanda Hem büyükşehir hem Ankara ile çok uyumlu çalışıp Fethiyelinin hakkını alacağız.
1200 çocuğumuzun, gencimizin spor yaptığı, 40 küsur milli sporcu çıkarmış BELEDİYE SPORUMUZ NEREDE, NEREDE kürekçiler, nerede yelkenciler, basketbol nerede voleybol nerede, dertlere deva olan öğrenci derneğimiz hani, Ovacık köprüsündeki günlük ağaçları, çalıştaki palmiyeler nerede?
Neden, gözbebeğimiz Şehit Fethi Bey parkına 5 yıldır bir bakım yapılmadı? Yok, saymakla eser yok olmuyor. Fethiyeliler’in emek emek oluşturduğu değerler, siz gözünüzü kapattınız diye ortadan kalkmıyor. Halkımızın gönlünde onlar dimdik ayakta.
Bizi eleştirecek bir nokta bulamayıp dedikodu üzerinden pirim yapmaya çalışanlara sesleniyorum hem de çok açık ve net: Temelini ‘’Fethiye Evi’’ diye attığımız ‘’Halk Evleri’’ kapanmayacak. Dahası kaliteli bir hizmet sizlere ulaşacak. Bu hizmetlerde öncelik emeklilerimizin olacak.
Gelelim yine kaçak inşaatlara. Yıkacakmışız… Yok öyle bir şey… Problem kaçakta değil plansızlıkta. Yaşlı nenelerimiz, aksakallı dedelerimiz mahkemelerde sürünüyor. Hatta üzerlerinde dava ile ahirete göç ediyorlar. İlk işlerimizden birisi bu işleri çözmek için büyük çaba sarf etmek olacak.
SAATCININ KONUŞMASININ TAMAMI ŞÖYLE OLDU;
Saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler, genç evlatlarımız, muhtarlarımız, sivil toplum örgütlerinin değerli başkan ve yöneticileri, velhasıl kendilerine hizmetkârlık yapmaktan büyük mutluluk duyduğumuz büyük Fethiye ailem, yazdan kalma bir bahar gününde özel hayatınızdan fedakârlık yaparak açılışımızı şereflendirmenizden dolayı hepinize partim, çalışma arkadaşlarım ve şahsım adına teşekkürlerimizi sunuyorum. Pandemi ve deprem felaketi sonrası ilçemize yerleşen kardeşlerimize de Fethiye’mizde güzel bir hayat diliyorum. Bu gece ‘’Berat Kandili’’ dualarımızın kabul olması temennisi ile kandilinizi kutluyorum.
Bu binayı bize tahsis eden Sayın Aziz Çetinkaya’ya, gösterdiği yüreklilikten dolayı çok teşekkür ederim. Ayrıca komşularımıza, mahalle sakinlerimize verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilerim. Komşu komşunun mirasçısıymış, kendi parti amblemleri ile seçimlere girmeseler de komşumuz olan Ak partililere de başarılar dilerim.
Ben 10 yaşına kadar, bu mahallede, Kesikapı’da büyüdüm. Sarnıçtan kayacağız diye az mı pantolon eskittik. Kale de bizim oyun alanımızdı. Kordonu da bilirim, Pazaryerindeki Kavağın dibini de, bademli bahçeyi de biliriz hurma dibini de, Zincirli kavağı da biliriz deve çökenini de, Dutluhan’ı da biliriz Apul’un Kahvesini de. Eski Fethiye’nin şehir kültürünü özümseyerek büyüdük.
Körfezin her köşesinde denize girdik, dağların her birinde ayak izi bıraktık. Fethiyespor için ter döktük. Beşkaza ovası yiğit yuvası diye bağırdık. Aynı dönemi yaşayanlar hak verecektir, bizim nesil yokluktan geldi ve hiç boş durmadı. Her zaman çalıştık.
