BÜYÜKŞEHİR
Giriş Tarihi : 13-07-2023 21:10   Güncelleme : 13-07-2023 21:18

Yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Figen Ç. davasının ilk duruşması yapıldı

Yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Figen Ç. davasının ilk duruşması yapıldı

Yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Figen Ç. davasının ilk duruşması yapıldı

  Mahkeme Figen Ç.’nin eşi Mehmet Ç. ile kayınbiraderi Süleyman Ç’nin tutukluluk hallerinin devamına, kayınvalide Hatice Ç’nin ise tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vererek, duruşmayı 3 Ekim’e erteledi.


  Muğla'nın Yatağan ilçesinde yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Figen Ç. davasının ilk duruşması Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. 


  Duruşmaya tutuklu sanıklar M.E.A.Ç, S.Ç, H.Ç. ile tutuksuz sanık V.S, baba Haydar, anne Zeliha ve kardeşi Filiz Kataraş ile taraf avukatları katıldı.


  “Kadına karşı kasten öldürme, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Figen Ç.’nin eşi Mehmet Ç, suçlamaları kabul etmedi. 

 


“MAĞDURUM”


  Mehmet Ç, 14 Ocak tarihinde eşinin işyerinde çalışan B.A’dan eşinin cep telefonuna gelen taciz mesajlarını gördüğünü ve eşi ile aralarında bu yüzden tartışma çıktığını anlattı.


  Eşine gelen mesajlarla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığına giderek B.A. hakkında şikayetçi olduğunu belirten Mehmet Ç, “Olay günü eşimle tartışmıştık. Eşim mesajlara cevap vermediğini söyleyerek sürekli ağlıyordu. Kahvaltıdan sonra bakkala gitmek için evden çıktım. Eşimi en son çelik kapının orada bıraktım. Daha sonra arabayla bakkala gittim. Kardeşim telefonla beni aradı ve eşimin kendisini yaktığını söyledi. Haberi alır almaz hızlı bir şekilde eve geldim. Geldiğimde eşim yanmış bir şekilde yerde yatıyordu. Nabzını kontrol ettim atmıyordu. Ama karnı hafif hafif inip kalkıyordu. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Eşimi ve çocuklarımı kaybettim, mağdurum.” diye konuştu. 


“YENGEMİN SOL ELİNDE ÇAKMAK VARDI”


  Figen Ç’nin kayınbiraderi tutuklu sanık Süleyman Ç. de üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini dile getirdi.
Olay günü evde kahvaltı ettiklerini söyleyen Süleyman Ç, abisinin odada kahve içtiği sırada gelen telefonda birisiyle konuştuktan sonra abisi ve yengesi arasında tartışma çıktığını ifade etti.


  Süleyman Ç, abisinin yengesinin saçlarını tuttuğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Araya girip ayırdım. O esnada yengem evden gitmek istedi. Abim izin vermedi ve ona odaya geçmesini söyledi. Abim arabayla bakkala gitmek için evden çıktı. Aşağıdan anahtarı istedi. Yengem ona arabanın anahtarını verdi. Abim arabayla evden ayrıldı. Hatta yengem bana abimin gidip gitmediğini sorarak teyit aldı. Ben yeğenlerimin derslerine yardım ederken yengem aşağıya inip avluya gideceğini söyledi. Arada da ‘bugün günü görecek’ diye sürekli söyleniyordu. Aradan 10-15 dakika geçince bir yanık kokusu geldi. Odaları gezdim herhangi bir şey yoktu. O esnada yeğenlerimden biri aşağıya indi ve evin önünde çığlık atarak ‘amca koş annem yanıyor’ diye bağırmaya başladı. Hemen aşağıya indim. Yengem yerde yatar vaziyette yanıyordu. Hemen üzerine su dökerek alevleri söndürdüm. O esnada komşumuz V.S. geldi. 112’yi ve abimi arayıp durumu bildirdim. Daha sonra ambulans ve jandarma geldi. V.S. yengemin vefat ettiğini söyledi. Yengemin sol elinde çakmak vardı.” 


JANDARMADAKİ İFADESİNİ KABUL ETMEDİ


  Mahkeme başkanının jandarmada abisinin Figen Ç.’yi yaktığı yönünde ifade verdiğini hatırlatması üzerine Süleyman Ç, “O ifadeyi jandarmada baskı altında verdim. Bana çok baskı yaptılar ve ‘Bu ifadeyi vereceksin’ dediler. Bende bu yüzden böyle bir ifade verdim. Jandarmada verdiğim ifadeyi kabul etmiyorum” diye cevapladı. 


112’Yİ İLK ARAYAN KOMŞULARI OLMUŞ


  'Suçluyu kayırmak' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan komşu V.S. ise kuzuların yanına gitmek için evden çıktığını, dumanı gördüğünü ama arabadan geldiğini düşünerek önemsemediğini dile getirdi.
Kısa bir süre sonra çocukların çığlığını duyduğunu anlatan V.S, “Hemen olayın yaşandığı bölgeye gittim. Oraya vardığımda çocuklar bir annesine birde yola doğru koşuyorlardı. Süleyman da yengesinin üzerine su söküyordu. 112’yi arayarak, durumu anlattım. Sonra ekipler geldi, benim gördüklerim bundan ibarettir.” dedi.