Karayolları işçisi baba ile terzi annenin çocuğuyum, emeğin ve emekçinin ne olduğunu yaşayarak öğrendim. Kaya yolundaki taş ocağında taş kırdım, ekmeğimizi gerçekten taştan çıkardım, balıkçılık yaptım aileme destek oldum. Üniversitede memleketin zor şartlarında okul okudum, o dönemin birçok genci gibi bedel ödedim. Hatta askerlik görevimi Sakıncalı Piyade olarak Ağrı Eleşkirt’te tamamladım. Her şey bitti denilen yerde sıfırdan başladım. Mücadeleyi hiç bırakmadım. Mücadelenin sonunda elde edilen başarının değerini bilirim.
Hakkı savundum, hak yemedim, yedirtmedim.
“Fethiye Sevdası” her Fethiyeli gibi beni de kendisine çekti. Fethiye’ye, Fethiyeliye hizmet yarışında aday olduk ve sizlerin teveccühü ile hep beraber başımız dik görevimizi yaptık. Sizlerin dertleriyle dertlendik sevinçleriyle sevindik, herkese dokunduk, taş üstüne taş koymak için, insan kazanmak için uğraştık, ömür tükettik.
1874 yılında kurulan Fethiye Belediyesi çatısı altında 4 dönem halkımıza hizmet etme şerefine eriştik. Açık olarak söylemeliyim ki çok çalıştım çok gayret ettim ve Fethiye’nin hakkını savunmak için herkesi karşıma almaktan çekinmedim. Sizlerin desteğiyle de birçok engelleri aştık ve şehrimize değer katan eserler ortaya koyduk. Birlikte başardıklarımızla, her Fethiyeli ne kadar gurur duysa azdır. Bizim gönüllerde kurduğumuz Fethiye binasının harcı samimiyetti, temeli hoşgörü, duvarları ortak akıl, çatısı da liyakatti.
Bugün tekrar yola çıktıysak, sebebi bu binanın özelliklerinden uzaklaşmasıdır. Bugün tekrar yola çıktıysak sebebi bu şehre duyduğumuz sevgi ve onun gereği olan sorumluluktur. Bugün tekrar yola çıktıysak sebebi, 20 yılda sizlerden kuruş kuruş topladığımız paralarla, ilmek ilmek dokuyup, tuğla tuğla yükselttiğimiz eserlerin yok sayılmasına, unutturulmasına, değersizleştirilmesine engel olmaktır.
Bu seçim bizi belediye başkanı yapma seçimi değil Fethiye’ye sahip çıkma seçimidir. Bu kadar kirliliğin içerisinde yeni bir yol açmak mecburiyetindeydik, hep beraber bunu yapıyoruz. Belediyemizi FETHİYEMİZİN BELEDİYESİ YAPACAĞIZ. Bir partinin arka bahçesi değil. Bu seçimde de en büyük desteği kadınlarımız ve gençlerimizden alacağız. Halkımızın ve esnafımızın lehine olan her şeyi devam ettireceğiz.
Her seçimde yaptığımız gibi kışlaya, camiye, okula politika sokmadık; sokmayacağız.
Fethiye’miz yöneticilerinin sansasyonel haberler i ile değil güzellikleri ile anılan bir şehir olacak. Bizler gerçekten çok temiz kalmışız. Parayla her şeyin elde edildiği bir ortamda sizler bu işin böyle olmadığını ispat edeceksiniz. Fethiye seçimlerinde sizin desteğiniz ile kazanılacak başarı Türkiye’ye model olacaktır.
Hiç merak etmeyin bizim olduğumuz yerde talan, rant, suiistimal, particilik, menfaat şebekesi, yandaşa avanta olmaz. İnsanımızın hakkını koruduğumuz gibi kurdun, kuşun, iblis yarımadasının, Göcek koylarının, 12 adalarının hakkını da savunacağız. Allah vergisi bu güzelliklerimizi ranta ve betona teslim etmeme konusunda her türlü mücadeleyi vereceğiz. Aynı yaban ördeklerinin hakkını koruduğumuz gibi.
Daha önce de değindiğim bir detayı vurgulamadan geçemeyeceğim. Seçim sathı mahalline girildiğinde tablo çok tuhaftı. Parti aday belirlemelerinde normal olmayan işler yapılıyordu. Fethiye seçimi bir oyuna, Fethiyeli de bir piyona dönüştürülmek isteniyordu. Neticede bu oyunu kuranların istediği taraf seçimi kazanacak ve hedefe ulaşılacaktı. Kendini ‘’Kuvayımilliyeci’’ diyenler ‘’Kuvayı Maliyeci’’ olmuş. Aday borsaları kurulmuştu. Bir şeyi unuttular “Beşkaza ruhu dayatmaya gelmez.” Sizlerin de samimi davetleriyle, biz bu oyunu bozarız dedik ve yola çıktık, baktık ki arkamızda binlerce Fethiye Sevdalısı. Zaten bundan zerre kadar şüphemiz yoktu. Artık hepimiz biliyoruz ki oyun ne kadar büyük olursa olsun, sizin OYUNUZ daha büyük.
Velhasıl, makas değiştiren ve gittiği yolun doğru olmadığını düşündüğümüz yönetim ve şeklini tekrar yoluna sokmak ve şehrimizi ortak akla yeniden emanet etmek için buradayız.
Genelden özele itirazımız olan konulara şöyle bir değinelim;
Atatürk’ümüzün 4 Ocak 1936 da ‘’Tunç eli’’ dediği yere hala dersim diyeceksin, Türkiye’nin Kuzey Irak ve Suriye’de ne işi var diyeceksin. KARABAĞ diye bir problemiminiz olamaz diyeceksin, mavi vatanda ne imiş diyeceksin, Libya’da işimiz olmaz diyeceksin, ondan sonra da Atatürk’ün partisi diyeceksin. Atatürk ortak değerimizdir, bir partinin reklam yüzü değildir.
Geneli konuştuk, biraz da yereli ele alalım;
Hiçbir politik hegemonyanın altında ezilmeyen, BELEDİYEMİZ NEREDE,
1200 çocuğumuzun, gencimizin spor yaptığı, 40 küsur milli sporcu çıkarmış BELEDİYE SPORUMUZ NEREDE, NEREDE kürekçiler, nerede yelkenciler, basketbol nerede voleybol nerede, dertlere deva olan öğrenci derneğimiz hani,
Ovacık köprüsündeki günlük ağaçları, çalıştaki palmiyeler nerede?
Neden, gözbebeğimiz Şehit Fethi Bey parkına 5 yıldır bir bakım yapılmadı?
Yok, saymakla eser yok olmuyor. Fethiyeliler’in emek emek oluşturduğu değerler, siz gözünüzü kapattınız diye ortadan kalkmıyor. Halkımızın gönlünde onlar dimdik ayakta.
Bizi eleştirecek bir nokta bulamayıp dedikodu üzerinden pirim yapmaya çalışanlara sesleniyorum hem de çok açık ve net:
Temelini ‘’Fethiye Evi’’ diye attığımız ‘’Halk Evleri’’ kapanmayacak. Dahası kaliteli bir hizmet sizlere ulaşacak. Bu hizmetlerde öncelik emeklilerimizin olacak.
Gelelim yine kaçak inşaatlara. Yıkacakmışız… Yok öyle bir şey… Problem kaçakta değil plansızlıkta. 41 mahalle ve köyümüzün hepsinin imar problemi var, bu problem Türkiye’nin problemi. Birçoğu yıllardır çözülemiyor. Yaşlı nenelerimiz, aksakallı dedelerimiz mahkemelerde sürünüyor. Hatta üzerlerinde dava ile ahirete göç ediyorlar. İlk işlerimizden birisi bu işleri çözmek için büyük çaba sarf etmek olacak. Devlet vatandaşa bir yol açmazsa vatandaş ne yapsın. Plansızlıktan başını sokacak bir evi kaçak yapmak zorunda kalan vatandaşlarımıza bedel ödetmek yerine, yıllarca bu planları geciktiren, sümen altı yapan yetkililere ceza kesilmelidir. 2018 imar affından sonra her şeye göz yumulmuş şimdi Behçet yıkacak. Köyün delisi isek de o kadar da değil. En kısa sürede vatandaşlarımızı rahatlatacak bir imar affı şart.