BABASINDAN VE SANIKLARDAN ŞİKAYETÇİ OLMADI


  Figen Ç.’nin büyük kızı B.Ç. de olay günü Isparta’da üniversitede olduğunu, normalde her sabah annesiyle telefonda konuştuklarını ancak o gün annesinin aramadığını dile getirdi.


  Kendisinin annesini aradığını ama telefonu açan olmadığını belirten B.Ç, “Bu kez babaannemi aradım önce oda cevap vermedi. Sonra telefonu açtı. Etraftan bağrış ve çığlık sesleri geliyordu. ‘Ne oldu?’ diye sorunca babaannem ‘annen kendini yaktı’ dedi. Bunu duyunca bende fenalaştım, baygınlık geçirmişim. Olayla ilgili tüm bilgim bu.” İfadelerini kullandı. 
Mahkeme başkanının annesinin ölümüyle ilgili olarak babasından ve sanıklardan şikayetçi olup olmadığını sorması üzerine B.Ç, “Ben babamın böyle bir şey yaptığına inanmıyorum. Babamdan ve sanıklardan şikayetçi değilim.” diye cevap verdi. 


KÜÇÜK ÇOCUKLAR PEDAGOG EŞLİĞİNDE İFADE VERDİ


  Koruma altına tutulan ailesinin 9 ve 6 yaşlarındaki çocukları da SEGBİS aracılığı ile pedagog eşliğinde mahkemeye ifade verdi. Her iki çocuk da annelerini yanarken gördüklerini ancak o gün yaşanan olayları hatırlamadıklarını söyledi. 
Avukatları da dinleyen mahkeme heyeti Figen Ç.’nin eşi Mehmet Ç. ile kayınbiraderi Süleyman Ç.’nin tutukluluk hallerinin devamına, kayınvalide Hatice Ç’nin ise tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vererek, duruşmayı 3 Ekim’e erteledi.


“YARGIYA GÜVENİYORUZ”


   Aile avukatı Kemal Ertuğrul, duruşma sonunda gazetecilere, adaletin yerini bulacağını, cinayeti işleyen ve buna iştirak eden kişilerin yargılama sonunda hak ettikleri en ağır cezayı alacaklarına inandığını söyledi.


  Mahkemelere ve hukuka olan inançlarının tam olduğuna vurgu yapan Ertuğrul, “Bu duruşmada gerek maktulün küçük çocuklarının gerekse sonradan temin edilmiş tanık ifadelerinin açıkça yönlendirilmeye çalışıldığını gördük. Bu ve benzeri bütün dosyalarda sanıkların tutunacak dal olarak sarıldıkları yegane unsur, suçu tahrik altında işlediklerine dair yapmaya çalıştıkları savunmadır. Burada da cezadan kurtulabilmek için bu tür de ifade vermeyi tercih ettiler ama gerçeği anlatmadıkları ve mevcut durumu dosyayı değiştiremeyecekleri bence aşikar.” dedi.


  Ertuğrul, Yatağan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yatağan Jandarması ile yapmış olduğu çalışmanın tamamen hukuki temellere dayalı ve olayı bütün ayrıntılarıyla derinlendiren bir araştırma olduğuna dikkati çekerek, “Bu araştırma neticesinde düzenlenmiş iddianame de dosya kapsamına uygundur. Biz yapılan savunmalara hiçbir şekilde mahkemenin özellikle tahrik indirimi konusunda itibar etmeyeceğini ve canavarca hisle insan öldürme eyleminden ötürü ceza vereceğini düşünüyoruz. Bu konu da yargıya güveniyoruz. Öncelikle bizim taleplerimiz vardı. Sanıkların özellikle küçük çocuğun yeniden dinlenmesi konusunda. Dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle talebimiz kabul edilmedi. Bir de DNA örnekleri ile ilgili Adli Tıp Kurumu’na yazılmış bir yazı var. Bu yazı gelmediği için duruşma ertelendi.” ifadelerini kullandı. 


  66 yaşındaki baba Haydar Kataraş da adalete inandığını, kanımın son damlasına kadar kızının davasının arkasında olduğunu ifade etti.


  Figen Ç.’nin arkadaşı Ayşe Türker ise adaletin yerini bulmasını, Figen’in kanının yerde kalmamasını istediğini dile getirerek, “Figen olaydan bir ay kadar önce bana kocasının kendisini döveceğini, öldürüp üzerine benzin dökerek yakacağını anlattı.” dedi. 


NE OLMUŞTU?


  Yeşilbağcılar Mahallesi'nden 21 Ocak'ta, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayan S.Ç. yengesi Figen Ç'nin öldüğü ihbarında bulunmuştu. Üzerine benzin döküp, kendini ateşe vererek hayatını kaybettiği belirtilen Figen Ç'nin cenazesi incelemenin ardından Muğla Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, şüpheliler M.E.A.Ç, S.Ç, H.Ç. ve V.S. gözaltına alınmış sevk edildikleri nöbetçi sulh ceza hakimliğince "kasten öldürme" suçundan tutuklanmış, V.S. ise serbest bırakılmıştı.

 

 

OSMAN AKÇA

AdminAdmin