Devlet şunu diyemez, benim partime oy verirsen devlet imkânlarından yararlanırsın, yoksa hizmet yok. Bu anlayışı yerelde de görüyoruz. Büyükşehir olmazsa iş yapılmaz. Böyle bir anlayışı reddediyoruz. Bizde devlet babadır. Biz bütün bu yaptığımız işlerin sizlerle yaptık, yine yapacağız. İş bilmezsen kimsenin sana faydası olmaz. Bir halk değimi vardır ‘’Kırığına güvenen kocasız kalır.’’ Biz birikimimize ve sizlere güveniyoruz. Bu alanda Hem büyükşehir hem Ankara ile çok uyumlu çalışıp Fethiyelinin hakkını alacağız.
Bırakın onlar dedikoduyla oyalansın. Biz 20 sene olduğu gibi yine işimize bakalım.
Karaçulhanın, Çamköyün, Eldirekin, Yakacıkın, Esenköyün, Bozyerin, Kabaağaçın, Gökbenin dertlerine derman olacağız. Karacaörenden, Gökçeovacıktan, Çengerden, Niften, Söğütlüden, Karaağaçtan, Faralyadan, aşağı ineceğiz.
Göcek, İnlice, Yanıklar, Kargı, Çiftlik, Karagedik, Kızılbel, Üzümlü, Koru, İncirköy yatırımlara kavuşacak.
Merkezdeki, Akarca, Babataşı, Cami, Cumhuriyet, Çatalarık, Foça, Karagözler, Karakeçililer, Kaya, Kesikkapı, Menteşeoğlu, Ölüdeniz, Patlangıç, Pazaryeri, Taşyaka, Tuzla, Yeni mahallelerimizin sorunlarını tek tek çözeceğiz.
Karaçulha’nın Kayık Seki’sinden Göcek’in adalarına kadar her yere dokunacağız.
Üniversiteler, fakülteler, yüksekokullar bulunduğu şehirlerin bilim merkezleridir. Önceki dönemlerde olduğu gibi bu yetişmiş insan potansiyeli ile iç içe çalışacağız. Yaptığımız ‘’İşletme Fakülte Binası’’ bu iş birliğinin göstergesidir. Ayrıca beyin göçünü tersine çeviren ‘’Fen Lisesi’’ gibi okullarımızı yapmaya devam edeceğiz.
Bir kişini yapacağı işin 3-4 kişiye yaptırırsanız eleştirdiğiniz liyakatsizliği kendiniz uygularsanız, kadroları partililerle şişirirseniz, işçilerin hakkını veremezsiniz. Hayat oyun ve eğlenceden ibaret değildir. Altını çizerek söylüyorum hiç kimsenin ekmeği ile oynamayacağız. Ancak herkes aldığı paranın hakkını verecek. Biz de çalışma arkadaşlarımızın hakkını vereceğiz. Kanun Hükmünde Kararname ile şirketler bünyesinde çalışan kardeşlerimize taban 30 bin, kadrolu işçi kardeşlerimize de 40 binden aşağı ücret vermeyeceğiz. Memur-işçi ücret makasını daraltacağız.
Güzel Fethiye’mizde yeniden bir kucaklaşma iklimi oluşturacağız.
Beş yıllık bir görev süresini, vatandaşlarımızın haklarını emanet kabul edip, emanete hıyanet etmeden birlikte yönetmeye adayız.
Kişisel egolara, koltuk destekli yürüyenlere, aklını ve iradesini başkalarına ipotek ettirenlere, particiliği putperestlik, seçim kazanmayı savaş kazanmak olarak görenlere,
Kendine güvenmenin
Liyakatin
Tecrübenin
Hoşgörünün
Paylaşmanın
Ortak Aklın
Karakterin
Doğruluğun
Dostluğun
Değerlerin
Vefanın
Velhasıl Sevdası Fethiye olanların kazanacağını haykırmak için geldik!
Fethiye, şimdi hep bir ağızdan ses versin!
Kazanacak mıyız?
Biz kazanacak mıyız?
Fethiye kazanacak mı?
Güzel günlerde buluşmak dileklerimle… Allah’a emanet olun.
Hepimizin Fethiye’miz için yapacağı bir şeyler vardır.
Sefer bizden Zafer Allah’tan.
